Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, bölgedeki tarım durumunu değerlendirerek, “Çanakkale bölgesi bir iki tane ürünle ön planda olan bir il değil. Çanakkale bölgesi ciddi bir şekilde ülke piyasasına bir sürü ürün sunar. En az 10-15 tane üründe de ülke üretiminin yüzde 10’unu Çanakkale gerçekleştirir. Bu ürünler domates, kapya biber, elma, şeftali, kiraz, buğday, çeltik, arpa, yem bitkisidir. Çok çeşitli ürünü biz bir arada yetişen güzel bir iklimde üretim gerçekleştiriyoruz. Üretimi bu zamana kadar dikimi gerçekleşmiş, şu anda tarlada hasadını bekleyen ürünler var. Bunlar; arpa, buğday bu tarzda kışlık dediğimiz ürünler. Bir de üretimine yeni başlayacağımız, toprakla fideyi, tohumu yeni buluşturacağımız ürünler var. Bunlar; domates, kapya biber, ayçiçeği, yine aynı şekilde önümüzdeki günlerde çeltik. Toprakla fideler tohumlar buluşacak ve bundan sonraki aşamada da bunların üretimi devam edecek. Birde ağaçtan aldığımız ürünler var, bunlar; şeftali, elma, kiraz, erik, armut. Bütün bunları biz Çanakkale bölgesinde yetiştiriyoruz, yetiştirmeye de devam ediyoruz. Bazı ürünleri dikmesen de olur, bir sıkıntı var yetiştiremeyeceğiz dedik. Ama hasadı olacak ürünlere bakmakla mükellefiz” ifadelerini kullandı.
 
“DİKİMLERİMİZDE HERHANGİ BİR YAVAŞLAMA VEYA ÖTELEME OLMADIĞINI GÖRMEKTEYİZ”
“Ağaçta yetişen ürünlerin, 1 yıllık ürün olmadığı için bakımı hızlı bir şekilde devam ediyor” diyen Kaya, “Şu anda kontrol ettiğimizde biz bu korona salgınıyla alakalı dikimlerimizde herhangi bir yavaşlama veya öteleme olmadığını görmekteyiz. Bugün için bunun altını çize çize söylüyorum, yarın farklı önlemler alınır ne olur bilemeyiz ama bugün için baktığımızda bizim virüs salgınıyla alakalı herhangi bir ürün dikimimizde veya hasadımızda bir gerileme, bir öteleme bulunmamaktadır. Burada önlemli olan bu ötelemenin olmamasını devam ettirmek için kendimize dikkat etmemiz gerektiğini, sosyal mesafe kurallarına kendimizi de, çalışanlarımızı da, tarlada çalışan mevsimlik işçilerimizi de ciddi şekilde korunan kurallara uyarak çalışmalarını sağlamakta bizim üretici, çalışan, tüketici içinde birinci önceliğimiz olması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
 
“KENDİ KENDİMİZE YETEBİLECEK BİR İLİZ”
Şu anda stok ile ilgili bir sorun olmadığını dile getiren Kaya, “Stok sorunu olacağını ben tahmin etmiyorum. Çok olağanüstü bir şeyler olması durumunda tabii ki, tabii ki hiçbir şeyin önünü kapatamazsınız. Şuanda işleyişimize baktığımızda kendi kendimize yetebilecek bir ülkeyiz. Çanakkale içinde konuşursak kendi kendimize yetebilecek bir iliz. Dolayısıyla Çanakkale’de üretilen ürünlerin ben üretiminde bir sıkıntı olacağını ve ülke pazarında sunumunda bir sıkıntı olacağını düşünmemekteyim. Ama çok olağanüstü bir şeylerin olması benim bu söylediğimi yok sayar. Bu şartların aynı şekilde devam etmesi durumunda biz üretimimizi sosyal mesafe kurallarına uyaraktan, işçimizin, çalışanlarımızı da uyduraraktan üretime devam etmeyi istiyoruz. Şimdilik herhangi bir sorun olacağını düşünmüyoruz” dedi.
 
“65 YAŞ ÜSTÜ ÜRETİCİLERİMİZ KURALLARA UYARAKTAN ÜRETİMİNE DEVAM EDİYOR”
Başkanı Kaya, 65 yaş üstü üreticiler hakkında ise şu bilgileri verdi: “65 yaş üstü vatandaşların tarlaya gidip gelmesinde kurallar var. Bu kurallara uyulduğu zaman üretici kendini ve yakınlarını korumuş oluyor. Dolayısıyla 65 yaş üstü üreticilerimiz izin alıp, kurallara uyarak üretimine devam ediyor. Kurallara uyarak devam etmesi tabii ki çok kıymetli. İzin Valilik, Tarım İl Müdürlüğü’nden alınıyor. Bu bakanlığın çıkardığı genelgenin uzayışı. İllerde birinci yetkili valilikler, valilikler kanalıyla bu izinler alınıyor. Bunu da sahada uygulatanlar var. Kontrolleri oluyor. O kontroller neticesinde de kurallara uyulup, uyulmadığı takip ediliyor. Ben inanıyorum ki bizim üreticilerimiz üretime devam edebilmek için, kazançlarına devam edebilmeleri için kurallara uymasının üretmekten de çok daha kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kurallara uymadınız üretim yaptınız, o bölgeye herhangi bir sıkıntı geldi, ortaya ürünü satamama sıkıntısı çıkacak. Kurallara uymanın üreticilerimiz için çok önemli olduğunu biz biliyoruz. Üreticilerimizde bunu en az bizim kadar bilmektedir.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN