Çanakkale’nin Biga ilçesinde Biga Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen programda ‘Ekonomiye Değer Katanlar’ ödüllendirildi. Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan burada gerçekleştirdiği konuşmada Biga’nın, tarihin bu topraklara bir emaneti olarak yeni dönemde söz sahibi olması gerektiğini belirterek, “Biga’nın her hangi bir ilçe gibi davranması ilişkilerini dar tutmasının hiç kimseye faydası yok. Açın kendinizi. İsteriz ki; Çanakkale’nin olduğu gibi Biga’nın da sanayi odası da tarım borsası da diğer STK’ları da yorsun bizi, sıkıştırsın bizi” dedi.
 
Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Biga Kaymakamı Mustafa Can, Çanakkale Onskeiz Mart üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şadan Doğan, ilçe ve belde belediye başkanları, daire müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ile vatandaşlar katıldı.
 
Bakan Kasapoğlu törende yaptığı konuşmada, gençleri tüketen değil üreten bireyler olarak geleceğe hazırlamaları gerektiğini kaydetti. Biga'nın bu anlamda başarılı bir ilçe olduğunu vurgulayan Bakan Kasapoğlu, "Bu vesileyle de siz değerli Ticaret ve Sanayi Odamızın mensuplarına, yöneticilerine gençlerimizin yarına hazırlanmasında gerek kariyerleriyle ilgili konudaki staj olanakları, sistem olanakları ve gerekse onlara tecrübelerinizi de paylaşarak, girişimci olmanın ne kadar önemli olduğunu, başarı hikayelerinizi ve bu yoldaki tecrübelerinizi onlara anlatarak, onlara yol arkadaşlığı yaparak, önemli bir ilham kaynağı olacağınıza inandığımı ifade etmek istiyorum" dedi.
Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ise Biga ilçesinde yapılan yatırım ve projelerden bahsetti. Çok önemli bir ödül töreninde bir arada olduklarını aktaran Turan, “Biga’mızı Biga yapan, ekonomimizi ayağa kaldıran, ihracatımızı bu küçük bölgede 1 milyar doların üzerine çıkaran 100’e yakın sanayicimizle, iş adamımızla beraberiz. Siyasi iktidarlar gelir geçer, makamlar gelir geçer. Mesele hatıralarımızı adam gibi bırakmak, onurlu şekilde bırakmaktır. Dönüp arkaya baktığımızda bir iş adamının bir kişi daha fazla çalışmasına imkan sağlayacak bir zemin oluşturmuşsak en büyük şeref bu diye düşünüyorum. Hiçbir iş adamımıza şimdiye kadar ‘hangi siyasi partidensin, hangi görüştensin’ diye asla sormadan ne dertleri varsa omuz vermeyi bir görev bildik. Biz Cumhurbaşkanımızdan böyle gördük. Biga’mızda da sanayi odamız başta olmak üzere tüm diğer odalarımız, STK’larımızla görüşmeyi, daha fazla iletişim içerisinde olmayı ayrıca bir görev biliyoruz” diyerek sözlerine başladı
 
“AÇIN KENDİNİZİ”
Turan şöyle devam etti; “Anadolu’nun değişik yerlerine baktığınızda siyasetçiyle, STK ile Ankara ile diyaloğu ne kadar fazlaysa o kadar fazla istihdam imkanı olduğunu gördük görüyoruz. Bazı iller var; ticaret odasıyla, vekiliyle, kaymakamıyla, valisiyle ve siyasetçileriyle bir araya gelip bırakın orayı burayı, bizim odalarımızın kapılarını aşındırdılar. Adam kendi işini öyle takip ediyor, öyle sahip oluyor ki; onun için yapmamamız mümkün değil tabiri caizse. Fakat bizim bu bölgenin belki biraz havasından suyundan, denizinden, balığından bilemiyorum, daha rahat bir ortamımız var. Herkes ‘ben büyüyeyim yeter’ yaklaşımında oluyor. İki firma bir araya gelsin kavga yapıyor. İki oda bir araya gelsin yarış yapıyor. İki kardeş bir araya gelsin bazen kavga ediyor.  Oysa Biga artık geldiği yerde, Biga olmanın çok ötesinde tarihin bu topraklara bir emaneti olarak yeni dönemde söz sahibi olması lazım. Çanakkale yokken Biga vardı. Çanakkale, Osmanlı’da biliyorsunuz İstanbul’un güvenliği için boğaza yapılan kalelere bağlı şehirleşme imkanı buldu. Ama Biga, Bayramiç sancaktı buralar. O yüzden Biga’nın her hangi bir ilçe gibi davranması ilişkilerini dar tutmasının hiç kimseye faydası yok. Açın kendinizi. Buradan artık İstanbul’a arabayla üç saatte gidiyorsunuz. Ankara’ya uçakla bir saatte gidiyorsunuz. Artık bir ilçe değiliz biz, bir bölgeyiz. Bandırma’dan Çanakkale’ye Biga’dan daha kıymetli sanayi imkanı var mı? O yüzden isteriz ki; Çanakkale’nin olduğu gibi Biga’nın da sanayi odası da tarım borsası da diğer STK’ları da yorsun bizi, sıkıştırsın bizi. Biga’nın vekili var, yorun kardeşim. Bunu samimi söylüyorum, yorun. Nerede bu arkadaşlar, daha çok ısrar etsinler. Milletvekilliği sadece bir yazıyı okuyup da bakana soru sormak değildir. Ben görüyorum; farklı illerin farklı muhalefet parti milletvekilleri gelip, bizi yoruyorlar. Çanakkale’de yorsun. Bırakalım bu ideolojik kavgaları. Dört sene seçim yok önümüzde. Seçimleri yaptık, kavga ettik. Bunlar geride kaldı. Dört sene Biga’yı büyütmek bizim görevimiz. 2002 yılında bu ülkenin ihracatı 30 milyar dolardı. Bu sene 180 milyar dolara yaklaştık. 30 milyar doların 180 olabilmesi Biga’nın da 1 milyarının çok daha üzerine çıkması imkanı demektir. Önümüzdeki dört sene seçimsiz hizmet dönemini iyi değerlendirelim. Artık Türkiye’de siyasetçi de sanayici de sanatçı da akademisyen de eskisi gibi bakmıyor meseleye. Artık bizim iş adamımız da, akademisyenimiz de sınırları aştı, sporcularımız da aştı. Şaka gibi, 2002 yılındaki sayılara baktım; 1200’lerde olan lisanlı sporcu sayımız, 30 bini geçmiş. Çok büyük fark var. Yani bu millet motive olursa imkan verilirse en iyisini yapar, yapıyor.”   
 
“BİZ DAHA ÇOK ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUZ”
“Zaman zaman ayağımız tökezleyecek” diyen Turan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Uluslararası sorunlar var, skandallar var, kavgalar var, siyasi gelişmeler var. Güvenlik meselelerimiz var. Ama artık Amerika şunu dedi ‘dur Türkiye’, AB böyle baktı ‘dur Türkiye’ tarzı bir ülke yok artık. Bu millet ne ders onu yapacak, lideriyle parlamentosuyla, tüm imkanlarıyla beraber milletimizin yanında olacak bir yönetimden bahsediyorum. Biga’nın tüm derdi bizim derdimiz. Karabiga’nın kum şırlanından tutun da demiryoluna kadar, küçük yada büyük Biga’nın her sorunu, bizim sorunumuz. Ama bizi yorun. ‘bayrama kadar görüşmeyelim’, genelde yaklaşımımız bu. Hani ‘bayramdan bayrama’ diyoruz ya. Biz daha çok şeyler yapmak istiyoruz. Çünkü biz Ziraat Odasıyla, Ticaret Odasıyla, Tarım Borsasıyla bu bölgede nasıl değerler üretildiğini gördük. Biga Ticaret Odamız 1973’de kurulmuş, 1600 üyesi olan önemli bir kurum. Biz bunun üyesinin artmasını, omuz vermeyi bir görev biliriz.”
 
