Koronavirüs salgını sürecinde Dünya Sağlık Örgütü’nde uzun yıllar görev yapan Doç. Dr. Bedirhan Üstün’ün bilgilerinden yararlandıklarını söyleyen Zileli, tedbire uymaya devam mesajını da verdi.
 
Eceabat’ta kurulan halk pazarını gezen Belediye Başkanı Saim Zileli, Koronavirüs süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Zileli, “Koronavirüsün ülkemizde görülmeye başladığında yanımızda Dünya Sağlık Örgütü’nde uzun yıllar görev yapan Bedirhan Üstün vardı. Böyle bir danışmanımızın olması çok büyük avantaj oldu. Hocamın bu konudaki tecrübesi dünya çapında. Şu anda en ufak bir şey olduğu zaman hocamıza soruyorum. Onun bilgi birikiminden faydalanırsak çoğu önlemi almış oluyoruz. Bu yönden şanslıyız” dedi.
 
“PAZAR MARKETLERDEN DAHA UCUZ”
“Türkiye’de koronavirüs ile beraber hiçbir şeyin stabil hali yok. Özellikle fiyatların stabil hali yok. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz” diyen Zileli, “Tüm marketlerin satış fiyatını alıyoruz. Aynı zamanda pazarda her tezgahçının satış fiyatlarını alıyoruz. Karşılıklı mukayese ediyoruz elimizde bir veri olması açısından. Yaklaşık 6’ıncı pazarımız. Her birinin envanteri var. Şu anda pazar yüzde 5 gibi marketlerden daha ucuz. Bazı kalemlerde ise bu rakam yüzde 10-20’e kadar çıkıyor. Mevsimsel pazarların fiyat düşüklüğü şuan için uygun değil. Çünkü bu yıl daha önce hiç belli olmayan bu korona vurmamıştı. Koronadan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Zaman içinde bu fiyatlarında oturacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.  
 
“YOĞUN OLARAK KULLANILAN YERLERDE DEZENFEKTE İŞLEMLERİNİ YAPIYORUZ”
Zileli, “Hükümetin aldığı kararlar 11 Mart itibariyle başladı. Biz Mart itibariyle dezenfekteyle ilaçlama işine başladık. Bu çalışmayla ilgili bilir kişi olarak Hacettepe Üniversitesi’nin hijyen yönetmeliğini okuduk. Yönetmelikte hangi ameliyathanelerde hangi oranda kullanılıyor, açık alanlarda ne kadar kullanılıyor, hastalık nerden bulaşıyor gibi konulara dikkat ettik. Bununla beraber ilaçlamayı kendimiz yaptık. Özellikle kapı kolları, temas edilen yerler. Çünkü virüsün sürekli mutasyona uğraşması gibi bir değişkenlik var. Havayı dezenfekte edipte, kimyasal malzemelerle, toksinlerle doldurmanın bir anlamı yok.  Kapı kapı, ev ev özellikle yoğun olarak kullanılan yerlerde dezenfekte işlemlerini yapıyoruz. Aralıklarla devam ediyoruz. Bu virüsün hangi meta grubundan ne kadar yaşadığını bilmek lazım. Maske konusunda ilk zamanlarda sıkıntı vardı. Biz maskeleri kendimiz diktik. Maskeleri çift kat diktik. Çünkü maskelerin içine normal kimyasal koruyucu olarak geçen karbonat koyabiliriz güvenirliliği artırmak için. Bu maskeler bütünüyle tekrar steril hale getirilebilir” şeklinde konuştu.
 
YARDIMLAR DEVAM EDİYOR
Başkan Zileli, salgın sürecinde işini kaybeden veya çalışamayan vatandaşlara da yardım ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Sosyal Yardımlaşma Vakfı daha önceki yıllardan bilgi birikimine dayanılarak iyi bir fizibilite yapmış. Son dönemde Koronavirüs ile beraber doğal olarak sosyal yardımlaşmanın da ön göremeyeceği şekilde kafelerin kapanması, gündelik çalışanların işsiz kalması gibi bir sıkıntı oldu. Bizde mevcutta sosyal yardımlaşmadan yardım alamayan, özellikle başvuru yapıp da yardım çıkmayan, sigortası olup iş yeri kapanan ama şuanda sıkıntı çeken gündelik işçilere belediye olarak ciddi bir şekilde yardımımız var. Bu yardımların hiçbirini Eceabat Belediyesi’ne ait araçlarla yapmıyoruz. Çünkü bizim örf ve adetimizde yapılan yardımın gözükmemesi lazım. Buna Eceabat Belediyesi diye etiket yapıştırmayı çok etik ve ahlaki bulmuyorum. Kime yardım ediyorsan ihtiyaç sahibini doğru belirlersin. Gönlü kırılmadan evine götürürsün. Reklam etmezsin. Özellikle erzak, gıda yardımında ortalama bin aileye yakın erzak yardımı yaptığımızı gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. İnsanlar önce kendini koruması lazım. Benim vatandaşlarımızdan ricam; devlet sizi evinizde koruyamaz, arkadaşınızla sohbette koruyamaz herkesin kendini koruması lazım. Devletin önerdiği 14 altın kurala özellikle sosyal mesafe ve hijyen kurallarına kesinlikle uyulması gerekiyor. Buna alışmamız lazım.”
 
“DALGA DALGA GELMEYE DEVAM EDECEK”
27 yıl Dünya Sağlık Örgütü’nde Görev Yapan Doç. Dr. Bedirhan Üstün de kısa bir açıklama bulunarak, “Vakti zamanında  SARS, MERS onlarda koronavirüslerdi. Ben Dünya Sağlık Örgütü’nde tanı ve sınıflandırma bölümü başkanıydım.  O yüzden bu virüslere yakından izlemek ve üst düzey toplantılara katılmak durumunda kaldım. Türkiye’de korona, pandemi demek artık herkesin hayatına yerleşti. Şimdiki durumda biz ilk dalgayı biraz atlatıyor gibiyiz. Ama bu dalga dalga gelmeye devam edecek. Bence ilk dalga Haziran ortasında bitecek. Ama rehavete düşer, çok gevşer ve eskisi gibi yaşamayı düşünürsek Ağustos içerisinde tekrar ikinci dalganın gelme ihtimali çok yüksek. Bulaşıcılık, kuluçka süresi, bir kişi kaç kişiye bulaştırıyor, hastalık ne kadar ciddi seyrediyor diye matematik modellerini yapıyoruz. O modellemeler bize gösteriyor ki Ağustos ayında bir ikinci salgın, kış aylarında ve Ocak ayında bir üçüncü dalga gelmesi çok çok muhtemel. Bu depremlerde fay hattında oturmak gibi. O yüzden yapmamız gereken her an hazırlıklı olmak” dedi.
 
“AŞI ÇIKANA KADAR VİRÜS KENDİ HÜKMÜNÜ SÜRECEK”
“Yeni bir normal olacak. Haziran ayında biz eskisi gibi yaşayamayacağız” diyen Dr. Üstün, “Sosyal mesafemize dikkat etmek, hijyen kurallarına dikkat etmek çok önemli.  Hastaneye yatan bir kişi ye karşı toplum içerisinde 100 kişi bu hastalığı farkına varmadan geçiriyor. Ne zaman aşı çıkacak o zaman daha akıllıca bunun üstesinden gelebiliriz. Ama aşı çıkana kadar virüs kendi hükmünü sürecek. Şuanda maalesef elimizde bir aşı yok. Belki aşı geliştirilmesi diğer aşı geliştirmelerinden çok daha hızlı olacak. Şu an elimizde hiçbir ilaç yok. Sadece bütün kullandığımız ilaçlar hastaları biraz daha yaşamını uzatmak, daha rahat tutmak için. Antibiyotik gibi virüsü öldüren bir ilaç yok. O yüzden yapmamız gereken hasta olmamak. Olursak da bunu hafif atlatmaya çalışmak. Ne zaman ki virüs hepimize bulaşmış olacak, ondan sonra biz bir şekilde bağışık duruma geçeceğiz. Yada aşı çıkacak herkes aşılanacak. 100 kişiden 95’inin aşılanması lazım” şeklinde konuştu.
 
Gülçin AKIN