Her yıl Şafak Ayini için Çanakkale’ye gelen Yeni Zelandalıların gözünden Çanakkale Savaşı’nı merak eden ünlü gezgin Deniz Pehlivan, Yeni Zelanda’nın Wellington şehrinde bulunan bir müzenin içerisinde yer alan Gelibolu Müzesi’ne yaptığı ziyaret sonrasında, buradaki deneyimleri çektiği video ile paylaştı. Gezisi boyunca çok duygulandığını belirten Pehlivan, “Burada bir müze var ve burada Gelibolu ile ilgili küçük bir müze yapmışlar. Çanakkale’ye gelen Anzakların hikayelerini yerinde görmek istedik ve onların bizim hakkımızda neler düşündüğünü merak ettik” diyerek gezinin amacını paylaştı. 
 
“BİZ SAVAŞMAK İSTEMEDİK”
Videoda, müzeye dair birçok detay paylaşan gezgin Pehlivan, çok yoğun ilgi gördüğünü de dile getirdi. Yeni Zelandalılar ile yaptıkları sohbette bu savaşa aslında katılmak istemediklerini öğrenen Deniz Pehlivan, müzede İngilizce olarak yazılmış birçok bilgiyi de izleyiciler ile paylaştı. Pehlivan, “Biz savaşmak istemedik, bizi İngiltere götürdü. O zamanlar İngiltere’nin sömürgesi gibi bir şey düşünebilirsiniz, onlar ne derse o oluyordu diye anlatıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
“TÜRKLER CESUR İNSANLARDI”
Pehlivan, şehit olan veya savaşta yer alan Yeni Zelanda askerlerinin mektupları, günlükleri ve sözlerinin yer aldığı bölümde dikkatleri bir noktaya çekerek, müzede yazan bir bilgiyi şöyle çevirdi: “Burada yazan cümle aslında her şeyi anlatıyor; ‘Türkler cesur insanlardı. Kendi ülkeleri için savaşıyorlardı ve biz onların ülkelerini ellerinden almaya çalıştık. Aslında bütün hikayenin özeti buydu.’”
 
“BİRÇOK İNSAN DA KEŞKE GİTMESEYDİK DİYORLAR”
“Gelibolu sergisinin içinden çıkarken tam çıkış noktasında Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü var; ‘Artık onlar bizim de evlatlarımız’” diyen ünlü gezgin Deniz Pehlivan, müze ile ilgili düşüncelerini şöyle aktardı: “Yeni Zelandalılar savaşla, bizimle ilgili anlatmışlar. Güzel bir müze yapmışlar. Çoğu suçun İngilizlerde olduğunu onlar da söylüyorlar. Birçok insan da keşke gitmeseydik diyorlar. Onlar hep bizim ülkemize gelir ve ecdatlarını anmaya gelirlerdi, biz de buraya gelerek onların bizim hakkımızda savaş hakkında ne düşündüğünü görmüş olduk.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN