Bilindiği gibi Çanakkale Destanı’nın yazıldığı muharebeler, deniz ve kara olarak birbirini takip eden muharebelerin bütünüdür. 19 Şubat 1915’te başlayıp 18 Mart 1915’te Türk topçusunun kesin zaferi ile neticelenen “Boğaz Harbi” ve hemen sonrasında 25 Nisan 1915’te başlayıp 9 Ocak 1916’da yine Türk askerinin zaferi ile neticelenen “Kara Muharebeleri” muhteşem destanın parlak sayfalarını oluşturur. Basın İlan Kurumu Çanakkale Şube Müdürlüğü’nün “18 Mart Zaferi ve Kahramanları” isimli sergisi de, Çanakkale Destanı’nın “Boğaz Harbi” kısmında yaşanan mücadele azmini ve iman dolu kalplerin neler başarabileceğini gözler önüne serecek.
 
İlk topun patlamasından, 18 Mart Zaferi’ne kadar
Basın İlan Kurumu Çanakkale Şube Müdürlüğü’nden sergiye ilişkin verilen bilgide, 30 parçadan oluşan çalışmanın; Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girişi, Çanakkale’de cephe açılmasının sebepleri, hedefin İstanbul olduğu gibi dört panoluk giriş bölümünden sonra, 19 Şubat 1915’te Boğaz’da ilk topun patlamasından, 18 Mart Zaferi’ne kadar yaşananları içerdiği aktarıldı. Sergiyi oluşturan panolarda Boğaz Harbi’nin seyri kronolojik sıralamayla anlatılırken muharebe sırasında yiğitlik ve fedakârlık gösteren 12 kahraman, diğer tüm kahramanları temsilen öne çıkarıldı. Her konuyu işlerken tarihsel bilginin yanı sıra, Boğaz Harbi’ne tanıklık etmiş ve hatıratları bize kadar ulaşmış olan kahramanların dilinden de destanı anlatacak sergide, bu bağlamda savaşa tanıklık eden 1’i yabancı 17 askerin hatırat ve anılarından alıntılar yapıldı. Yine her bir panoda işlenen konuyu destekleyici ve izah edici türden tarihi fotoğraflarla görsel olarak da anlatıma katkıda bulundu. Bu amaçla sergide vesika değerinde 86 adet fotoğrafa yer verildi.
 
Destanın ruhlara ve kalplere işlemesi gayesiyle
Basın İlan Kurumu Çanakkale Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “18 Mart Zaferi ve Kahramanları sergimizden hedeflenen temel gayemiz; sergimizi baştan sona okuyup gezen bir ziyaretçinin, kronolojik sıra ve konu bütünlüğü içinde Çanakkale’de yaşanan harbin çıkış sebeplerini, Müttefik filo ve Türk topçusunun silah, cephane ve her çeşit vasıta yönünden karşılaştırmalı durumunu, tabya ve bataryalarda yaşanan kahramanlıkları fotoğraf ve harita eşliğinde okuyup görmesidir.Aynı zamanda Türk Milletinin azim ve kararlılığının üstesinden gelemeyeceği hiçbir engelin olmadığıdır. Milli birliğimizin ortaya çıkardığı destanın ruhlara ve kalplere işlemesidir. 102. yıldönümü münasebetiyle, Çanakkale Destanı’nı yazan şehit ve gazilerimizi şükran duygularımızla bir kere daha minnet ve rahmetle yâd ediyoruz. Aziz ruhları şad olsun.”
 


Kaynak: Haber Merkezi