Besinlerin çoğunun içinde bulunan tuzun, vücuttaki sıvı dengesinin kurulmasında önemli bir yere sahip olduğunu aktaran Yeşildağ, “Vücudun kan basıncının düzenlenmesini ve sıvı dengesinin oluşmasını sağlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı kişilerde 5 gram; hipertansiyon, kalp ve böbrek hastalığı olan kişilerde 2-3 gr olarak belirlediği günlük tuz tüketiminin, yapılan araştırmalar neticesinde Türkiye’de kişi başı 18 grama ulaştığını gösteriyor. Tuz tüketmek sağlık için önemli bir yere sahipken fazla tuz tüketmek birçok hastalığa temel oluşturuyor” dedi. Yeşildağ, tuzun zararları ve tuzu azaltma önerilerini şu sözleriyle aktardı;
 
Tuzun Vücuda Zararları
“Yüksek tansiyon ve yüksek tansiyon temelli kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Böbreğin tuz atma kapasitesinin sınırlı olduğu kişilerde fazla miktarda tuz alındığında hipertansiyon oluşumu görülür. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin çalışma verilerine göre; erişkin yaş grubunun yaklaşık %33’ünde hipertansiyon hastalığı görülmektedir. Hipertansiyon damarları etkileyen bir hastalıktır. En çok gözleri, büyük atardamarları, beyni ve kalbi etkilemektedir. Hipertansiyon ve şeker hastalığı, böbrek yetmezliğinin en önemli iki sebebidir. Aşırı tuz tüketiminin idrardaki kalsiyum miktarını artırması nedeniyle kemiklerde de kalsiyum kaybı görülür. Bu ise kemiklerde kırılma riskinin artmasına ve kemik erimesine (osteoporoz) yol açar. Diyet yapan kişilerin tuz tüketiminde dikkatli olması gerekmektedir. Fazla tuz vücutta su tutulmasına ve şişkinlik hissine yol açar. Tuzun iştah açıcı özelliğinin de olması nedeniyle diyet yapanlar tarafından fazla tüketilmemesi gerekir. Hamilelikte çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Vücutta su toplanmasına neden olur; bu da yüksek tansiyona yol açabilir. Hafif vakalarda bebek etkilenmezken, ağır vakalarda ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir. 6. aydan sonra bebeğin gelişimi duraklayabilir ve bebeğin sağlığı bozulur.
 
Tuzu Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
Tuz alımının azaltılması konusunda okul çağından itibaren bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Yemeklerin daha az tuzla yapılması ve sofrada az tuz kullanmak etkili olabilir. Satın alınan ürünlerde sodyumu azaltılmış olanlar tercih edilmelidir. Deliği küçük tuzluklar tercih etmek bir alternatif olabilir. Tuzlanarak saklanan ürünlerde tuz miktarı çok fazladır. Bu ürünleri tüketmekten uzak durulmalıdır. Bol su içilmelidir. Sebze meyve tüketimi arttırılmalıdır. Konservelerin tuzunu azaltmak için yiyecekler yıkanarak kullanılabilir. Et, balık ve tavuk ürünlerinde konservelenmiş veya dondurulmuş ürünleri değil taze olanlar tercih edilmelidir.”
 


Kaynak: Haber Merkezi