Siyaset

CHP’de işler iyice karıştı! (VİDEO)

CHP delege seçimlerine hile karıştığı yönündeki iddialar ve yayınlanan görüntüler üzerine İl Başkanı Nejat Önder yargıya başvurdu. Önder, bu saate kadar partisine zarar vermemek adına sustuğunu, artık susmayacağını belirterek, kendisinde olan görüntüleri kamuoyu ile paylaşacağını söyledi.

CHP’nin mahalle delege seçimlerine hile karıştığı yönündeki iddialar ve yayınlanan video üzerine İl Başkanı Nejat Önder harekete geçerek yargıya başvurdu. Önder, bu saate kadar partisine zarar vermemek adına sustuğunu, artık susmayacağını belirterek, kendisinde olan görüntüleri de hafta içinde
 
CHP’de delege seçimlerinde kriz bir tülü dinmiyor. İptal, erteleme derken ortaya atılan iddialar ve yayınlanan video görüntüler İl Başkanı Nejat Önder parti binasında basın açıklaması yaptı. Önder görüntüleri kurgu olduğunu belirterek şunları söyledi; “Seçimlere hile karıştırılması, bir arkadaşımızın böyle bir şey yapıyor olmasına beni de ilişkilendirilmek istenen bir kaset. Benim asla ve asla öyle bir şeyi ne görmüşlüğüm ne katkı vermem söz konusu değildir. Ben 40 yıllık siyasi yaşamımda hep adalet kavramının yer aldığı, vicdanların rafa kaldırıldığı, garabetlerle dolu bir seçim süreci içindeyim. Her türlü iftira, yalanlarla dolu bir karalama kampanyası karşısında, büyük bir kurgunun mağduru olarak sizlerle beraberim. Bu süreçte farkına vardığımız bu yapılanmanın varlığı, oyunlarla ve iftiralarla toplumu nasıl yönlendirmek istediğini ve amaçlarını belirgin bir şekilde görüyoruz. 5 kuruş etmeyecek 1 sayfa yazı ile şahsımı ve partimi karalama kampanyasında olan bu yapılanma için ilk önce Allah’ın adaletine şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine sığındık. Adı geçen basın yayın kuruluşuyla ilgili hukuki sürecimi de başlattım. Çünkü bu ülkede ve bun şehirde hak, hukuk, adalet diyen ve bunun için mücadele eden binlerce cesur yüreğin olduğunu biliyorum. Hesapsız ve tarifsiz bir sevdayla bağlı olduğum partime leke sürülmek istenmesi kişisel olarak yaşadığım bütün sıkıntılardan daha önemlidir. Tüm bu yaşadığım olumsuz günlere rağmen ilk önce aldığım örgüt terbiyem ve ilke edindiğim dürüstlükle hedeflerimden beni vazgeçiremeyeceklerinin bilinmesini isterim. Koparılmak istendiğim. Hesapsız sevdiğim partimin hak ettiği yerlere gelmesi için azimle her türlü çaba içerisinde olmaya devam edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın.  Yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, hak yememek, rüşvet almamak, verdiği sözden dönmemek, kimseyi arkadan vurmamak, kimseye iltimas geçmemek, adam kayırmamak, tuzak kurmamak, pusuya düşürmemek, iftira atmamak siyasi ahlaktır. Bu ahlakı taşımayanlar hem kamuoyu vicdanında hem adalet önünde hesap verecektir. Burada yaşanan bir kurgu olayı var. Seçimlerde elbette birileri aday olacak, birileri taraf olacak. Bu bizim tüzüğümüzün de en temel ilkesi. Buraya kadar bir sorun yok.  Şimdi sanal alemde özellikle mahalle seçimlerinin iptalinden sonra iffetimize küfür edildi. Bizi adilikle suçlayanlara karşı bile yutkunduk. Ama bu siyasi ahlaktan yoksun insanların CHP’li olmadığını biliyorum. Ben iptal edilen mahalle seçimlerinden bu tarafa elimde çok köklü bilgi, belgeler olmasına rağmen köklü siyasi terbiyemden dolayı iffetimize küfür edenlere de katlandım. Adiler siye bize seslenenlere de katlandım. Ama bu saat itibariyle katlanmayacağım.  İsmetpaşa seçiminde bu olumsuzluğu yaşayan arkadaşın görüntüleri var. Büyük bir ihtimalle Pazartesi günü, merkez ilçe bu arkadaşımızla ilgili disiplin şeyini yapacaktır. Ama benim elimdeki belgelerden yola çıkacak olursak, ben disiplinde öte hukuk süreç de başlatacağım. Nasıl CHP’de önce insan diyoruz. Ama hayatın bütün alanında herkes ahlaklı olacak. Öyle çamur at izi kalsın taktiğiyle yok.   Ben 1977’den bu tarafa bu partide siyaset yapıyorum. Televizyonda biri bizi gözetliyor programı vardır, hatırlıyor musunuz. Seçimlerde bu karşı grup dediğimiz arkadaşlar kimin nereye hangi sandığa oy attığını belgeleyen belgeler bende var. Zaten bu seçimler başlamadan evvel siyasi kamuoyumuzda ‘işte milletvekiliyle YDK üyesi genel merkezden yetki almışlar, onun için her şey mübah’ anlayışıyla ‘paraysa para, işse iş,  tehditse tehdit bu seçimleri alacağız” cümleleriyle seçimlere bu şekilde başladık. Şimdi yaşadığımız ortamda ve bendeki belgede, onların hani basit bir kamerasına Nejat Önder’i ilişkileri ilişkilendirme gibi değil. Bildiğiniz bir mekanın kamera görüntüleri… Kimler para veriyor? Hangi belediye başkan yardımcısı içeride? Hangi meclis üyesi bu işe iştirak ediyor? Hangi belediye memuru katkı veriyor? Bunları paylaşacağım. Şimdi iş buraya geldi. Ben ne yaptım, siyasi ahlakım gereği bugün benle ilgili şeyi kamuoyunda paylaşmadım. Gittim hukuka başvurdum. Dedim ki benimle ilgili böyle bir şey var. Ben davacıyım. Gazeteden davacıyım, maddi manevi dava açtım. Partime zarar vermeme adına yapıyorum. Ama bizde de buraya kadar geldi. Bizde insanız. Grubun insanları bizim iffetimize küfür ediyorlar yutkunuyoruz.  Adi diyorlar, alçaklar diyorlar. E peki şimdi bendeki sağlıklı belgeyi bilmiyorsanız, yarın açıkladığımda siz bu partinin neresinde olacaksınız. Onun için partimize zarar vermeme adına sustuk. Ama bu saat itibariyle susmayacağım. Hafta içerisinde o kasetleri kamuoyunun tümüyle paylaşacağım.”
 
 “Tırnaklarımla buraya geldim, ayak oyunuyla gelmedim”
Sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması gerektiğini kaydeden İl Başkanı Nejat önder, “Gerekli işlem yapılsın, bu anlayışların bu partide yeri yok, buna taraf değilim. Ama benimle ilişkilendirilmesine anlam veremiyorum. Ben tırnaklarımla İl Başkanlığı koltuğuna geldim. Biz ayak oyunları ile gelmedik.  Bu arkadaşlara da tavsiyem çok çalışacaklar. Bir yere sırtını dayamadan, para pul kullanmadan. Tehdit etmeden. Sandığa giren arkadaşımızın hangi partiye pusulaya oy verdiğini izleyecek mekanizma kurulmuş sandık bölgelerinde. Ondan sonra biz bu bilgiler ve belgeler elimizde seçim iptal ediyoruz. Birisi iffetimize küfür ediyor. Birisi ‘Adi, alçaklar’ diyor, ama susuyoruz. Bu grubun içerisinde Belediye Başkanı var, Milletvekili Av. Muharrem Erkek var. Rebiye Hanım var, Serdar Soydan var, memurlar var, eski il başkanı da var. Yaptıkları şey de şu. Biz terbiyeli davranıyoruz ve hukuk diyoruz. Ama bu arkadaşlar İsmetpaşa’da ilgili arkadaşın bandını dolaştırmadık yer bırakmamışlar. Dün akşam İntepe, Kumkale var. Seçimde oy kullanacak arkadaşlara o bandı gösteriyorlar. Bu ne kadar Cumhuriyet Halk Partililiktir? Ahlaklı bir yaklaşım mıdır? Ben İl Başkanıyım. Bana bu belgeleri getirmedi bu arkadaşlar. Namusuma, şerefime bende böyle bir belge yok. Başkasından izliyorum dün gece 22:00’de. Sanal alemde izledim” dedi. Burası bedava bir koltuk değil, kirli koltuk hiç değil. Onun için ayak oyunları ile alacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Pazartesi gibi büyük ihtimalle, elimdeki belgelerle Genel Merkez’e müracaat ettim. Bakın 13 gündür yutkunuyorum. Elimdeki belge ile Genel Başkanıma seçimde adalet istiyorum diye müracaat ettim. Sonuç gelemdi, hep sustum. Bunu kamçılayan bu” dedi.
 
“Adaletin Olmadığı Yerde Devletler Çöküyorsa, Çanakkale İl Örgütü de Çöker”
Basın mensuplarının delege seçimlerinde bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini sorduğu İl Başkanı Önder şu cevabı verdi; “Adaletin olmadığı yerde devletler çöküyorsa, Çanakkale İl Örgütü de çöker. Belki siz İl Başkanı, bir diğeri İlçe Başkanı olur, ama 2019’a kadar burada oturamazsınız. ‘Ben gücüm, erki size karşı kullanırım. Paraysa para derim, belediyede çalışanları tehdit ederim. Ahmet’in çocuğunu işe alırım’ diye oturulacak koltuklar değil oralar. Birileri size müsaade etmez, kirleterek oturamazsınız.  Ben çıkan sonuçta arkadaşıma çiçek verebilecek biriyim, ama bu şekilde sonucu kabul edemem, mümkün değil.  Beni ilişkilendirdiler, herkes paylaşıyor. Biz paylaşmadık. Biz ahlaklıyız. Onlar öne çıkıyorlar şimdi. Bu tür bir yapılanma ne kadar başarılı olabilir? Burayı alacağım, her şey mübah. Biz ülkede adalet isteyen partiyiz. Çanakkale’de kurultayı yapılmış bir partinin İl Başkanı olarak bu durumdan son derece üzüntülüyüz” dedi.
 
“Kirletilen bu koltuğu nasıl temizlerim noktasında olacağım”
Önder görüntüdeki o anlara ilişkin ise şu cümleleri kullandı; “ İlk yayınladıkları kasette ben yokum. Sadece Adem arkadaşımız var, dün gece 22:00’dekinde ben katılıyorum. Anlatabiliyor muyum. Şimdi kameraların olduğu bir yer. Biraz mantıklı davranalım yani ben il başkanıyım Orada Ankara’dan gözlemciler var. Namusuma, şerefime ben öyle bir şeye şahit olmadım. Bana gelen bir kaset yok. Ben onların paylaştığı, bir arkadaşın ikazı üzerine farkına vardım.  Mekanların kameralarına da el kondu. . Gazeteci olarak siz de saklayamazsınız. Saklarsanız siz de suçlu olursunuz.  Genel Merkezden de açıklamamı bekliyorlar. Bu benim önümü kesen bir kamera görüntüsü ama bu benim önümü kesemeyecek.  Onların da benimle ilgili belgeleri var da neleri var onu da bekliyorum.  Ama benim ver ve sadece disiplin değil.  Ama disiplinden öte adı geçenlerden şikayetçi olacağım.  Bu saat itibari ile ben bu il başkanlığı koltuğunu nasıl korurumdan değil, kirletilen bu koltuğu nasıl temizlerim noktasında olacağım. Onun için ben disiplin kurulundan öte hukuk sürecini başlatacağım. Bu hakkı da kimse benim elimden alamaz.”
 
“Ben böyle bir sistem ilk defa yaşıyorum”
Önder işin içinde memurdan işadamına kadar herkesin olduğunu iddia ederek şunları söyledi; “Benim orda hiçbir sorumluluğum yok diyen Önder "Önce Disiplin gerekçelerini yapacağım sonra belgeleri basın ile paylaşarak o görüntüler ile de adli müracaatlarımı yapacağım. Çünkü işin içinde belediye başkan yardımcısı var, belediye memuru var, işadamı var, belediye meclis üyesi var, memurlar çalıştırılıyor. Birileri bizi gözetliyor.  Hackerlar var. Ben böyle bir sistem ilk defa yaşıyorum. Birilerinin ders alması lazım. CHP’nin özünde böyle bir şey yok.  Benim orda hiç bir sorumluluğum yok. Ben sadece gezerim, adil bir süreç yaşansın diye. Görevli olan, Ankara’dan gelen milletvekili arkadaşımız, onun haricinde il gözlemcimiz, beş tane de ilçe yöneticisi vardı. Seçimler ilçelerde de var. Ben kimine gidiyorum, kimisine gitmiyorum. Ama il yönetimindeki arkadaşlarımız gözlemci olarak katılıyorlar. Benim gönderdiğim il gözlemcisinin olumsuz raporu adı geçen ilçe seçimlerinin iptaline sebep olur.  Ben açık söylüyorum. İsmetpaşa Mahallesinde gelen gözlemciyi zarf konurken gösterdik. Olumsuzlukları gördüm rapor edeceğim dedim. Bu görüntülerin geldiği yerde 8 saat seçim yapıldı. Dolayısı ile 8 saatin görüntüleri var” dedi.