Turizm

ALAN KILAVUZLARI, ARTIK TARİHİ ALANDA HİZMET VEREMEYECEK

Alan kılavuzları ve turist rehberleri arasında uzun süredir devam eden tartışmalar, Danıştay’ın kararıyla rehberlerin lehine sonuçlandı.

Alan kılavuzları ve turist rehberleri arasında uzun süredir devam eden tartışmalar, Danıştay’ın kararıyla rehberlerin lehine sonuçlandı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nda artık alan kılavuzlarının hizmet veremeyecek olmasına ilişkin bu kararı, Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO) Başkanı Cihan Müşterioğlu değerlendirdi.
 
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nın 28 Haziran 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak, ‘Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’na dönüştürülmesinin ardından, bölgede rehberler ile birlikte alan kılavuzlarının da mı hizmet vereceği hakkında tartışmalar başladı. 2017 yılında yürürlüğe giren ve sadece kurs alarak Tarihi Yarımada’da rehberlik hizmeti verebilmenin önünü açan “Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Alan Kılavuzluğu Hizmeti İle Alan Kılavuzlarına İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” kararı, İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilmişti. Rehberler ve alan kılavuzları arasındaki tartışmaları hararetlendiren bu kararın durdurulması geçtiğimiz günlerde Danıştay tarafından onandı. Turist rehberlerinin lehine olan bu karar doğrultusunda, Tarihi Yarımada Gelibolu’da artık alan kılavuzları rehberlik hizmeti veremeyecek.
 
“YETERLİLİK SAĞLAYAMAYAN HİÇ KİMSE BU MESLEĞİ İCRA EDEMEZ”
Cihan Müşterioğlu anayasanın 6325 sayılı ‘Turist Rehberliği Kanunu’nda mesleğe ilişkin şartlara yer verildiğini belirterek, ‘’ Ön lisans, lisans, yüksek lisans turist rehberliği bölümünü bitirmiş olanlar gereklilikleri yerine getirdikten sonra turist rehberliği mesleğinin hizmetini verebilir duruma gelebilir. Bu bizim meslek kanunumuzun 6326’da ‘Madde 3’de mesleğe kabul bölümünde şu şekilde ifade edilir: Turist rehberi unvanı mesleğe kabul ile kazanılır ve mesleğe kabul için de gerekli şartlar aranır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, başvuru tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olmak ve en önemlisi üniversitelerin Turist Rehberliği Bölümü’nden ön lisans, lisans ve yüksek lisans bölümlerinden mezun olmak… Bu çok önemli bir şeydir. Bu yeterliliği sağlayamayan hiç kimse bu mesleği icra edemez. Aynı zamanda ‘Madde 7’ diye bir konumuz var. Mesleğimiz ile ilgili, burayı açacak olursak onun tamamı bir konu zaten… Turist rehberliği hizmetleri sadece turist rehberleri tarafından sunulur. Başka sıfat ve unvanlarla icra edilen ancak bu kanun uyarınca turist rehberleri niteliği taşıyan her türlü hizmetin yürütülmesinde mesleği icra etme koşullarındaki kimseler çalıştırılır. Bunlar da turist rehberleridir. Yani bir meslek var, bir meslek kanunu var, bir hizmet söz konusu ve bu hizmetin adı turist rehberliği. Bunun da kimler tarafından verilebileceği 6326 sayılı ‘Turist Rehberliği Kanunu’ tarafından açıkça tanımlanmıştır” diyerek mesleğin hukuki dayanaklarından kısaca söz etti.
 
“ALAN KILAVUZLARI REHBERLERİN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR”
Müşterioğlu, “Tarihi Alan Başkanlığımız zaten alan kılavuzlarının ne iş yaptığına dair görev tanımlarını belirlemiş. Bunu Çanakkale Mahkemesi olsun, Bölge İdare Mahkemesi olsun, gerekse Danıştay beyanlarında açıkça görüyoruz. Alan kılavuzları, turist rehberi hizmeti veremez, alan kılavuzları gelen ziyaretçileri yönlendirme faaliyeti yapar diyor. Bunu hem Çanakkale Mahkemesi’nde ifade ettiler, Hem Bölge İdare Mahkemesi’nde yine tekrarladılar, Danıştay'da da aynı şekilde tekrar ifade ettiler. Dolayısıyla turist rehberliği hizmeti kimin tarafından ne şekilde verileceği açıkça kanunda yer alıyor. Alan Başkanlığımız, ilk derece mahkeme kararı özeti bölümünde; ‘’ Turist yahut ziyaretçilere Türkiye'nin tarihi doğası kültürü ve turizmi ile ilgili rehberlik faaliyeti niteliğinde bilgi verme ilişkin yetki ve sorumluluğun yalnızca seyahat acentalarında ve bunlara bağlı turist rehberlerindedir. Alan kılavuzları hizmeti ise, tarihi alanın özelliği ve niteliği sebebiyle yalnızca Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın yetki ve sorumluluğunda olan tarihi alan ile sınırlı bir hizmettir. Yani gerekli bilgilerin verilmesi esasında turist rehberleri veya turist acentaları yetkisinde bulunan turist ve ya ziyaretçilere tarihi alanın tarihi doğası kültürü ve turizm ile ilgili rehberlik faaliyeti niteliğindeki bilgilerin verilme şeklinde de yorumlanmasının müsait muğlak ifadeler olduğu ve bunun 15.madde ile beraber yorumlandığında alan kılavuzların turist rehberliğinin ikame ya da alternatif olarak yorumlandığı mahkeme tarafından ortaya konulmuştur. İlgili yönetmeliğin bu maddeleri iptal edilmiştir, yani alan kılavuzları rehberlerin alternatifi değildir” diyerek iki mesleğin farklarından bahsetti.
 
 
Sevi Gözay UĞURLU