İnsanlık tarihinin en eski el sanatlarından olan deri işleme sanatı bu 21. yüzyıl da unutulmaya yüz tuttu.

Yaşam biçimi hayvancılıkla iç içe olan eski insan tarihinin en önemli el sanatlarından biri olan deri işleme sanatı günümüzde ilgi görmüyor. Yılların deri işleme sanatçısı olan Ali Usta’da 13 yaşından beri deri işleme sanatıyla hem geçimini sağlarken hem de zanaat türüne önemli eşyalar bırakıyor. Yıllar geçtikçe teknolojinin ilerlemesi ve fabrikalaşmanın artması ile el işleme sanatları ikinci plana düştü. Bu sorunla birlikte Ali Usta mesleğin unutulmaya başladığını ve çırak bile yetiştirilemediğini söyledi.

Meslek sanatını Çanakkale’de devam ettiren Ali Usta, diğer mesleklerde olduğu gibi deri işlemelerinde de çırakların yetişmediğini belirtti.  Meslekte ustalaşmasını anlatan Ali Usta, “İlkokulu bitirdiğimde babam beni Türkistanlı dikiş ustalarının yanına çırak olarak verdi.  Babam beni çırak olarak verdiği yıl 13 yaşındaydım ve ben bu yaşımda mesleğe başladım.  3 sene çıraklık yaptıktan sonra makinanın başına geçtim.  1980’lerde İstanbul’a gittim ve köklü bir marka olan Derimod’da çalışmaya başladım. Bunun yanı sıra bir çok büyük firmada ustalık yaptım.  Çocukluğumda girdiğim mesleğimde 26 yaşında ihracat firmalarının aradığı bir ustaydım.  Kızım öğretmen olup Çanakkale’ye gelince onun vasıtası ile Çanakkale’ye yerleştik.  Kumaşlarla kendi atölyemde yaptığım tamiratla çocuklarımın ve kendi geçimimi sağlıyorum” dedi. 
 
‘’DERİ MESLEĞİNDE TABANDAN GELMEK LAZIM’’
Meslek için yetişen çırak olmadığından şikayetçi olan Ali Usta “Terzi mesleğini yapmak isteyen bir kişi İlkokulu bitirdiğinde bir ustanın yanına yerleşmesi lazım.  Deri mesleğinde tabandan gelmek lazım. Ama küçükken bizim meslekte yetişen yok ancak yardımcı olmak için bazı arkadaşlar geliyor. Ancak alttan yetişen bir eleman yok.  Ustanın olmamasından dolayı deri işlemi yapmak isteyen müşteriler geldiğinde ‘Ali Usta iyi ki varsın’ diyor. Biz de ustalığı devam ettiriyoruz ama yetişen bir çırak yok” dedi.
 
Haber: Şahver Banu Çağlak