Emeklilerin toplandığı meydan, İskele Meydanı oldu. Protestoya CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan ve CHP Çanakkale Belediye Başkan adayı Muharrem Erkek de destek verdi. Emekli Meclisleri Sendikası Çanakkale Şubesi, Tüm Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi ve Disk Emekli Sen Çanakkale Şubesi yönetim ve üyelerinin toplandığı eylemde ortak basın açıklamasını Disk Emekli Sen Çanakkale Şube Başkanı İrfan Kütüklü yaptı. Kütüklü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emekli maaşlarını yeterli bulmadığını söylediğine dikkat çekerek, "Emekliler olarak tüm haklarımızı alana kadar eylemlerimiz devam edecek" dedi. Emekliler, protesto gösterilerinde hükümetin emekli politikalarını eleştirdi. Ellerinde tuttukları dövizlerle hükümetin emeklileri göz ardı ettiğini ve maaşların yetersiz olduğunu belirten emekliler, "Şirketler karlarını katlarken, işçilerin ve emeklilerin payına yoksulluk düşüyor" mesajı verdi.

Talepler İçin Sahaya İndiler

Emekliler, haklı talepleri için bir kez daha sahaya inerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Hükümetin emekli politikalarına karşı tepkilerini dile getiren emekliler, gelecek dönemde de mücadelelerine devam edeceklerini vurguladılar. Emekli sendikaları adına ortak basın açıklamasını Disk Emekli Sen Çanakkale Şube Başkanı İrfan Kütüklü yaptı. Açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi sözlerinden örnek veren kütüklü, “Hazine katkılarıyla on bin liraya tamamlanan emekli aylıklarımızın yetersiz olduğu doğrudur” dedi. Kütüklü açıklama da şu cümlelere yer verdi. Sarayın istatistik uydurma kurumunun dahi bağımsız araştırma şirketlerinin üzerinde enflasyon oranları açıkladığı bir dönemden geçiyoruz. Dar gelirlilerin gıda enflasyonu ise resmi enflasyonun çok üzerinde seyrediyor. Biz emeklilerin gıda enflasyonu, yüzde 87,3 olmuşken Cumhurbaşkanı şöyle sesleniyor: “En düşüğü on bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil.” Ömrümüzü kendimizin ve ailemizin geçimi için harcadığımız doğrudur. Hazine katkılarıyla on bin liraya tamamlanan emekli aylıklarımızın yetersiz olduğu doğrudur. Ancak bu konuda sorumluluk üstlenmesi gerekenler, bir kez daha sorumluluktan kaçmakta; emeklileri sırtında küfe olarak görenler, tüm sorunların çözümünü işçinin ve emekçinin daha fazla çalışmasında aramaktadır. Şirketler karlarını katlarken işçilerin payına yoksulluk, saraylar ışıl ışıl parlarken emeklilerin payına sefalet düşüyorsa; ne sosyal devletten ne eşitlikten ne de adaletten ne de yaşamdan söz edilebilir. Tüm bunların sözünün edilmediği yerde barıştan söz etmek mümkün değildir'' ifadeleri kullanıldı.

Kütüklü, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Meclis, emeklilerin bayram ikramiyesini 3 bin lira olarak belirledikten sonra tatile girdi. 16 milyonu aşkın emekli ve hak sahibinin sesine kulaklarını tıkayarak, 3 kuruşluk sözde artışa gönül rahatlığıyla el kaldıranlar, gönül rahatlığıyla dinlenmeye çekildi. Ant olsun ki emeklilere bir kez daha kuru ekmekten ibaret bayram sofrasını layık gören zihniyet, layık olduğu yerde; tarihin çöplüğünde kalacak. Emeklilerin insan onuruna yakışır bir yaşam için sokağa çıktığı her gün ise mücadele tarihine kazınacak. Emekliler, talep ettikleri, hak ettikleri bayram ikramiyelerine er ya da geç kavuşacak! Açlık sınırındaki hiçbir ücret, hiçbir maaş ya da aylık, emeklilerin yaşamını idame ettirebilmesinde bir kıstas değildir. İnsanın, sadece beslenme ihtiyacını karşılayarak insan onuruna yakışır bir yaşama kavuşamayacağı açıktır. Bizler, emeklilere ısınmayı, ulaşımı, sağlığı, kültürel ve sosyal ihtiyaçları lüks gören bir zihniyete karşı bir aradayız. Buzdolabımızın boş; her seçim dönemi öncesinde, seçim yatırımı olarak önümüze atılan üç kuruşluk müjdelere ise karnımızın tok olduğu bilinsin diye buradayız! Bizler, Türkiye’nin kalkınması için yıllarını harcamış emeklileriz. Kimimiz işçiydik, madenlerde, petrol ve kimya endüstrilerinde, limanlarda, fabrikalardaydık. Kimimiz memurduk, öğretmendik. Kimimiz tarladaydık. Emeğimizle geçindik. Bizler o zamanlar da yeri geldiğinde greve, yeri geldiğinde haklarımız için sokaklara çıktık. Bugün de, sokaktayız. Haklarımız için, yalnızca kendi haklarımız için değil; gençlerin, çocukların, torunlarımızın hakları için sokaklardayız.  Onlar bölerek, ayrıştırarak ve nihayet sefalette eşitleyerek yönetmek istiyorlar. Ancak biz emekliler, birleşe birleşe kazanacağımızı biliyor; bizleri ayrıştırmak isteyenlerin karşısında dayanışmayla, inatla, umutla eşit ve adil bir geleceği kuracağımıza inanıyoruz. Bu bağlamda bir kez daha haykırıyoruz. Emeklileri sefalete, açlığa, yoksulluğa mahkûm edenlere oy yok. Yaşamak için çalışmak zorunda olmadığımız bir emeklilik istiyoruz! En temel tüketim mallarına dahi ulaşmamızın engellendiği; açlık değil ölüm sınırında bir yaşamı kabul etmiyoruz! Her günümüzün bir yaşam mücadelesi içinde geçmesine neden olan bu kara, köhne düzene karşı ses çıkarıyoruz! Bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz Emeklilikte insan onuruna yaraşır bir ücret istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! Emekli aylıklarının enflasyona değil milli gelire endeksli olmasını istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! Emekli ikramiyelerinin yılda iki defa ve en az asgari ücret seviyesinde ödenmesini istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! Emeklilikte intibak yasası çıkarılmasını istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! Emeklilerin sağlık hizmetlerinde ödedikleri katılım payının koşulsuz şartsız kaldırılmasını istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız! Emeklilerle ilgili politika yapılacağında emeklilere danışılmasını; sendikal hak ve özgürlüklerimizin teslim edilmesini istiyoruz. Vermeyecekler; alacağız!”

 


Kaynak: Şahver Banu Çağlak