Yerel

Savaşlar, Boğazları Kontrol Etmek Amacıyla Yapılmış!

Kent Sohbetleri programının konuğu olan Reyhan Körpe, Çanakkale Boğazı’nın oluşumunu, sahiplik yaptığı savaşları ve stratejik önemini tarihsel süreciyle değerlendirdi.

Kent Sohbetleri programının konuğu olan Reyhan Körpe, Çanakkale Boğazı’nın oluşumunu, sahiplik yaptığı savaşları ve stratejik önemini tarihsel süreciyle değerlendirdi. Akalar’ı, Troya Savaşları’na yönlendirdiği etkenlerle, 1915 Savaşları’nda müttefikleri bir araya getiren etkenler arasında hiçbir fark olmadığını aktaran Körpe, “Troya Savaşı da, 1915 Savaşı da boğazları kontrol etmeyi amaçlayan savaşlardır. Tarih boyunca bütün stratejik güçler, boğaz ve su yollarını kontrol etmeye çalışmışlardır” dedi.
 
Geçtiğimiz hafta ÇOMÜ TV’de yayımlanan Kent Sohbetleri programına katılan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Reyhan Körpe, Çanakkale Boğazı’nın tarihsel gelişiminden kısaca bilgiler verdi. Boğazın nasıl oluştuğundan bahseden Körpe, “8 bin sene önce, yani neolitik dönemin sonu kalkolitik dönemin başında, ne İstanbul Boğazından ne de Çanakkale Boğazından söz edebiliyorduk. Marmara Denizi diye bir yer yoktu. Bir tatlı su gölüydü. Ama buzulların erimesi ile birlikte denizlerin yükselmesi, Karadeniz ile Akdeniz'in bir şekilde birbirine bağlanmasını sağladı. Boğazlar bir şekilde açıldı. Aslında buradaki çukurluğun yaklaşık 17 milyon yıl önce gene tektonik hareketler ile oluştuğunu düşünüyoruz. Ama dediğim gibi 8 bin yıl öncesine kadar, insanlar doğal olarak karşıya geçebiliyorlardı. İnsanlık, Afrika'da oluştu, Avrupa'ya yayıldı. Bu bölgede yapılan araştırmalarda, günümüzden yaklaşık olarak, 10-30 bin yıl evvel önce insan izlerini, yaptıkları aletleri bulabiliyoruz. Boğaz civarı yine Neolitik Çağ’da 7 bin yıl öncesine bakarsak yerleşimleri, iki yakasında da görüyoruz. Boğaz yakasında, yaklaşık olarak, 7-8 bin yıl önce yerleşildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
“SADECE SU YOLU DEĞİL, ASYA VE AVRUPA ARASINDAKİ EN KISA GEÇİŞ YOLU”
Bu bölgede yazılı olan ilk savaşın Homeros tarafından söz edildiğini söyleyen Körpe,”Troya Savaşları’na kadar bizi anlattığı, Helen’in kaçırılması ve Agamemnon gelişi aktarılsa da bunun altında, başka sebepler yatmaktadır. Aslında Geç Tunç Çağı’nda; Akalar, Ege’nin en büyük göç kaynağı olduğu için emperyalist amaçları da Kuzey Ege Boğazları’nı yönlendirmek. Yani Akalar’ı, Troya Savaşları’na yönlendirdiği etkenlerle, 1915 Savaşları’nda müttefikleri bir araya getiren etkenler arasında hiçbir fark yok. İkisi de boğazları kontrol altına almak istiyor. Troya Savaşı da, 1915 Savaşı da boğazları kontrol etmeyi amaçlayan savaşlardır. Tarih boyunca bütün stratejik güçler, boğaz ve su yollarını kontrol etmeye çalışmışlardır. Boğazlar sadece su yolu değil, Asya ve Avrupa arasındaki en kısa geçiş yolu olma özelliği de gösteriyor’’  dedi.
 
PERS’LERDEN BAHSEDİLDİ
Pers hâkimiyetinin, Anadolu’da çok bilinen bir şey olmadığını söyleyen Körpe, “Persler aslında, günümüzde İranlıların atalarıdır. Aynı dili günümüzde de konuşuyorlar. Milattan önce 6. Yüzyılda,  İran'da önce Med’ler sonra Pers devleti kalıyor. Pers devleti, kısa süre sonra bir ucu doğuda İndus ırmağında; diğer ucu, Akdeniz’de, Balkanlar, Mısır’daydı.  Anadolu'da bu imparatorluğun bir parçası, 547 yılında Kros, Lidya Krallığını ortadan kaldırıyor ve daha önce Lidya Krallığı’nın hâkimiyetinde olan Batı Anadolu, böylece Pers hâkimiyetine geçiyor. Yaklaşık 200 yıllık bir süre içeresinde Persler, Batı Anadolu'nun kıyılarını, Yunan şehirlerini ve bir ara Trakya ile Romanya'ya kadar balkanları kontrol etmişler fakat MÖ. 334 yılında, Büyük İskender onları Biga Çayı’nın yakınlarında gerçekleşen Grakinos Savaşı ile mağlup ediyor. Bu da Pers İmparatorluğu için sonun başlangıcı oluyor. İskender, diğer savaşlarla Pers İmparatoru sonlandırıyor‘’ ifadelerini kullandı.
 
“HERODOT, İKİ KÖPRÜDEN BAHSEDİYOR”
Tarihte daha önce de köprü ile geçiş olduğunu aktaran Körpe, “Aslında bunu söyleyen bize tarihin babası sayılan Herodot, Pers tarihini bize anlatıyor. Bizim bütün bilgileri o veriyor. Yani ben onun yalancısıyım, Herodot bizim güvendiğimiz ama temkinli sorguladığımız bir tarihçi, Herodot bize M.Ö 484 yılında Yunanistan'ı cezalandırmak için büyük bir sefer gerçekleştirildiğini söylüyor. Bu seferi bize çok detaylı anlatıyor. Pers imparatorunun nerden geldiğini, Troya’da konakladığını, Troya kahramanları için bin tane inek kurban edildiğini ve bu seferin Aka’ların, Troya’ların öcünü almak için olduğunu gösteriyor. Orduyu karşıya geçirmek için denize köprü yapılıyor. Bu köprü, Herodot tarafından çok detaylı anlatılır. Mısır’dan Fenike’den halatların geldiğini, gemilerin akıntıya dik olarak dizilip birbirine halatlarla bağlanıp üzerine kalasların konduğunu, hayvanların ve insanların denize düşmemek için korktuğu için yapıldığını kenarlarına korkuluklar yapıldığını anlatır. Hatta ordunun geçmesi için bir köprü yapıldığından da bahseder” dedi.
 
“BÜTÜN ORDULAR HEP ÇANAKKALE’DEN GEÇTİ”
Antik çağlardan günümüze dek en önemli stratejik noktalardan birisinin Çanakkale olduğunu belirten Körpe, “Ancak İstanbul Boğazı ön plana çıkıyor. Ama Konstantin Konstantinapol'ü kurana kadar bütün geçiş noktaları, bütün geçişler Perslerden, İskender'e, Hadiranos’a Roma ordularına, Haçlı ordularına, Arap ordularına İstanbul'a giden, bütün ordular hep Çanakkale'den geçti’’ diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
Şenay AZMAN