Yaptığı açıklamada, Öğretmenevi’nde düzenlenen kermeste dağıtılan ‘laiklik karşıtı’ bir yayına dikkatleri çeken Ceylan, yetkilileri bu konuyu araştırmaya davet etti.
 CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, bir otelde düzenlediği basın toplantısına beraberinde CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mustafa Serdar Soydan katıldı. Basın mensupları ile bir araya gelerek, Çanakkale’de gerçekleşen bazı olayları eleştiren Ceylan, konuşmasına ilk önce Demircioğlu Caddesi üzerinde bulunan Öğretmenevi’nin bahçesinde gerçekleşen kermes ile ilgili düşüncelerini paylaşarak başladı. Milletvekili Ceylan, “Öğretmenevi’nin bahçesinde yapılan kermesin, Hayrat-der diye bir derneğin, orada tamamen laiklik karşıtı, Türkiye Cumhuriyeti karşıtı bir yayını dağıttığına şahit olduk. Bu konunun iki boyutu var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetiminde ve denetiminde olan bir yer orası, eğer Milli Eğitim Bakanlığı bu derneğin faaliyetlerinden haberdarsa, bu derneğin faaliyetlerinden veya böyle bir dernek olduğundan, laiklik karşıtı faaliyetlerin içerisinde olan bir dernek olduğundan bu bizim için çok kötü bir durum. Milli Eğitim de bu işin içerisinde demektir. Bu konuda bütün yetkilileri göreve davet ediyorum. Suç var burada açık açık. Eğer haberi yoksa Milli Eğitim’in böyle bir derneğin bu kermesi yaptığını, bu kitabı dağıttığından bu daha da kötü bir durum. Demek ki burada herkes kafalarına göre, FETÖ’cüler de, PKK’lılar da yani kim varsa orada bir şeyler yapabilir, dağıtabilir demek ki. Bu çok kötü bir durum. Bir an önce bu konu ile ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünü harekete geçmeye davet ediyorum” diye konuştu.
 
“SORU ÖNERGELERİMİZE CEVAP İSTEDİĞİMİZ ORANDA GELMİYOR”
Bir basın mensubunun soru yönergelerine ilişkin cevapların alınıp, alınmaması ile ilgili konuyu sorması üzerine ise Ceylan,” Soru önergelerimize cevap istediğimiz oranda gelmiyor. Bu yeni sistemde zaten meclis etkisizleştirilmeye çalışıyor. Açıkçası saray bu ülkeyi tek başına yönetiyor KHK’larla. Ama bizim elimizdeki en önemli soru mekanizmalarından biri soru önergesi. En azından biz soru önergesini sunduğumuzda bütün kurumlara yazı gidiyor ve cevap vermeseler bile bazı şeylerin yerinden oynadığını görüyoruz. Bazen cevap vermeleri kendi suçlarını kabul etmeleri anlamına geliyor. Bu da pek işlerine gelmiyor diye düşünüyorum. Ama soru önergesi cevaplama oranı oldukça düşük. Grup olarak çok iyi performansımız var. Oldukça fazla soru önergeleri üreterek muhalefet görevi yapmaya çalışıyoruz. Belki yetişemiyor da olabilir ama şuanda beklediğimiz oranın altında” diye cevapladı.
 
“AYNI SALDIRI CUMHURBAŞKANIMIZA OLSAYDI NE OLURDU?”
Geçtiğimiz hafta şehit cenazesine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yapılan linç girişimi hakkında yorumlarını paylaşan İl Başkanı İsmet Güneşhan, “Bu tür saldırıları kabul etmek mümkün değil. O anda da çok sert bir şekilde tepkimizi ortaya koyduk. Suçluların ve bu arkasındaki gerçeklerin tam olarak ortaya çıkması ile ilgili biz, gerekli suç duyurularında bulunduk hem de gerekli yerlere müracaatlarımızı gerçekleştirdik. Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bu insanlar durup dururken orada bir anda spontane galeyana gelerek yapmış oldukları bir eylem değil. Arkalarında belli bir güç var.  Önemli olan o gücün ortaya çıkarttırılması. O görev de iktidara düşüyor. Bizler ancak Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatta bulunabiliyoruz. Ama bunun dışında yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Bir eylem yapıyoruz, iki eylem yapıyoruz. Ondan sonra hayat da devam ediyor. Çanakkale görsün bunları, tanısın bilsin. Tanıyor, biliyor zaten. Bildikleri için ne yaparlarsa yapsınlar Çanakkaleli hemşerilerim özgürlüklerini ve barışı savunuyorlar. Her seçimde bunu gösteriyorlar. Son seçimlerde daha açık net bir şekilde ortaya koydular” dedi.
 
“PLANLANMIŞ BİR LİNÇ GİRİŞİMİYDİ”
Özgür Ceylan ise konuyla ilgili olarak, “Aynı saldırı cumhurbaşkanımıza olsaydı ne olurdu? Sizce bırakılır mıydı? Bence bırakılmazdı kesinlikle o saldırgan. Hukuk olmalı, adalet olmalı. Bir ülkede adalet olmazsa yönetemeyiz bu ülkeyi. Saldırılan kişi ülkenin ana muhalefet lideri. Şuanda biz bu ülkede son seçimlerden sonra nüfusun yüzde 50’sini yöneten belediyelerin sahip odluğu partiyiz Millet İttifakı olarak. Böyle bir şeyin hoşgörü ile karşılanması kesinlikle kabul edilemez. Orada provokasyon yokmuş gibi küçültücü eylemi, basit sıradan bir eylemmiş haline getirmek bence bizi içinden çıkılmaz bir hale getirir. Ben o gün Ankara’daydım. Daha olaylar bitmeden köye vardım. Ben girdiğimde genel başkanımız çıkıyordu köyden zırhlı araçta. Köyü de gördüm, inanılmaz bir linç ortamı vardı orada. Daha yeni polisler geliyordu. Polis ve jandarma yetersizliği vardı bana göre ve orada ciddi, planlanmış bir linç girişimiydi bu. Bunun arkasından genel başkanımız da açıkladı. Türkiye’yi karıştırmak isteyen odaklar var. Bizi sokağa dökmek isteyen, bizim huzurumuzu bozmak isteyen… Ama biz, bu oyuna düşmeyeceğiz. Biz memleketin huzurundan, barışından yanayız. Her zaman da böyle olduk” ifadelerinde bulundu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN