Yaşam

'Doğal afet sonrasında çocuklarla iletişim kurmak önemli'

Geçtiğimiz haftadan beri Antalya ve çevre şehirlerde çıkan yangınların söndürme çalışmaları devam ederken, çocuklar bu felaketlerden birebir veya medya aracılığı ile etki altında kalabiliyor.

Geçtiğimiz haftadan beri Antalya ve çevre şehirlerde çıkan yangınların söndürme çalışmaları devam ederken, çocuklar bu felaketlerden birebir veya medya aracılığı ile etki altında kalabiliyor. Doğal afetler sonrasında çocuklarla iletişimin bu yüzden çok önemli olduğunu belirten UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Çanakkale Temsilcisi Şehpal Ovalı, konuyla ilgili ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
 
 UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Çanakkale Temsilcisi Şehpal Ovalı, son günlerde ülkede yaşanan orman yangını, deprem, sel gibi felaketlerin çocuklara anlatabilmek ve gerektiği durumlarda destek almalarını sağlamanın çok önemli olduğunu vurguladı. Ovalı, “Doğal afet sonrasında çocuklarla iletişim kurmak önemli. Ülkemizde yaşanan bu felaketlerin hep birlikte üstesinden gelebileceğimize inancımız büyük. Yaralarımızı hep birlikte yeniden saracağız” diyerek, UCİM olarak çocuklara ‘doğal afet sonrasında çocuklarla iletişim’ konusu ile ilgili bilgileri paylaştı.
 
Ovalı, “Doğal afet, öngörülemeyen, etki alanı ve etki düzeyi tahmin edilemeye doğa olayıdır. Beklenmedik bir şekilde can ve mal kaybına neden olabilmektedir. Dünyada ve ülkemizde her yıl farklı doğal afetlerin yaşandığına tanık olmaktayız. Doğal afetler, toplum üzerinde fiziksel, psikolojik, sosyal ve davranışsal etkilere sebep olabiliyor. Çocuk ve ergenler, afetlere maruz kalan ve afetlerden etkilenen, anlamlandırma sürecinde problem yaşayan grupların başında geliyor” dedi.
 
“HER ÇOCUKTAN DOĞAL AFET SONRASINDA AYNI TEPKİYİ BEKLEMEK YANLIŞ BİR BEKLENTİ”
“Çocuk ve ergenler, doğal afeti bizzat yaşayarak veya medya aracılığı ile doğal afetin etkilerine maruz kalabiliyorlar” diyen Şehpal Ovalı, “Hangi yol ile olursa olsun, bu maruz kalma sonrasında birtakım etkiler ortaya çıkabiliyor. Özellikle okul öncesi çocuklarda, bu etkiler korku, şaşkınlık ve güvensizlik olarak görülebiliyor. Her çocuktan doğal afet sonrasında aynı tepkiyi beklemek yanlış bir beklenti. Çocuğun, kişisel özellikleri, olayı algılama ve anlamlandırma biçimi, yakınından birini kaybettiyse eğer kaybedilen kişinin yakınlığının yanı sıra ailenin doğal afete tepki verme biçimi de oldukça etkili. Ayrıca çocuğun yas süreci ile baş etme biçimi ve yeterli sosyal desteğin sağlanıp sağlanmaması da çocukların duygu ve düşüncelerine bağlı olarak davranışlarının şekillenmesinde de belirleyici olacaktır” şeklinde konuştu.
 
“DUYGULARINI YAŞANMASINA İZİN VERİLMELİDİR”
Çocuklar bu konularda tepki vermiyorsa, ebeveynlerin çocukların duygusunu yaşaması teşvik etmesinin önemli olduğunu söyleyen Ovalı, “Çocuğumuz küçükse onun boy hizasına gelerek, onun yaş düzeyine uygun ses tonu ile duyguları hakkında konuşmaya teşvik etmeliyiz. Doğal afet sonrasında psikolojik ihtiyaçlardan biri üzüntüyü yaşamaktır. Bu süreçte çocuğumuzun duygularını bastırmak ve yetişkin koruma güdüsüyle ‘bir sorun yok’ mesajı vermek yerine duygularını yaşanmasına izin verilmelidir. ‘Üzgün olduğunu biliyorum, hepimiz çok üzüldük ve bu çok normal. Ben senin her zaman yanındayım’ gibi cümleler kurarak neler hissettiğine dair paylaşımlarda bulunmasına teşvik edilmelidir. Çocuk ve ergen ile hissettiği duyguların normal olduğunu ve herkesin bu duygulara sahip olduğu açıklanmalı, günlük rutinlere uymaya çalışılmalıdır” bilgisini verdi.
 
“HABER İÇERİKLERİNİN TÜKETİMİ ESNASINDA YETİŞKİN KONTROLÜ ÖNEMLİDİR”
“Çocuklar en çok bilmedikleri kavramlardan korkarlar” diyen Ovalı, “Yangının söndürülmesi için görevli kişiler olduğundan ve bu durumun geçici olduğundan bahsedilmelidir. Çocuğa korkutucu detaylar vermeden sorularına basit ve gerçekçi cevaplar verilmelidir. Haber içeriklerinin çocuk ve ergenler tarafından tüketimi esnasında yetişkin kontrolü önemlidir. Sadece gündemden haberdar olunabilecek şekilde haber izleme süresi düzenlenmelidir. Haber içeriklerine çocukları olumsuz etkileyecek abartı ve felaketleştirilmiş tepkiler vermekten kaçınılmalıdır” ifadelerini kullandı.
 
Sevi Gözay UĞURLU