Samimi açıklamalarda bulunan Başkan Işık, iddialarla ilgili kara propaganda çalışmasının Biga’ya zarar verdiğini ve en azından Biga’nın yararına olan konularda birlik içinde hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
 
Biga’nın son yıllarda yaşadığı değişim ve buna bağlı olarak gelişim dikkat çekiyor. Biga Belediyesi’nin bu değişim ve gelişime olan katkısı da dikkate değer.
 
Neden katlı otopark yapılıyor?
Şehir içi trafik sorunları, bütün şehirlerin, belediyelerin en büyük sorunu. Ben belediye başkanlığına seçilmeden önce, 2009 yılında, yaptırdığımız anketlerde birincil derecede önemli sorun olarak açık ara şehir içi trafiği ve otopark sorunu çıkıyordu. Bu nedenle Kocabaş Çayı kıyısında yer alan otopark alanını düzenledik. Sıcak asfalt ile kapladık. Avcılar Köprüsü’nün tamamlanmasıyla giriş çıkışlarını düzenledik. Belediyemiz altında inşaat halinde bulunan kapalı otoparkı tamamladık. Seçimlerde katlı otopark sözümüz vardı, o bölgeye. Eski kültür sarayının bulunduğu alanın katlı otopark alanı olarak uygun olduğuna karar verdik.
 
“Müteahhit söz verdi, 6 ayda tamamlayacak”
Katlı otoparkımızın alanı 900 metrekare. Bodrumu, zemini ve diğer yerleriyle beraber 8 kat. Tüm katlarla birlikte 7 bin 200 metrekare bir inşaat çıkıyor ortaya. Katlı otopark sadece Biga için değil, bölgemiz için de bir ilk olacak. Burasının yapım ihalesi 20 Haziran 2017 tarihinde yapıldı. 4 Temmuz’da sözleşmesi yapıldı. 5 Temmuz tarihinde yer teslimi yapıldı. 5 Temmuz’dan sonra da inşaata başlandı. Şu an KDV dahil ihale bedeli 6 milyon 844 bin lira. Bir normal işyeri katı, 6 tane de otopark katı var. Eski kültür sarayında yer alan işyerleri yine olacak. Bizden önceki dönemlerde köşelerdeki ve Bayram Sokak tarafındaki dükkanların hepsi satılmış. Sahipli dükkanlar, vatandaşın kendi yerleri yani. Herkese dükkanlarını vereceğiz. Bir katta yaklaşık 35-40 araba yani toplamda 240 araçlık otoparkımız olacak. İnşaatın tamamlanma süresi 250 gün yani 8 ay. Ama müteahhitimizle yapmış olduğumuz görüşmelerde; “Çok önemli bir aksilik çıkmazsa biz burasını 6 ayda tamamlarız” dedi. Cengiz Topel Caddesi tarafındaki dükkanların bir tanesi hariç geri kalanları belediyemize ait. Bizim dükkanlarımız yine aynı kalacak. Ön taraftaki giriş bölümü, hatırlayın 2-3 metre bir giriş vardı eskiden. Şimdi orada 7-8 metre bir giriş olacak.
 
“Ticarethane mantığıyla değil, sosyal belediyecilik esas alınarak işletilecek”
Katlı otoparkımız ücretsiz olacak. İlk birkaç katı kısa süreli parklar için kullanılacak. İsteyen aracını bırakacak, gidip işini görüp gelecek. Üst katlar ise daha uzun süreli parklar için kullanılacak. Hem araç asansörü hem de vatandaşlar için asansör sistemi ve merdivenler olacak. Bizim görevlilerimiz arabayı alıp park edecek. Arabanın park edilmesi ve tekrar aşağı indirilmesi görevliler sayesinde yapılacak. İsteyen kendi arabasını da çıkarabilir tabii. Araçlar park için teslim alınırken; araçların başına herhangi bir kaza bela gelmesi durumunda onları sigorta ettireceğimiz için mali sorumluluk sigortaları yapılacak. Kapalı otoparkımızda olduğu gibi. Vatandaşa herhangi bir sıkıntı yaşatmamaya çalışacağız. Biz buradaki otoparkı belediyemizin şirketi aracılığıyla işletiyoruz. Orasını da büyük ihtimalle böyle yapacağız. Bunlar karlı işletmeler değil zaten. Başka birine verip de orasını bir ticarethane mantığıyla işletilmesini ben çok doğru bulmuyorum. Dediğim gibi biz bu kentin en önemli sorununa çözüm bulmaya çalışıyoruz. Özel sektöre verildiğinde para kazanma gayesiyle hizmetlerde aksamalar olabiliyor, ücretler yüksek tutulabiliyor. Bunu istemiyoruz.
 