“TROYA YILI HAREKETİ, TÜRKİYE’DEKİ TURİZM DARALMASINI ÇANAKKALE’YE YAŞATMADI”
Bölgede sırf Biga’yı değil, tüm coğrafyayı ilgilendiren Boğaz Köprüsü, Troya Yılı, Akif’in Evi gibi bir çok meselenin gurur kaynağı olduğunu belirten Turan, “İki sene önce Türkiye’de ciddi bir turizm daralması oldu, malum konulardan dolayı. Ama Çanakkale’de turizmci bunu yaşamadı. Türkiye’deki turizm daralması burada yaşanmadı. Bir sebebi var. Oturduk valimizle, turizm odalarımızla Troya Yılı ilan ettik. Troya Yılı hareketi, Türkiye’deki turizm daralmasını Çanakkale’ye yaşatmadı. Söylemek istediğim bu; iletişim, vizyon, öngörü ve Ankara’nın destek olması sayesinde turizmle ilgili olağan üstü bir iz bıraktık. Şimdi faizler toparlanıyor, faizler düşüyor, yeni yılda daha iyi olacağını düşünüyorum. Ama yine de durmayacağız. Şimdi de mesela ‘dalış turizmi’ adıyla bir yeni adım atıyoruz. Tarihi Alan Başkanlığımız başta olmak üzere o bölgenin tüm paydaşları omuz verecek. Biz yasal düzenlemeyi yaptık. Çanakkale dalış turizminde yok şu an. Ama çok büyük malzeme var, boğazdaki batıklar gibi. Dalış turizmi de öyle herhangi bir turizm değil. Sabah gel, akşam git yok. Sağlık meselesi olduğu için gelen ziyaretçi iki gün otelde kalacak. Dalış yapacak, birkaç gün kalacak tekrar dalacak. Yani daha uzun kalıyor. Ama bunları ben bilemem ki! Bunu paydaşlar talep edece, üretecek. Biz de bugün olduğu gibi bakanlığımıza gideceğiz, görüşmemizi yapacağız” diye konuştu.
 
“ÇANAKKALE’Yİ AYAĞA KALDIRALIM”
Bunları yaparken de ‘hangi partidensin, hangi belediyesin’ diye bakmadıklarını dile getiren Turan, “Çanakkale Belediye başkanımız muhaliftir, zaman zaman çok tartışırız. Ama hak, Çanakkale’nin hakkı. Bu kürsüden söylüyorum;  Güzelyalı Atık Su Projesi için 9,7 milyon kredi talebi vardı. 3’ünü göndermişiz yazın, kalan 6’yı da dün gönderdik. Neden? Su içildiği zaman, yoldan yüründüğü zaman hangi partilisin düşüncesi olmaz ki. Su bizim suyumuz, yol bizim yolumuz. Aynı şekilde Çan Belediyesi bir talepleri vardı. Esnafa olan borcunu ödesin diye 7 milyonluk teminat mektubunu imzalattırdık. Söylemek istediğim şu; Çanakkale’yi ayağa kaldıralım. Çanakkale’ye hizmet edelim. Çanakkale’yi ayağa kaldırırken de hep beraber büyük bir motivasyonla işimizi yapalım” dedi.
 
“MARKALAŞIN SÜTTE, ETTE”
Turan şöyle tamamladı; “Marka değerlerimiz çok kıymetli ama daha iyi olabilir. Bu da beraber olmaktan imkan bulur. Türkiye’nin en iyi eti Biga’da. İster yarışma yapın, ister akademisyenler çalışsın, iddia ediyorum. Türkiye2nin en iyi etini gönderen Biga. Ama böyle bir markamız var mı? Toplayıp veriyoruz. Süt, nüfus oranına göre çok kıymetli. Yüzde 1 süt Türkiye’de burada üretiliyor. Markamız var mı? Toplayıp veriyoruz. Artık ticaret odasından istirhamımdır, bizi yorun. Markalaşın sütte, ette, diğer işlerde. Birkaç markamız var ama isteriz ki daha çok markamız olsun. Karabiga’nın karidesi, bilen biliyor. Ama Türkiye bilsin. Hatta Avrupa’da bilsin. Bunu herkese bildirin, tanıtın, paketleyin. Bu marka değerin arttırmak olur.”
 
Konuşmaların ardından Bakan Muharrem Kasapoğlu, Ak Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ve protokol üyelerince ekonomiye değer katan iş insanlarına ödülleri verildi.
 
Ersan KÜÇÜKKURU