Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, büyük şirketlerin tarım sektörüne girmek istemesinin, üreticileri tedirgin ettiğini belirtti. Faiz oranları hakkında da görüşlerini dile getiren Kaya, “Devletin üretici için var ettiği kurumları, üreticiye ciddi şekilde bir kambur oluşturmakta” diye vurguladı.
 
Üreticinin sıkıntılarına değinen açıklamalarda bulunan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, büyük şirketlerin tarım sektörüne girmek istemesinin üreticilerin yarına karşı umutsuz bakmak durumunda bıraktığını söyledi. Kaya, “Büyük holdinglerin tarıma göz kırpmaları, tarım sektörüne girmeye çalışmaları ve bu sektörde ciddi şekilde üretim yapma arzuları üreticileri ciddi şekilde tedirgin ediyor. Büyük holdingler neredeyse pazarda tezgâh açacaklar. Bu durum üreticilerin yarınlardan umutlu olmasını engelliyor. Üreticiyi biz mutlu ve umutlu tutmamız gerekirken ne yazık ki üretici bugün iyi paralar kazandığı dönemler olsa da yarından umutlu olamıyor çünkü bir güç dengesizliği var. Çok büyük holdingler bakıyoruz meyve-sebze üretmeye girmeye çalışıyor. Artık Pazar yerlerinde bu holdinglerin tezgâh açma duruma geldi. Dolaysıyla bu da üreticiyi tedirgin ediyor” dedi.
 
“TARIM KREDİLERİN KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
“Üreticinin baş belası olan faiz belası var” diyerek diğer bir sıkıntılarından bahseden Kaya, “2018’de dövizde hareketlilikten dolayı hammadde fiyatları, üreticinin kullandığı takım, üreticinin kullandığı bitki besin maddeleri, üreticinin kullandığı hastalıkla mücadele maddelerinin fiyatları arttı. Bunun üstüne, üreticinin Tarım Kredilerden kullandığı kredilerde ciddi şekilde faiz yükü var. Bu yükten, faiz belasından üreticinin kurtulması gerekiyor. Üretici, sıfır faizle ürün vereceğiz deyip 7 ay sonra üretici gittiğinde yüzde 40 gibi faizlerle karşılaşması, üreticiyi bezdirdi. Bunun için de mutlaka bakanlığın bu sistemde bir düzenleme yapması gerektiğini düşünüyoruz. Üreticiyi faiz belasından kurtarması gerektiğini düşünüyoruz. Bakıyoruz devletin üretici için var ettiği kurumları, üreticiye ciddi şekilde bir kambur oluşturmakta. Üreticinin yanında olması gerekirken, üreticiyle beraber hareket etmesi gereken kurumlar bakıyorsun ticarethanelere çevrilmiş biçimde, nasıl daha fazla üreticinin sırtından kâr ederim, nasıl daha üreticiyi köşeye sıkıştırabilirim hesabı yapması üreticiyi zor durumda bırakıyor. Burada ben bakanlığın tarım krediler noktasında düzenlemeye gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada üreticinin sırtından baş belası faiz yükünün alınması gerektiğini düşünüyorum. Bugün faizlerde indirim olacağı söyleniyor ama Tarım Kredi’ye gittiğinizde ne yazık ki katılım paylarıyla, katkı paylarıyla, yılsonunda ödediğiniz para, anapara 100 liraysa sizin ödeyeceğiniz rakam 150 lira. Yani yüzde 50 faizlere kadar çıktığı oluyor. Bu da gerçekten üreticinin canını acıtıyor. Üreticiyi üretimde tutabilmek için özellikle ülke genelinde Tarım Kredilerin kendine çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkede birçok üreticinin hammaddesi bu Tarım Kredi üzerinden karşılanıyor. Dolayısıyla üreticiye hizmet eden bir kurum ama üreticiyi de soyan bir kurum haline gelmeleri, üreticiyi incitiyor. Bunun da yetkililer tarafından bir an önce masaya yatırılıp, bu düzenlemenin yapılması gerekiyor. Bu ülkede, ortaklarının sırtından bu kadar fazla kâr etme hırsı olan ben bir başka kurum daha tanımaz haline geldi son dönemlerde. Bunun düzenlenmesi en büyük beklentimiz” ifadelerini kullandı.
 
“EN İNCE AYRINTISINA KADAR TARIMIN İNCELENMESİ GEREKİYOR”
Kaya, “Tarımı baştan aşağı incelememiz gerekiyor. İl müdürlüklerinden, ilçe müdürlüklerinden, tarım kredilerden, diğer kooperatiflerinden yani bir yerlerden girip bir yerlerden çıkıncaya kadar en ince ayrıntısına kadar tarımın incelenmesi gerekiyor. Sorunların yerinde tespit edilmesi gerekiyor ve bu sorunların üzerine gidilerek, üreticileri ayakta tutacak kararların oluşturulması gerekiyor. Konunun muhataplarından bu yönde taleplerimiz var. Özellikle tarım il müdürlükleri, ilçe müdürlükleri, hastalıklar mücadele noktasında zaman zaman üreticiyi yalnız bırakıyorlar. Bırakmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Daha üretici tarlaya girmeden çeşidin belirlenmesinden, ürün dikim planlanması yaparken üreticinin yanında olup, ta ki üretici ürününü satana kadar üreticinin yanından ayrılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Burada devletin kurumlarına yük düşüyor. Devletin üretici için olan kurumları, üreticiye fayda sağlasın diye maaş ödediği kurumları, üreticinin yanında olması gerekiyor. Bunları zaman zaman tam manası ile göremiyoruz, görmek istiyoruz”  şeklinde konuştu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN