Teknoloji

Gerçek Hayattan Çok Sanal Hayatta Yaşıyoruz! PEKİ NEDEN? SEBEP ‘FOMO’ MU?

Geçtiğimiz günlerde yapılan birçok araştırmaya göre, sosyal medyanın gündelik yaşamda kullanım süresindeki artış dikkat çekiyor. Artan sosyal medya kullanımı bazen 24 saatin 20 saatine kadar ulaşıyor.

Geçtiğimiz günlerde yapılan birçok araştırmaya göre, sosyal medyanın gündelik yaşamda kullanım süresindeki artış dikkat çekiyor. Artan sosyal medya kullanımı bazen 24 saatin 20 saatine kadar ulaşıyor. Uzmanlara göre bunun sebebi artık bağımlılık haline gelmiş  “Fear of Missing Out (FOMO)” diye bilinen “olan biteni kaçırma korkusu’’ geliyor olabilir.
 
Geçtiğimi yıl Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, "We Are Social, 2021 yılının ilk çeyreğinde yayınladığı küresel internet kullanımı raporunu yayınlamıştı. Ülkemizde internette geçirilen günlük süre 7 saat 57 dakika olan raporda, Günlük uyku ihtiyacımızın 8 saat olduğu düşünülürse, günlük uyuduğumuz süre kadar internette vakit geçiriyoruz" İnternette geçirilen büyük bir zamanın da sosyal medya mecraları ve haber platformlarında geçirildiği düşünüldüğünde toplumsal olarak bunun sebebi merak ediliyor. Bura birçok sebep gelebiliyor. Başta bağımlılık haline gelen bu uygulamalar zamanla, alışkanlık haline gelerek her gün tekrarlanıyor. Araştırmalara göre bazı kullanıcılar için bu süre 20 saat olabiliyor. Peki bu ne derece sağlıklı ve nedeni nedir?
 
Teknolojinin gelişmesi ile beraber, birçok enstrümana ulaşmanın yanında, kullanımın sadeleşmesi ile uygulama ve internet kullanımı da arttı. Bir diğer sebep ise bazı uzmanlara göre   “Fear of Missing Out (FOMO)” diye adlandırılan “olan biteni kaçırma korkusu’’ olacağı düşünülüyor. Türkiye gibi her saat ve her an bir şey yaşanan ülkemizde, bunun etkisi ile kullanım artıyor olabilir mi? Gelin birlikte yanıt arayalım. Önce bu kavramın ne olduğu ile başlarsak, İlk defa pazarlama stratejisti Der Herman tarafından dile getirilen FOMO kavramı, özellikle Z (milenyum veya 2000 sonrası kuşağı; dijital yerliler) kuşağını etkileyen, söz konusu olayların/nesnenin/durumun yokluğunda meydana gelebilecek “eğer” ihtimallerini düşünerek oluşturduğu geri kalmışlık hissinin oluşturduğu psikolojik anksiyete (endişe) durumunu ifade etmektedir. FOMO rahatsızlığına yakalanan birey sürekli yeni bir şeyler görmek, merak ettiği ortamlara girmek ve ilginç bulduğu kişilerle tanışmak için adeta göçebe bir hayat yaşamaktadır. Prof. Dr. Nevzat TARHAN’a göre FOMO uyuşturucu gibi kişinin bilinç kontrolünü bozmaktadır. FOMO bir bakıma kontrol duygusuyla ilgili durum olarak göze çarpmaktadır. Nasıl ki fiziksel bütünlüğün kontrolü kaybolunca vücutta ağrı oluşuyorsa psikolojik bütünlük bozunca da korku (anksiyete, endişe, bunalım -bornout-) oluşturmaktadır. Bunun yanında yapılan paylaşımlar ve değerlendirmeler ülkemizde olduğu gibi negatif paylaşımlar ile daha da yaygınlaşıyor.
 
INTERNET KULLANIMI ZARARLARI
 
Bilimsel çalışmalar, erkeklerin kızlara göre daha çok internet kullandığını ve kullanım amaçlarının, kızlardan farklı olduğunu ortaya koymuştur. İnternette fazla zaman geçiren çocuk ve gençlerin giderek yalnızlaştığı, yüz yüze ilişki kurmada güçlük yaşadığı, sosyal gelişimlerinin önemli ölçüde gerilediği bilinmektedir. Bu çocukların aynı zamanda; öz güvenlerinin düşük, sosyal kaygı düzeylerinin ve saldırganlık davranışlarının yüksek olduğu, okul performansları ve akademik başarılarının daha düşük olduğu gözlemlenmektedir. Bilgisayar oyunları ve internette kurulan arkadaşlıklar sosyal izolasyona neden olmaktadır. İnternet kullanımı için geçirilen uzun saatler, çocuklarda hareketsizlik ile birlikte yeme bozuklukları ve ortopedik sorunları da beraberinde getirmektedir. Gittikçe sosyal ortamdan uzaklaşan çocuk, hareketsiz bir şekilde internetin başındayken yeme düzeni de değişmektedir. Buna bağlı olarak da hızla kilo almakta ve obezite tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Uzun süreli internet kullanımı aynı zamanda duruş bozukluklarına da yol açarak, gelişim çağında olan çocukların kas ve iskelet sistemini de olumsuz etkilemektedir. Kontrolsüzce internet kullanan çocuklarda görme kusurları gibi sağlık sorunları da görülmektedir.
 
İbrahim Akın KAZANCI