Perinçek, 1953 yılında Yenice ilçesinde yaşanan büyük depremin Bayramiç-Çan-Biga fay zonundan farklı olduğunu belirtti. 

Perinçek:“ Yenice fay zonuyla Bayramiç-Çan-Biga fay zonu farklı. Dolayısıyla Yenice’de olan deprem oranın enerjisini boşalttı ama Çan-Biga hattındaki faydaki enerji boşalmadı. Yaklaşık 300 yıldır orada büyük bir deprem olmadı. Ufak depremleri saymıyorum, mesela geçenlerde Çan’da olanı saymıyorum ama depremlerin tekrarlanma aralığı var. Bu işte 150–200 hatta 300 yıl olabilir. Bu bakımdan hemen yarın olacak demiyorum ama Çan-Bayramiç-Biga işte o alanda büyük bir deprem bekliyorum ben sıra geldi oraya” dedi. 

Gökçeada’da tsunami izleri

Prof.Dr. Perinçek:“ Dalga boyunun 10 santim olduğu rakam edildi ama bunun daha fazla olduğunu düşünüyorum”

Gökova Körfezinde meydana gelen 6,9 şiddetindeki depremin ardından meydana gelen tsunami sonrası maddi hasar meydana gelmesinin ardından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeliğinden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, yaşana tsunami hakkında bilgiler verdi. 

Prof. Dr. Perinçek, Gökçeada’da da milattan önce 2500 yılına ait bir dönemde tsunami olduğuna dair bulgular olduğunu da sözlerine ekledi.

Gökova Körfezinde meydana gelen depremin oluşturduğu tsunami dalgaları Bodrum başta olmak üzere körfeze kıyısı olan yerleşim bölgelerin büyük maddi hasara yol açtı. 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeliğinden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, ülkemizde fazla yaşanmayan tsunami ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Perinçek:“ Bu depremde bir tsunami gerçekleşti. Aslında Türkiye’de tsunami olur mu oluşur mu çok yaygın değil. Fakat bu depremde ki bu depremin özelliği bir tsunami gerçekleşti” dedi. 

Yaşana tsunami sonrası dalga boyunun 10 santim olduğu rakam edildi ama bunun daha fazla olduğunu düşünüyorum ifadelerini kullanan Perinçek:“ Ayrıca tsunaminin dalgasının yüksekliği 10 santim veya 20 santim olabilir ama birde tsunaminin tırmanma yüksekliği var. Tırmanma yüksekliğinin en az 2-2,5 metre olduğunu düşünüyorum. Kıyıdan 50 metre içeriye sokuldu. Dolayısıyla dalgalar arabaları ve denizdeki tekneleri içeri kadar taşıyabildi. Bu nedenle Bodrum depreminin bir ayrıcalığı var” şeklinde konuştu. 

Bundan sonra büyük bir deprem olur mu sorusuna yanıt veren Prof.Dr. Perinçek:“ Ben şahsen beklemiyorum, meslektaşlarımın da aynı şekilde beklediğini sanmıyorum. 6.9’dan sonra çok sayıda artçı olacaktır. Şuanda sayı 150’yi geçti. Bu rakamın 24 içinde 300’ü geçmesi de mümkün en az önümüzdeki 1 hafta bu depremler artçılar devam edecektir” ifadelerini kullandı. 

Yaşanan depremin İzmir civarındaki fayları tetikleyip tetiklemeyeceği ile ilgili düşüncelerini de açıklayan Prof. Dr. Perinçek şöyle konuştu:“ Ben bunu sanmıyorum. Çünkü Bodrum, Datça civarındaki fay zonları daha çok Girit civarındaki tektonik hatlarla ilgili, İzmir civarında ilgili olduğunu düşünmüyorum. Fakat bildiğimiz gibi Midilli depremi daha önce belirtmiştim. İzmir civarındaki Karaburun Yarımadasındaki fayları tetiklediği ve Urla civarında 4 şiddetinde depremler yaşadık. Bu tetiklemenin devam edeceğini düşünüyorum. Fakat şu ana kadar olduğu gibi 4 ve daha küçük depremlerle enerji boşalırsa İzmir’deki büyük depremin yıllar ötesine gideceğini düşünüyorum. O bakımdan önümüzdeki 3-4 ay için İzmir civarındaki depremlerin devam etmesi arzusundayım. Eğer bu devam ederse 3-4 ay kadar oradaki enerji boşalacaktır ve İzmir için Midilli depremi tehlike olmaktan çıkacaktır”   

