Çanakkale Belediyesi Mayıs ayı Belediye Meclis Toplantısının gündemi 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler olurken, zaman zaman gergin anlar yaşandı.
Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi Meclis Salonunda gerçekleşecek. Mayıs ayı Belediye Meclis Toplantısı, gündem dışı konuşmalarla başladı.

Mecliste partilerin grup başkan vekilleri gündem dışı söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerin mecliste gündemin ana maddesi haline dönüşürken, tartışmaları da beraberinde getirdi.  

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan bir aylık süreçte yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermesinin ardından söz alan CHP Grup Başkan Vekili Erdal Gezen gerçekleştirdi.
Konuşmasına 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde değinerek başlyalan Gezen daha sonra seçimle alakalı yorumlarına geçerek, “AKP iktidarının 22 yıllık serüveninin sonuna geldiğimize inanıyoruz. 14 Mayıs'ta halkımızı sandığa davet ediyoruz ve demokrasi şöleni olacağına inanıyoruz. Sandıktan sonucun ne çıkarsa çıksın, kim kazanırsa kazansın ama biz Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak da parlamentoda mecliste çoğunluğu sağlayarak iktidar olacağımıza yürekten inanıyoruz. Genel Başkanımız dün bir tweet attı ve ‘Bugün dünden daha fakirsiniz. Nedeni siyasi iktidar AKP iktidarı ve Sayın Erdoğan'dır’ dedi. Bu dört saniyelik bir tweet esasında bizim burada saatlerce konuşacağımız açıklama yapacağımız hususların kısa bir tanımlaması. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak 2017  yılında adalet yürüyüşüyle hak hukuku, adaletle yola çıktık. Burada Devleti ve hakkı, hukuku isterken sadece siyaset anlamında değil, adalet anlamında değil, sağlıkta, eğitimde her alanda eşit paylaşım üzerine, haksızlıkların sona ermesi üzerine ve bunları savunduğumuz zaman da iktidara geleceğimizden emin olarak yola çıktık. Hatta Çanakkale'de yarımadada da adalet kurultayımızı yaptık. Burada söylediğimiz her şeyin altında iktidar dedik. Biz buna genel başkanım, iktidar yürüyüşü dedi. Gerçekten AKP iktidarının devletin siyasi ve ekonomi açıdan her yönden yönetemediği bir süreçte iş gücü ve her zaman saygısızca davrandığı ve değersizleştirdiği bir süreçte bizler bu taşın altına elimizi koyduk. Evet, geçmişi geride bırakıyoruz ve diyoruz ki gelecekte bazı şeyleri geride bırakmayacağız diyoruz.  İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını, İmamoğlu davasını, adalet bekleyen, Çorlu tren faciası davasını, öğrenci ve ailelerin barınma sorununu, yazdıklarını ve ifade ettikleri için cezaevinde yatan 31  basın emekçisini, işsiz olması nedeni ile çocuğuna bayram harçlığı veremeyen, giysi alamayan, emeklileri, işçileri, öğretmenleri herkesi  kucaklayacağız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sıkıntılı, en zor ramazanı ve bayramını geçirdik. Enflasyonun açıklanan tabii TÜİK  enflasyonu yüzde  %44 ama enflasyonun %105 olduğu bir dönemde evlere baklava giremedi, et giremedi. Emekliler maaşlarla torunlarına bir harçlık veremedi, babalar çocuklarına ayakkabı alamadı. Biz bunu seçim mahalinde köylerde, ilçelerde yaptığımız diyaloglarda konuşmalar ifade edince herkes buna katkı sağlıyor, kim sağlayıcı bakmıyor. Gerçekten derinden hüzünlü bakıyor. Çünkü geçmiş Ramazan'da ve bayramda bu sorunu yaşadılar. Çikolatanın kilosunnu 230 lira, sıradan bir baklavanın kilosunun 400 lira olduğu bir ülkede bayram geçirdik. Birçok eve bunlar giremedi. Birçok evde bayram tadı olamadı. Çünkü ekonomik yetersizlikler, sıkıntılar, babaların çocuklarını özgürce, sıcak bir şekilde gerçekten kucaklayamamasının neden olduğu. O sevgiyi tam olarak belki de yansıtamadı. Yoksulluğun siyasi rant olarak yıllarca taşıyan AKP iktidarının maalesef son sürecinde biz bu gerçeklikle yaşıyoruz. Lokantacılar Odası Başkanı'nın bir açıklaması var orada. Lokantalarda artık et ürünü satılamaz duruma geldi ve birçok yerde de buna tanıklık ediyoruz. Bilmiyorum siz ediyor musunuz? Ama ben Çanakkale'de gördüm.  ‘Biz eskiden  sekiz çeşit, altı çeşit et yemeğini bütün lokantalarda çıkarttırdık. Çeşitli kuzu eti, dana eti vesaire şudur, budur. Şu anda  iki tanesini çıkartan lokanta sayısı sayılı’ dedi. Bir Kilo kıymanın 400 lira olduğu, etin 500  lira olduğu bir kentte firenin yüzde 40 olması halinde tencereye girdiği zaman kendine göre  kaybı var. Bir de bunun girdi maliyetleri, iş yeri maliyetleriyle beraber satılmasının mümkün olmadığını ‘zaten tezgaha koyduğumuz zaman dahi satılmadığını’ ifade ediyorlar. Biz Çanakkale'de yaşıyoruz, böyle yoksulluk ve yoksulluğa alışık bir kent değiliz” dedi.

“15 Mayıs sabahı sizi bir zafer beklemiyor”
Daha sonra konuşan AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Esra Yüksel de “15 Mayıs  sabahı sizi bir zafer beklemiyor. Ben şimdiden onun haberini size vereyim. Neden beklemiyor? Çünkü vatandaş kimin ne yapacağını biliyor. Kim neyle gelecek onu da biliyor. Dolayısıyla öyle bir beklentiyi çok güçlendirmeyin. Son bir ayda neler oldu? Size onları söylemek istiyorum. TOGG ilk yerli mi otomobil satışa başladı. İmece uydusu yüksek çözünürlüklü görüntü elde eden ilk yer gözlem uydumuz hizmete girdi. Karadeniz gazı çıkarıldı, ayda yirmi beş metreküp bedava olarak verilecek. Onun haberi verildi. Akkuyu Nükleer Santrali açıldı. Seksen milyar kilovat saat yılda elektrik üretecek. Yüzde sekseni Türk olmak üzere yirmi beş bin kişi çalışıyor, istihdam ediliyor. Altay Tankı, Kızıl Elma gibi savunma sanayimizi güçlendiren uçaklar,  Ankara Sivas hızlı tren açıldı. En sonunda TCG Anadolu Denizli büyük denizlerimize indi. Bizim genel başkanımız sadece 3-4 haftada bunları açtı. Sizin genel başkanınızla ittifak ortaklarıyla birlikte eliyle kalp yapmayı öğretti. Bir de artık her detayına hakim olduğumuz mutfağından soğan siyaseti yaptı. Dolayısıyla vatandaş kimin ne vizyonda olduğunu ne getireceğini bildiği için bizim de sahadan aldığımız izlenimleri aktarmak istedim” şeklinde konuştu.

Meclisteki seçim görüşme ve tartışmaları sonucunda diğer gündem dışı konularda görüşüldükten sonra gündem maddelerine geçildi.

Haber: Veysel Akın Salkın