Uzay boşluğunda iki nötron yıldızının çarpışması nedeniyle kütlesel çekim dalgaları ilk kez gözlemlendi. Yaşanan bu gelişmeler bilim insanlarında heyecana neden oldu. İki nötron yıldızının çarpışması sonrası uzay boşluğuna yayılan dalgalar binlerce bilimciyi gözlemevlerine çekti.
 
6 bin bilim insanının yaşananları kütlesel çekim dalgası olarak nitelendirdiğini söyleyen ÇOMÜ Gözlemevi Eski Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan; “ Son 2 yıldır astronomi uzay bilimleri evren ve uzayla ilgili çok önemli gelişmeler var küple çekim dalgaları keşfedilmeye başlandı ama 2 yıl içerisinde sadece 5 olay gözlenebildi” dedi. Bu alanda çekim dalgalarının kaydedebileceği sadece 3 adet teleskop olduğunu vurgulayan Demircan, 2 adeti Amerika’da 1 adeti ise İtalya’da olan bu teleskopların bilinen teleskoplardan değil çok özel detektörlerden oluştuğunu söyledi.
 
Demircan:“ Bu alanda güçlü çekim dalgalarının varlığını aslında Einstein yazmış, makaleler yayınlamış. İşte bu tür dalgalar olmalı demiş ama o zamandan beri yani (1915)’ten beri bu dalgaları nasıl kaydedebiliriz nasıl gözleyebiliriz diye teknoloji geliştiriyorlar. Anca 2 yıl önce başladı bu çalışmalar ve kaydedilemeye başlandı. 5 olay gözlendi, bu 5 olay en güçlü çekim dalgalarının en güçlü yayıldığı kaynaklar ama detektörlerin hassasiyeti yani teknoloji geliştirici daha zayıf kaynaklarda gözlenecek. Şimdi bu 5 kaynak karadelik çarpışmaları, nötron yıldızı çarpışmaları şeklinde son gözlenen 17 Ağustos’ta olay gerçekleşti. O zamandan sonra 2 hafta içerisinde veri topladılar ve o veriler analiz ediliyor. 16 Ekim’de de basın toplantısı yapıldı. NASA’da galiba 6.000 kadar bilim adamı tek bir makale sundular. Astrofizik bu bir çağın başlangıcı gerçekten bu bilgileri hızla yayılıyor bilim dünyasında ama henüz daha uzay bilimlerinin dışındaki bilim insanları olayın çok daha farkında değiller. Çekim dalgalarının içindeyiz sürekli çekim dalgaları yayılıyor ama bunları biz göremiyoruz, kaydedemiyoruz, teknolojimiz yetmiyor ama son 2 yıldır başlandı teknoloji geliştirildi, kayıtlar başladı. Şimdi bundan sonra bu aletlerin kayıt teknolojisi hassasiyeti artırıldıkça daha zayıf kaynaklar gözlenmeye başlanacak. Bizim burada gözlediğimiz çift yıldızların yörünge hareketinden yayılan çekim dalgaları da gözlenecek ve bizde bu optik teleskoplarla katkıda bulunmaya başlayacağız” şeklinde konuştu.
 
Yaşanan son olayda iki nötron yıldızının çarpıştığını ifade eden Demircan sözlerini şöyle sürdürdü:“ 17 Ağustos’ta gerçekleşti bu olay, şimdiye kadar veriler analiz edildi. 17 Ağustos’ta çarpışma gerçekleştikten 2 saniye sonra gama ışınları yayıldı. 2 adet gama ışını teleskopu var uzayda Amerika’nın onlar gözlem yaptılar hemen arkasından 10 saat sonra optik bir ışılım yayıldı çarpışma sonucunda onu gözlemeye başladılar. 70 tane gözlemevi Amerika, Şili’de Avrupa Birliğinin gözlem evleri oralarda toplam 6.000 kadar bilim adamı bu çalışmalara dahil oldu. 10 gün kadar süreyle gözlemler devam etti, sönümlerde söndü kayboldu gitti. Niye kayboldu, karadelik oldu 2 nötron yıldızı çarpıştı şöyle 3 güneş küpleri falan bir karadelik oluştu. Artık oradan hiçbir şey yayılmıyor şimdi gözlenemiyor ama bu tür olaylar dediğimiz gibi normal çift yıldızlardan da çekim dalgaları yayılıyor ama zayıf çekim dalgaları yayılıyor onların yörüngelerinin küçüldüğünü biz buradan gözlemlerle literatüre katkıda bulunuyoruz, gözlemliyoruz, analiz ediyoruz, yayınlıyoruz. Onlarda sonucunda çarpışıyorlar ama o çarpışmaları işte özel detektör ve teleskoplarımız olmadığı için o çarpışma sonucunu gözleyemiyoruz. Biz bir yere kadar gözlüyoruz fakat ondan sonra galiba katkılarımız daha çok olacak burada asıl altı çizilmesi gereken bilim ve teknolojide gerçekten yeni bir çağ açılıyor. Bilim ve teknolojinin bu yeni çağı çekim dalgaları çağı çekim dalgaları elektromanyetik dalgalar gibi ama farklı özellikte dalgalar”
Kütlesel çekim dalgalarının ne anlama geldiğini de kaydeden Demircan:“ Nasıl ki elektromanyetik dalgalar 150 yıl önce Maxwell tarafından öngörülmüş, denklemleri yazılmış ondan sonra işte araştırılmış. Nasıl bu dalgalar ne yapılabilir bunun insanlığa yararı olur mu diye. 1980’lerden itibaren işte elektromanyetik dalgalar her alanda kullanılıyor. Buhar makineleri terkedilip elektrik kullanılmaya başlanılmış, aydınlatma, iletişimde yaşamın bütün alanlarına girmiş. Elektromanyetik dalgaların kullanımı şimdi çekim dalgaları teknolojisi nasıl gelişir. Bu insanlığın yararına nasıl kullanılır hiç kimse bilmiyor ama yeni bir çağın başlangıcındayız. Bu dalgalar çok büyük olasılıkla insanların yaşamını değiştirecek her şey değişecek” ifadelerini kullandı.
 
Haber: Fehmi Şenyiğit