 
“Biz de meydan olarak kalmasını isterdik…”
Katlı otopark çevredeki diğer binalardan yüksek olmayacak. Yanındaki bina hangi yükseklikte ise bu bina da o yükseklikte olacak. Mesela bizim oraya ilk düşündüğümüz proje 8 katlıydı. 8 otopark katı idi. Bir de giriş katı 9 kattı. Ama biz onu şimdi iş yeri katı artı 6 kat yani diğerlerinden daha yüksek olmasın diye düşürdük. Belediye kendine bir avantaj sağlamasın diye. Yandaki katlar ne ise bizim katlar da o yükseklikte olacak. Ekstra bir yükseklik yok yani. Dış cephesi, ışıklandırması ve çevre düzenlemeleri ile bölgemizde ilk olma özelliğine sahip bit katlı otoparkı Biga’mıza kazandıracağız. Keşke orasının tamamı belediyeye ait bir alan olsaydı da biz orasını meydan yapsaydık. Çarşı için çok iyi olurdu ama öyle bir imkanımız yok. Niye imkanımız yok? Alttaki dükkanların yarıdan fazlası zaten satılmış. Orada çok eskiden Türk Ticaret Bankası vardı ama yerini sattı ve 3-4 kişi aldı burayı. Yani orası dörde bölünmüş. Yandaki dükkanlar yine çok eski yıllarda satılmış ve şu anda kimse satmıyor dükkanını. Aynı dükkanları onlara geri vermek konusunda bile anlaşmamız 6-7 ay sürdü. İstimlak etmeye kalkarsak bu da çok ciddi paralar gerektirir. Biga’nın değerli işletmelerinin, iş yerlerinin olduğu bir alan. Ve orasını istimlak etmek kolay olmazdı. Uzun bir mahkeme süreci yaşanırdı. Dolayısıyla böyle bir imkan yok. Satılmasaydı komple belediyeye ait olsaydı da biz orayı katlı otopark yapsaydık o zaman haklılar. Belki öyle bir şey olsaydı, biz de yapmazdık zaten. Biga’nın çarşısı 1920’lerden beri aşağı yukarı aynı koordinatlarda olan bir çarşı. Yeşil alana ihtiyaç var ama ne yazık ki oraları daha önce satılmış ve tekrardan orasını kamulaştırmak gibi bir durumumuz mümkün değil.
 
“Borçlu devraldık, borcumuz var”
AKP grubundaki arkadaşlarımız, ilçemizde muhalefet partisi durumunda olan AKP’nin ilçe yöneticileri Biga Belediyesi’nin borçlarından bahsediyorlar. Biga Belediyesi’ni borçsuz devrettiklerini iddia ediyorlar. Borçsuz devretmediklerini daha önce defalarca açıkladım. Onlara meclis toplantısında da gereken yanıtı verdim. Ancak aynı yalanda ısrar ediyorlar. Biga Belediyesi’nin borç batağında olduğunu söyleme gafletine de düşüyor bu arkadaşlar. Borçlarını düzenli ödeyebilen 80 milyon bütçeli bir belediyeyiz. İşçimiz maaşını alıyor, memurumuz maaşını alıyor. Bütün ödemelerimizi yapıyoruz. Evet, kredi kullandık. Ama kredi kullanmak başka bir şey. Biz kredi taksitlerimizi düzenli olarak ödüyoruz. Hiçbir ödememizi aksatmıyoruz. Kredi borcumuz var mı? Evet var; ama borcumuzun olmaması yanlış bir şey. Borcu olmayan belediye, çalışmayan belediyedir zaten. Biga Belediyesi’nden kimin ne alacağı kalmış? Kim parasını alamamış? Çıksın, gelsin, söylesin. Böyle bir durum söz konusu değil. Kredi borcumuz var ama ödenebilir rakamlar bunlar. Hesabını kitabını yapıyoruz ve ona göre hareket ediyoruz.
 
