Çanakkale Barosu tarafından Çanakkale Belediyesi Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” başlıklı panel düzenlendi. Panele Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa Hukukçusu Av. Prof. Dr. Süheyl Batum ve Psikiyatrist-Yazar Dr. Semih Dikkati, CHP Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 
Panelde Baro Başkanı Bülent Şarlan’ın ardından açılış konuşmasını yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, 16 Nisan’da oylanacak Anayasa değişikliği  referandumunu değerlendirdi. Feyzioğlu, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumda Türk milletinin kendisine pazarlanmaya çalışılan bu anayasa değişikliği paketini kabul etmediğini ve kabul etmeyeceğini söyledi. Ortada satılabilir, pazarlanabilir bir ürün olmadığını ifade eden Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu ürünün içinde halk yoktur. Şahsi bir talep vardır. Şahsi bir ihtiras vardır. Şahsi ihtirasla diğer kefedeki üstün milli menfaat karşılaştırıldığında milletimiz ama o sebeple, ama bu sebeple hayır demesi için var olan onlarca sebepten birine inanınız. 16 Nisan’da hayır diyecektir. Bu sizi rahatlatmak, rehavete düşürmek, buradan evinize mutlu göndermek için yapılan bir konuşma değildir. Türkiye’nin her yerinde topladığımız verilerle, aldığımız o havayla, edindiğimiz izlenimlerle aktardığımız bir bilgi bu. Elbette anket çalışmaları da var. Bugün sandık olsa sonuç hayır kazanacak. O zaman 50 kadar günü en iyi şekilde değerlendirip, aranın daha açılmasını sağlamak zorundayız. Her siyasi partiden yüreği vatan için çarpan ve oynanmak istenen oyunu anlayan Türk vatandaşları olarak. 17 Nisan’da hayır çıktıktan sonra kazanacağımız nedir biliyor musunuz. Çok büyük bir şey kazanacağız. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız yerinde kalacak sayenizde. Kendi istemiyor. Ama Başbakan’da yerinde kalacak. Meclisimiz yerinde, siyasi parti genel başkanlarımız yerinde.  O zaman değişen ne, bakın şu, her siyasi partiden radikal olanlar yani bir diğerini hain görenler, bir diğerini yol sayanlar, fırsat bulursa ezecek gibi bakanlar, bunlar üç adım siyasette geriye düşecek. Ve her siyasi partiden insanı, halkı, insanın ihtiyaçlarını öne alan ve kendine benzemeyeni de anlamaya çalışan elini uzatmaya çalışanlar öne çıkacak. İşte 17’sinde gözümüzü açacağımız Türkiye, Türkiye’nin gerçek ihtiyaçlarını önceleyerek memleketi halkın ihtiyaçlarına göre yönetecek siyasi partileri kazanmak olacak. Bunda umur var. Hayır’da umut var. Bu anayasa değişikliği Hakimleri HSK eliyle Başkan’ın cebine koyuyor. Çünkü HSK’nın 13 üyesinin 6 üyesini Devlet Başkamı sıfatıyla, kalanlarının çoğunu da parti genel başkan sıfatıyla atayacak. Yargısal denetim bitti mi bitti. Bu anayasa değişikliği meclisi de işlevsiz kılıyor. Çünkü parti genel başkanı olarak kendi partisinin milletvekillerini kendi yazacak. Dolayısıyla bu düzenleme Saddam’ın Irak Anayasasına, Esad’ın Suriye Anayasasına, Kaddafi’nin Libya Anayasasına benzer bir hal alıyor”
 
Feyzioğlu’nun konuşmasının ardından panele konuşmacı olarak katılan Anayasa Hukukçusu Av. Prof. Dr. Süheyl Batum ve Psikiyatrisit-Yazar Dr. Semih Dikkatli katılımcılara Anayasa değişikliği ve süreci anlattı.
 


Kaynak: Haber Merkezi