Düşünce, hareket ve pedal: Bir bilinçlendirme yolculuğu

İstanbul’da özel bir üniversitede Görsel İletişim ve Tasarımı öğrencisi olan Can Niyazi Bad; Savaş Kader isimli bisiklet sürücüsü arkadaşının Bandırma yolunda hayatını kaybetmesi üzerine, bisikletin bir ulaşım aracı olduğunu anlatmak ve bisiklet sürücülerinin can güvenliği hakkında bilinçlendirme yapmak amacıyla Türkiye’nin sahil şeridinde bir tura çıktı. ‘Bisikletlileri Yaşatalım’ sloganıyla bisikleti eşliğinde 9 Ekim’de İstanbul’dan yola çıkan Bad, Diyarbakır’a kadar sahil şeridinden pedal çevirecek. Son raporlara göre en çok bisikletli ölümünün sahil şeritlerindeki şehirlerde gerçekleştiğini ifade eden Bad; uğradığı şehirlerde bisiklet üzerinde hayatını kaybeden arkadaşlarının ailelerinin yanına uğruyor. Yolu Çanakkale’den de geçen Bad ayrıca, bisiklet platformları arasındaki iletişim ve dayanışmayı yükseltmek, trafikte bisikletin görünürlüğünü artırmak gibi amaçlar güdüyor.

BİSİKLET POPÜLİZME YENİK DÜŞTÜ
Bisikletindeki ağır yolculuk yükü ve ‘Bisikletlileri Yaşatalım’ flamasıyla çarşı içinde göze çarpan Bad, hedeflerini şu şekilde aktardı: “Ben gittiğim yerlerde daha çok fitil görevi göreceğim, oradaki arkadaşlar ise patlayanlar olacak. Bisiklet, popülizme yenik düştü. Büyük şehirler, büyük sözler verdiler ama hâli hazırda var olanı bile mahvettiler. Büyük şehirlerin verdiği sözler yarım kaldı. Popülizmin en kötü yanı ise, televizyon kanallarında bisikletle ilgili demeçler verip bisikletler hakkında bu kadar duyarsız kalınması. İstanbul için konuşacak olursam; Alibeyköy-Eminönü hattı, ilk bisiklet güzergâhlarından birisidir. Yolda daraltmalar oldu, bunu gerekli yerlere yazdığımızda öyle bir şey olmadığını söylediler. Yönetici kurumlar denetlenmeli ve onları denetleyenler de genelde halk olur.”

ÜZERİMİZE ÇÖKEN KARANLIK KADAR CESUR OLMAMIZ GEREKİYOR
Mücadelesi boyunca karşılaştığı problemlerden bahseden Bad,“Türkiye için genel anlamda konuşacak olursam, üzerimize yığılmış bir karanlık var diyebilirim. Yaşamaya hakkın yok. Bir şekilde mücadele etmeliyiz. Bisikletli, bisikletiyle; müzisyen, notalarıyla; gazeteci, kalemiyle… Bir şekilde mücadele etmeli ve bir şeyleri aşmalıyız. Üzerimize çöken bu karanlık kadar cesur olmamız gerekiyor diyebilirim. Bu temel sorunun ardından, saygısızlık gibi bir sorun var. Yayayken yaptığı hata için sürücüye hakaret ediyor ama sürücü iken aynı bir sorunla karşılaştığında da yayaya hakaret ediyor. Yani garip bir çelişki var Türkiye’de…” dedi.

BİSİKLET BİR ARAÇTIR
Yaklaşık 2500 km olan yolculuğunu, kısmi olarak kamp yaparak tamamlamayı düşünen Bad, “En başta ulaşmaya çalıştığım insanlar şoför odaları, belediyeler ve sivil toplum örgütleri. Hemen akabinde ise valilikler. Bisikletin topluma oyuncak olarak değil araç olarak aksedilmesi gerekiyor. Bisiklet bir araçtır ve karayollarında bulunma hakkı vardır. Şoförlerin, ehliyet kurslarında eğitim görmesi gerekiyor.”

SÜRÜCÜLER BİSİKLETLİLERE SAYGI DUYMALI
Güvenlik için ayı spreyi bulundurduğunu ifade eden Bad, “kamp ekipmanlarım ve kıyafetlerim yanımda. Yol uzun sürebilir diye kitaplarımı ve müzik aletlerimi de yanıma aldım. Sahil şeridinde güzel tepkiler aldım. Anladığım kadarıyla sık tercih edilen bir güzergâh, bu yüzden insanlar alışkınlar. Çanakkale güzel bir şehir, insanları da alışkın oldukları için güzel dönüşler alıyorum. Sürücülerin de bisikletlilere saygı duymasını isterim, bunun bir slogan hâline gelmesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Sevi Gözay UĞURLU