Geçmiş yıllardan tsunami örnekleri
Endonezya’da yaşanan 7.9 şiddetindeki deprem sonrasında meydana gelen tsunami ile ilgili olarak çalışmalara katıldığını belirten Prof.Dr. Perinçek:“ Endonezya’daki tsunami çalışmalarına katıldım. Oradaki dalgaların yüksekliğiyle Türkiye’dekileri karşılaştırmak mümkün değil. Bunun birinci nedeni biz kapalı denizler içindeyiz, orası ise okyanus. Dolayısıyla deprem olduğunda deniz tabanında düşey bir hareket olduğunda tsunami oluşuyor Japonya’da olduğu gibi ve bu tsunaminin dalga yüksekliği mesela Endonezya’da 33 metre. 

Oradaki depremin büyüklüğü 7.9’du ve 33 metre yüksekliğinde bir tsunami dalgası oluşturdu. Halbuki Bodrum’da rapor edilen tsunami dalgası yüksekliği 10 santim veya yarım metre diyelim. Fakat bu 33 metre veya yarım metrelik tsunami dalgası hızla karaya çıkıyor. Karada arkadan gelen kütlenin itmesiyle tırmanıyor 33 metrelik bir dalga mesela diyelim ki 50 metreye kadar tırmanabiliyor veya Bodrum’da kanımca 2,5-3 metreye kadar tırmanabiliyor ve dalganın gücü ile kıyıdaki tekneler veya arabalar 50 metre içeriye veya daha fazla taşındığını televizyonlarda gördük” dedi.  

Bodrum’da olan tsunami dışında Türkiye’de yaşanan tsunamiler hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Perinçek:“ 1506 yılında bir tsunami oluyor İstanbul’da. Tsunami dalgaları Haliç köprüsünün üzerinden aşıyor. Dolayısıyla en az 2,5 – 3 metrelik bir dalga boyu söz konusu. Onun dışında benim bizzat yaptığım çalışma var Yenikapı’da. Bu çalışmada da 6’ncı yüzyılda bir tsunami dalgası olduğunu ve bunun izlerinin Yenikapı’daki kazılarda net bir şekilde görebildik. 

Ayrıca Gökçeada’da milattan önce 2500’e ait bir dönemde tsunami dalgası olduğunu saptadık ve bunu arkeologlarla beraber oradaki seramikleri kullanarak yaşını söyleyebiliyoruz.  Fakat jeolojik olarak izlenimler Gökçeada’da, Yenikapı’da, İstanbul’da, Amanos Dağları’nın eteklerinde Adana civarında ve bugün yaşadığımız gibi Bodrum’da ve hatta Karadeniz’de tsunami izlerini biliyoruz. Fakat iç denizler söz konusu olduğu için hiçbir şekilde Endonezya veya Japonya’da olduğu gibi yüksek dalga boylarını beklemiyoruz” şeklinde konuştu.

Çan’da 300 yıldır deprem olmuyor
Prof. Dr. Perinçek, Çanakkale ile ilgili olarak önemli bir deprem uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Perinçek:“ Yenice fay zonuyla Bayramiç-Çan-Biga fay zonu farklı. Dolayısıyla Yenice’de olan deprem oranın enerjisini boşalttı ama Çan-Biga hattındaki faydaki enerji boşalmadı. Yaklaşık 300 yıldır orada büyük bir deprem olmadı. Ufak depremleri saymıyorum, mesela geçenlerde Çan’da olanı saymıyorum ama depremlerin tekrarlanma aralığı var. Bu işte 150–200 hatta 300 yıl olabilir. Bu bakımdan hemen yarın olacak demiyorum ama Çan-Bayramiç-Biga işte o alanda büyük bir deprem bekliyorum ben sıra geldi oraya” dedi. 

Fehmi Şenyiğit


Kaynak: Haber Merkezi