“Bizim belediye satarsa sorun yok, sizinki satarsa batıyor, anlayışı yanlış”
Birkaç tane dükkan sattık. Onlarla ilgili de bir sürü tantana çıkarıldı. Hükümet özelleştirmeyi savunan bir hükümet. Civardaki aynı partiden seçilmiş başkanların yönetimindeki belediyelerin yapmış olduğu satışlar var. Çanakkale’de devletin başka kurumlarının yine aynı partiden arkadaşların oylarıyla satışa çıkardığı mülkleri söz konusu. Biga da dahil olmak üzere Çanakkale’nin değişik ilçelerinde satılan yerler var. Mesela biz şantiyenin olduğu alanı sattık. Orası tarlaydı. Buraya belediye olarak bir imar verdik. Orada bir rant ürettik. O rantı da belediyeye aktardık. Köpek barınağına kadar olan alan 10 bin metrekare tarla vasfında olan bir yerdi orası. Fen İşleri Müdürlüğümüze ait şantiyeyi ise arıtma tesisimize yakın bir yere taşıyacağız. Böylece itfaiyenin arkasında çirkin bir görüntü vardı. O görüntü ortadan kalkacak. Fen İşleri Müdürlüğümüze ait şantiyeyi de yenilemiş olacağız. Bunun kime ne zararı var.
 
“Çalışmalarımızdan rahatsızlık duyuyorlar”
Nasıl devlette para bitmiyorsa belediyede de para bitmez. Yani belediye borçlanır, satar, imara açar oradan yeni yerler kazanarak satar. Çevreden gelen insanlar, Çan’dan, bizim komşu ilçelerimizden gelenler; Biga’nın çok değiştiğini ve çağdaş, modern bir anlamda ilerlediğini söylüyorlar. Bunlardan rahatsız olanlar var. Borcumuz var ama taksit taksit ödüyoruz. Biten kredilerimiz var bu arada. Mesela 3 yıllık aldığımız krediler vardı. 1 milyon- 2 milyon gibi. Bunlardan bitenler de var. Biz bu kredileri alıp evimize götürmüyoruz. Biga’mıza Atatürk Kültür Merkezi’ni, Şehir Parkı’nı, Avcılar Köprüsü’nü kazandırdık. Biga’mıza yeşil alanlarla, kültür ve sanat merkezleriyle, parklarla, yol ve çevre düzenlemeleriyle nefes aldırıyoruz. Bundan neden rahatsız olunuyor, anlamıyorum.
 
“Ucuz muhalefet değil, yapıcı muhalefet yapın”
Biz geçen hafta pazaryeri ile ilgili bir açıklama yaptık. Bizim açıklamamızdan bir gün sonra AKP İlçe Başkanı pazaryeri ile ilgili sorular sormuş. Biz açıklamışız zaten. Madem açıklama yapılacak, bizim açıklamamızı bir okusalar da ona göre sorsalar. Ciddi anlamda karalama amaçlı ve bilinçli yanlış yönlendirme yapıyorlar. Muhalefet yapma işini bile sulandırıyorlar. Ben de muhalefette ilçe başkanlığı yaptım. Böyle muhalefet yapmadık biz arkadaşlarımızla. Biz karalama amaçlı muhalefet yapmadık. Belediye binasının meydan olarak kullanılabilecek bu değerli alana yapılmasına karşı çıktık. ‘Bu binayı buraya yapmayın’ dedik. Alışveriş Merkezi’nin şehrin içine yapılmasına karşı çıktık; ‘şehrin dışına yapılsın, daha büyük yapılsın, çevre ilçelerden insanları çeksin. Yerel esnafımıza zarar vermesin’ dedik. Bu bölge 40-50 dönümlük bir alan ve verimli kullanılmadığı için ziyan edilmiş. Biz bunlara karşı çıktık.
 
“Depreme dayanıksızdı, yıkılması gerekiyordu”
Kültür sarayı binası kesinlikle depreme dayanıksızdı. İmar müdürümüz burada yapı denetim firmalarına numuneler aldırdı ve yapılan karot incelemesi sonucunda binanın, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından dayanıksız olduğu ve yıkılması gerektiği tespiti yapıldı. Gerekli yazışmalar sonunda yıkım işlemini gerçekleştirdik. Bina temelinden çıkan kalın demirler binanın sağlam olduğu anlamına gelmez. Elimizde yıkım öncesi devletin Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün onayladığı, tasdiklediği raporlarımız var.
 
Tuvalet konusu…
Kapalı otoparkın birinci katında projede son derece modern bir tuvalet projesi var. Zaten ilk önce yapılacak yerlerden biriside orası. Katlı otopark da büyük modern bir tuvalet olacağı için balık pazarındaki tuvaleti yıktık. Artık böyle açık alanda tuvalet hoş değil. Çevrede oturanlar sürekli kokudan ve zararlı böcek ve hayvanların türemesinden rahatsızlık duyuyorlar ve şikâyet ediyorlardı. Bu nedenle meydan ve yol düzenlemesini gerçekleştirdik ve güzel bir park yaptık oraya. Esnafımız biraz sabır gösterirse; katlı otoparkın tertemiz, pırıl pırıl, düzenli olarak temizliği yapılan tuvaletlerini kullanabilecek. Belediye Ticaret Merkezi’nin altındaki tuvaletleri de yine aynı nedenlerden dolayı yeniledik. Esnaflarımız teşekkür ettiler. Bizim çalışma hedeflerimizden ilki temizlikle ilgili zaten. Bunu her fırsatta söylüyorum.
 
“Ücretli oldu, çünkü…”
Bu otopark sorunu biraz da kültürel bir mesele. Bir bakıyoruz, her hafta 8-10 tane park halindeki aracın önüne bırakılmış araçlarla ilgili şikayet geliyor. Yolun ortasına bırakıp gidenler oluyor. Belediyenin altındaki otoparkın neden ücretliye döndüğü ile ilgili eleştiriler almıştık. Vatandaş özel garaj gibi kullanıp, 6-7 ay aracını bu parka bırakıyordu. 6 ay arabasına dokunmayanlar, naylonla paketlenmiş araçlar vardı. Verimli kullanım olmadığı için ve vatandaşlardan yoğun şikayet aldığımız için böyle bir düzenleme yaptık. 1 saat ücretsiz, 1 ile 5 saat arası 1 lira. 6 saat aracınız bırakıyorsunuz ve 1 lira ödüyorsunuz. Çok makul bir fiyat. Abone sistemine de geçtik. Buradan topladığımız paranın borçlarla ilişkilendirilmesi bile komik kaçıyor. Vatandaşımız için yine her tür kolaylığı yapıyoruz. Kurallara uygun davrandığımızda tüm sorumlarımızı çözmek daha kolay olacak.
 
“Alışkanlık haline getirmeliyiz”
Kocabaş Çayı’nın otopark düzenlemesi için 10 bin ton asfalt döktük. Çay boyunda 100 dönümden fazla bir alan var otopark olarak kullanılan. Su tahliyesine kadar her şeyini yaptık. Çizgilerini çizdik. Park yerlerinin dışında dönüşleri, geçişlerini çözdük. Otopark kullanımını alışkanlık haline getirmeliyiz. Mesafeler kısaldı. Marketin önünde arabamızdan inip alışverişimizi yapıp gitmek istiyoruz.  Kısa süreli kullanımlar için sorun olmayan ceplerimiz var. Yük indirme bindirme yerleri bunlar. Ancak orada uzun süre araçlarını park edenler oluyor. Duraklarımıza araç parkları oluyor. Duraklara park edilen araçlar özellikle trafik sıkışıklığına neden oluyor. Bunlara kesinlikle anlayış göstermiyoruz. Biz belediye olarak şehir içini rahatlatmak için çalışıyoruz. Avcılar Köprüsü’nü açtık. Devamında yan yollarını yapacağız. Çarşı merkezinin trafiğini rahatlatmak için çalışmalarımız sürüyor. Avcılar Köprüsü ile Kocabaş Çayı Köprüsü arasındaki set yolunu 15 metre genişlikte düzenleyeceğiz. Yaya kaldırımları olacak. Çift yön araç trafiğine uygun olacak burası. Karşıya geçiş olmayacak. Köprüden sağa dönüş olacak. Kavşaktan karşı yola geçiş olacak. AVM ve belediye meydanı kesişimindeki kavşakta da gerekli düzenlemeleri yapacağız. Köprünün ilerisindeki işletmeler biraz içe kayacaklar. Orada otopark için düzenleme yapacağız. Yol hem modern hem de güvenlikli olacak.
 
“Bayram Sokak’taki altyapı sorunlarını da gidereceğiz”
Bayram Sokak yolu eskiydi zaten. O bölgede kanalizasyon yok. Kanalizasyon çalışması yapacağız. Biga’nın en sorunlu yerlerinden biriydi orası. Beyaz eşyacıya kadar yeni bir hat çektik. Bayram Sokak’a da yeni bir hat çekince o bölgede de yeraltında sorun kalmayacak. Altyapı sorunlarını tamamladıktan sonra o bölgede de modern bir görüntü ortaya çıkacak. Cadde ve sokak değerlenecek.