Milli Eğitim Bakanlığı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzaladığı ÇEDES projesi kapsamında okullara imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu öğreticisi atanmasına karşı eğitim camiasında tepkiler büyüyor. Çanakkale'de de bu duruma tepki gösteren Eğitim-Sen Şubesi, projenin laik ve bilimsel eğitime aykırı olduğunu savunarak projenin derhal durdurulmasını talep ediyor. Çanakkale'deki eğitim alanında faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları ile bir araya gelen Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çanakkale Valiliği önünde basın açıklaması düzenledi. Şube Başkanı İnal Akoğlu, projenin laik eğitim ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak, projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu. Konuşmasında ilk olarak  MESEM Uygulamasından bahseden Akoğlu “’Bir gün okul, dört gün iş’ sloganıyla hayata geçirilen (MESEM) uygulaması öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açmıştır.  Son yıllarda iktidar eliyle derinleştirilen ağır ekonomik ve toplumsal sorunlar MESEM’leri bir tercih olmaktan çok, yüzbinlerce çocuk ve genç için adeta bir zorunluluk haline getirilmiştir. Ülkede en düşük emekli aylığının 10 bin lira olduğu koşullarda MESEM kapsamında çalıştırılan yoksul ailelerin çocukları, okumak yerine zorunlu olarak çalışmaya zorlanmaktadır. Ekonomik sorunlarla ve ağır borç yüküyle boğuşan yoksul emekçi aileleri, asgari ücretin yüzde 30’u ila yüzde 50’si arasında ücret ödenmesi nedeniyle MESEM gibi uygulamalara mecbur bırakılmıştır.    12 yıllık zorunlu eğitim süresini fiilen 8 yıla indiren ve devlet eliyle ucuz işçiliği özendiren MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir” dedi. 

Tepkiler Büyüyor
Açıklamasının devamında  ÇEDES Projesine de değinen Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı İnal Akoğlu “İktidarın kendi dünya görüşüne uygun nesiller yetiştirme hedefi tüm topluma yönelik fiili bir dayatma haline gelmiş durumdadır. Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde yürütülmekte olan ÇEDES Projesi kapsamında atılan adımlar laik eğitim ve laik yaşama açıktan meydan okuma anlamına gelmektedir.  Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dinselleşme uygulaması olarak karşımıza çıkan ÇEDES Projesi, çocukların zihinsel gelişim süreçlerine ve pedagoji bilimine tamamen aykırı bir içerikte hazırlanmış ve 81 ildeki bütün okullarda uygulanmaya başlamıştır.  Okullarda sadece öğretmenlerin eğitim öğretim hizmeti verebileceği gerçeği ortada dururken, ÇEDES projesi ile okullarımızda imamlar, vaizler ve Diyanet’e bağlı memurlar ‘manevi danışman’ olarak görevlendirilmekte ve yasa dışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli etkinlikler, özellikle toplu namaz etkinlikleri ve öğrencilere mezarlık temizletilmesi gibi etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Sınıflarda dini içerikli etkinlikler, sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır.  Devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inanca özgü değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatma ve ayrımcılık anlamına gelmektedir” dedi. 

Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı İnal Akoğlu Projenin durdurulması gerektiğini belirterek şunlarıda söyledi:
“ Hiçbir toplum birbirinin aynı olan, aynı düşünen ve aynı inanç ve düşünceden insanlardan oluşmaz. Laiklik ve laik eğitim, toplumda ve okulda farklılıkların bir arada yaşamasının temel güvencesidir. Laik eğitim, toplumdaki farklı inanç ve mezheplerin bir arada özgürce ve barış içinde yaşayabilmeleri için son derece önemlidir.  Eğitim Sen, toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi anadilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim görmesini savunmaktadır. MESEM ve ÇEDES projeleri uluslararası sözleşmelerde yer alan çocukların hakları ve eğitimi ile ilgili temel haklar ve özgürlüklere temelden aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır” 
 


Kaynak: Veysel Akın Salkın