Karne dönemi, öğrenciler üzerinde hem duygusal hem de akademik birçok olumlu ve olumsuz duyguya neden olabilir'' dedi.

Psikojen Akademi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi kurucu ortağı Psikolog ve Psikoterapist Sümeyye Bilici, karne döneminin öğrenciler üzerindeki duygusal ve akademik açıdan etkilerini değerlendirdi. Bilici, bu dönem için ebeveynlere önerilerde bulundu.

Bilici, ''Karne belirli ölçütlerle oluşturulmuş ve öğrenci başarısının referans noktasıymış gibi gözükse de tek başına bir çocuğun yetenekli olup olmadığını göstermeye yetmez. Karne dönemi, öğrenciler üzerinde hem duygusal hem de akademik birçok olumlu ve olumsuz duyguya neden olabilir. Akademik başarılarını değerlendirme süreci olarak gözüken karne dönemi, öğrencilerin kendileriyle ve öğrenme süreçleriyle ilgili bir içsel değerlendirme yapmalarına yol açabilir. Bu değerlendirme, öğrencilerde hem duygusal tatmin hem de stres oluşturabilir. Duygusal olarak, başarıların takdir edilmesi öğrencinin özsaygısını artırırken, başarısızlık hissi de stres ve endişeye neden olur'' dedi.

Ebeveynlerin karne dönemindeki rolü nedir ve bu dönemde nasıl destek olabilirler?
Karne döneminde ebeveynlerin rolüne dikkat çeken Bilici, ''Ebeveynlerin, karne döneminde çocuklarına destek olmanın yanı sıra bir rehberlik rolü edinmelerinin çocukların başarı kaygısını yönetebilmeleri adına önemli olduğunu biliyoruz. Olumlu bir iletişim kurmak, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve akademik hedeflere ulaşmak için birlikte çalışmak önemlidir. Ebeveynler mükemmel olmak adına baskı kurmak yerine öğrenme sürecinde çocuğun destekçisi niteliğinde olmalıdır. Ebeveynler, çocuklarını olumlu bir şekilde motive etmeli, başarılarına vurgu yapmalı, ancak aynı zamanda zorluklar karşısında da destek olmalıdırlar'' şeklinde konuştu.

Ebeveynlerin çocuklarına yönelik beklentileri, çocuğun akademik performansını nasıl etkiler?
Bilici, sözlerine şöyle devam etti: ''Ebeveynlerin çocuklarına yönelik beklentileri, çocuğun motivasyonunu ve akademik performansını önemli ölçüde etkiler. Yüksek beklentilere sahip olmak, çocuğun kendisine güvenmesini sağlayabilir, ancak aynı zamanda aşırı beklentiler ve mükemmeliyetçi yaklaşım, çocukta kaygı ve strese neden olabilir. Dengeli ve gerçekçi beklentiler belirlemek, çocuğun potansiyelini en iyi şekilde ortaya çıkarmasına yardımcı olabilir.

Ebeveynlerin çocuklarının sadece akademik başarısına odaklanması, duygusal gelişimlerini ihmal etme riski taşır. Bugünün mükemmeliyetçi ebeveynlerinin çocukları yarının kaygılı yetişkinleridir. Çocuklar sadece notlarla değil, duygusal sağlıklarıyla da değerlidir. Ebeveynler, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olmalı, başarı ve başarısızlıkla ilgili konuşurken açık bir iletişim kuralıdır.

Karne dönemi stresiyle başa çıkma konusunda öğrencilere ve ebeveynlere öneriler
Öğrenciler ve ebeveynler, karne dönemi stresiyle başa çıkma konusunda birlikte çalışabilirler. Birlikte belirledikleri hedeflere ulaşmak için küçük adımlar atabilirler. Aynı zamanda, rahatlatıcı aktivitelerle stresi azaltmak, düzenli mola vermek ve birbirleriyle iletişim kanallarını açık tutmak önemlidir. Ebeveynler, çocuklarına destek olmanın yanı sıra, kendi stresleriyle de başa çıkabilmek için sağlıklı yöntemleri öğretebilirler.''

Bilici, son olarak her çocuğun kendi varlığıyla özel ve değerli olduğunu belirterek, onları akranlarıyla kıyaslamanın uzun vadede özdeğeri düşük ve mutsuz bireyler olmalarına neden olacağını söyledi.


Kaynak: İHA