ÇOMÜ Üniversite Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, her gün açıklanan vaka sayılarında, normalleşme süreci sonrasında artış olması ile ilgili olarak değerlendirmede bulundu. Şener, “Haziran başından beri Türkiye kendini parklara, alışverişe atmış. Evde geçen zaman çok azalmış. Salgının başından beri, 5’er haftalık dilimlerde yüzde 38 değişim ile park ve açık alana en çok çıkan ülkelerdeniz. Pandeminin başından beri beşer haftalık değerlendirmeler ile evde yüzde 1 ile en az kalan ülkeyiz. Türkiye aslında bu rakamlara ve diğer ülkeler ile kıyaslayınca bulunduğumuz yer çok iyi” ifadelerini kullandı.  
 
“KIŞA HAZIRLIK YAPMAK GEREKLİ”
“Bir salgın nasıl sona erer? Toplumun önemli bir kısmının etken ile karşılaşıp koruyucu antikor geliştirmesi, ölüm riski olan hastalıklarda göze alınabilecek bir durum değil” diyen Şener, “Aşı, koruyucu ilaç kullanımı ile duyarlı kişilerin korunması, şu anda böyle bir aşı veya ilaç yok. Etkenin bulaşıcılık ve hastalık yapma kapasitesinin azalması yok olması. Duyarlı hasta kişileri ayırmak ve önlem almak, izolasyon ve karantina uzun süre yapılması çok zor. Salgını kontrol altına almak kolay ama bitirmek zordur. Ancak 1 Hazirana göre test/vaka oranında ki değişim yüzde 32 Vaka-iyileşme oranı 3 gündür azaldı ama 1 Haziran’a göre ciddi artmış yüzde 78 vs yüzde 84. 1 Hazirana göre yoğun bakım/ aktif vaka oranında ciddi artış var... yüzde 2.08 vs yüzde 3.26...iyileşen sayısı artışına bağlı. Yoğun bakımdaki entübe hasta sayısında ciddi artış yok. Ölüm- vaka oranında düşme var. Vaka-iyileşme oranında artış var. Yüzde 78,26- yüzde 84.95. Panik durumunda değiliz. 3-7 günlük dalgalanmaları normalleşme sürecinde tüm ülkeler gördü. Günlük ‘sıfır’ vaka hedefi (birinci dalga-ikinci dalga) tutmayacak gibi. Sağlık personelinde yorgunluk başladı. İzin kullanamayacak olmaları maddi ve manevi yorgunluk, tükenmişlik olacaktır. Kışa hazırlık yapmak gerekli. Ben hala virüsten ümidimi kesmedim” şeklinde konuştu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN