Deprem konusunun gündemden düşmediği ülkemizin bu konudaki yetkin ağızlarında olan ÇOMÜ Jeoloji Mühendisliği’nden emekli öğretim görevlisi Prof. Perinçek olası Çanakkale depremine dair öngörülerini paylaşırken, oluşabilecek heyelan riskine de dikkat çekti.

Perinçek açıklamalarının girişinde fay hatlarından bahsederek  "Öncelikle şunu vurgulamak isterim. Çanakkale olarak biz kuzeyimizde iki tane, güneyimizde iki tane olmak üzere dört tane fay zonu ortasındayız. Kuzeyimizdeki Saros Körfezi ve Gökçeada'nın kuzeyindeki işte Marmara'dan gelen Gökçeada'nın kuzeyine uzanan fayımız var. Boğazın içinde aktif faylarımız var. Bunu defalarca çalışmalarımızda söyledik. Eceabat açıklarında boğazın girişinde, Ege girişinde yine aktif olarak bir takım depremler görüyoruz. Bunlar üç, üç buçuğa kadar çıktığı oluyor. Eceabat civarında üç civarında var. Yani boğaz içinde aktif fayları olduğu kesin. Ayrıca 1875, 6.7, Güzelyalı depremimiz var. Bunu çalıştık ve bilimsel dergilerini yayınladık. Yani bunlar gösteriyor ki boğazın içindeki faylar da aktif. Peki diğer bir fay sorunu güneyimizdeki fay zonu ise Erdek civarında denizden karaya çıkıyor. Karabiga'yla Biga arasından geçiyor. Çan'ın tam ortasından Bayramiç'in güneyinden uzanıyor ve orada güneye doğru, Asos'a doğru dönen bir aktif fay sistemimiz var. Bir de Yenice depremini yaratan 1953 Yenice depremini yaratan fay sistemi kollara ayrılıyor. Bir kolu Edremit Körfezi'ne doğru uzanıyor. Ve Edremit Körfezi'ni boydan boya güneyinden ve kuzeyinden fayları sınırlıyor özetle dört tane fay zonunun içindeyiz. Ve tarihsel depremlere baktığımızda bir güzergahlı  1875 depreminden başka Çan'da 287 yıl önce olan bir depremimiz var. Asos'u yıkan bir deprem var. 1335 yıl geçmiş buradan. Asos ve bölgedeki tarihsel arkeolojik kalıntıları kentleri yıkan bir deprem. Bin 1335 yıl önce olmuş. Ayrıca Bayramiç güneyindeki fayın ne zaman aktif olduğunu da net bir şekilde bilmiyoruz. Şimdi bu 1875 depremi İntepe sırtlarında 8 noktada heyelan oluşturuyor. Neden? Çünkü bu son 6 Şubat depreminde gördük. Bölgede Hatay'dan, Maraş'a kadar olan alanda binlerce heyelan oldu. Yani depremler heyelanları tetikliyor. O bakımdan biz depreme bakarken hem zemine bakacağız hem de Çanakkale Boğazı dolayında kentimizin olduğu alanda heyelan ihtimali olan yerler var mı? Oralardan uzak duracağız" ifadelerini kullandı.

LİMANA DOĞRU GENİŞLEME BÜYÜK RİSK
Kentin sadece yüzde otuzunun sağlam bir zeminde yükseldiğini söyleyerek Çanakkale’nin kentleşmesinin nerelere doğru yapılması gerektiğini anlatan Perinçek "Yani havaalanı dahil olmak üzere limana kadar bütün alanın yüzde 70'i alüvyon üzerinde. Sadece yüzde 30'u sağlam zemin üzerinde. Ama Çanakkale'nin sağlam zemin alanları var. O alanlara doğru gelişmek lazım. Yani kenti oralara doğru geliştirmek lazım. Nedir? Esenler'den güneye doğru köylere gideceksiniz. O sırt Karacaören'in olduğu alan sağlam zemin. Yeni hastane Kepez'e yeni hastaneden güneye doğru gittiğinizde alüvyon alana yaklaşmadan, güneye doğru gittiğinizde orada da sağlam bir alan var. Bunun yanında Kepez'e baktığımızda Kepez'in yüzde 70'i sağlam zemin üzerinde. Yani limana doğru kentin gelişmemesi lazım. Orada birtakım binalar yapılıyor. Ve bu alüvyon üzerine Kepez Belediyesi'nin ve Çanakkale Belediyesi'nin kesinlikle ve kesinlikle artık yapı izni vermemesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu da defalarca tekrarlıyorum. Şimdi heyelanların depremin heyelanları tetiklediğini söyledik. Şimdi bir deprem olsa nerelerde heyelan olabilir? Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin bazı yerleri heyelan yapmaya müsait. Yani kuzeydeki ve kuzeydoğudaki alanlar heyelan yapmaya müsait. Ama Ziraat Fakültesi'nin oraya geldiğimizde o zaman heyelan tehlikesi yok. Çünkü alttaki kayalar kirli değil. Kirli kaya varsa zemin zeminde, bunlar heyelan yaratabiliyor. Sırtlarında, 1875 depreminde heyelanların olması nedeniyle kirli kayalar" şeklinde konuştu.

2010 YILINDAN BERİ UYARIYORUM
Gündemde olan viyadükle ilgili yapım aşamasında uyarılarda bulunduğunu ama kendisini muhatap almadıklarından yakınan Perinçek o bölgeye tünel yapılmasının gerekliliğine dikkat çekerek "Şimdi 2010 yılında duble yol başladığında biz uyardık. Dedik ki yamacın altını oyuyorsunuz. Doğanın dengesi bozulabilir. Aman dikkat edin. Daha ortada heyelan yok. Dikkat edin. Heyelan olabilir. Oradaki şefe ilettim. Ve daha sonra da henüz viyadük yapılmadan önce viyadüğün dolgu anında birtakım oturmalar ve kaymalar oldu. O zaman yine burada kara yolları kara yollarına gittim. İlgili müdürle konuştum. Kendisi makine mühendisi. İsmini şu anda hatırlamıyorum. İlgili müdürle konuştum. Ve dedim ki, siz dolguyu kaldıracaksınız. Viyadük yapacaksınız ama problem gitmeyecek. Yani bu problem bitmeyeceğini de bu alana tünel yapılmasını o zaman tabii herhalde etkimiz fazla değildi. Gene de etkimiz yok da o zaman bize söylenen biz Balıkesir'e bağlıyız. Dedim ki problemi iletin Balıkesir'e. Ben onlara yardımcı olayım. Fakat hem hiçbir şekilde irtibat olmadı ve 2013-2014-2015'te bu alanda viyadüğün olduğu alanda büyük heyelanlar oldu. 2015 heyelanlarında viyadüğün üstüne toprak ve kayalar yıkıldı. Ve ondan sonra da viyadüğün ayaklarında oturma oldu. O kayaların üzerine yıkıldığı zaman viyadüğün altını inceledim ben. Bloklar düşmüş ve alttan demir gözüküyor. Yani demirin gözükmesi, o demirin paslanması, havayla temas etmesi, paslanması demektir. O demir paslanınca da taşıma gücü olmayacaktır.  Dolayısıyla bu anlattığım dönemde, o demirin ortaya çıktığı bloğun, beton bloğun koparak aşağı düştüğü dönemde viyadük bağlantılarında bir takım çatlaklar oluştu. Onlar da basın tarafından duyuruldu. Ama yine herhangi bir işlem yapılmadı. Yağmur yağdığında viyadüğün ortasında yağmur birikti. O yağmurun birikmesi ayakların oturduğunu gösteriyor. Bunu da yetkililere söyledik. Ama hocam siz de ne abartıyorsunuz gibi bir tepki aldık. Şimdi de yaklaşık bir ay önce fotoğraflarda gözüktüğü gibi çatlamalar olmaya başladı. Önce bunları asfaltla kapatmaya çalışmışlar. Anlamıyorum neden böyle bir yol izlediler ama makyaj yapmaya çalışmışlar. Fakat o asfaltı kapatmaktan sonra da çatlamalar devam ediyor. Ve ilginç tarafı kazıkların olduğu yerin önünde de yani boğaza doğru, önünde de çatlaklar var. Yani boğaza doğru bir kayma var. Bunu nasıl durdurabilirler? Yani yolun her iki tarafına tekrar belki onlarca fore kazık çakmak gerekiyor. Şimdi önlemini almak için burada fore kazıklar çakmaya başladılar. Ama bakın ben şunu söylüyorum. Daha artık masraf yapmayın. O viyadüğü girmeden önce bir tünel açın. Bütün bu kayma tehlikesi olan alanı geçin. Doğrudan doğruya altta kayma tehlikesi olmayan bir kum taşı var. Yani Çanakkale'ye doğru giderken bir viraj var. O virajın olduğu alanda kum taşı vardır. Bunun kayma tehlikesi yoktur. Heyelan tehlikesi yoktur. Oraya kadar uzatırsanız girişinden önce tüneli başlatacaksınız. Oradan çıkarak bu problemi kökten çözersiniz. Fakat şu yaptıklarımızdan sonra başka şeyler de olabilir. Yani buraya fore kazıkları  yaptıktan sonra viyadüğün ayaklarında daha fazla oturma olabilir. Deprem olduğunda ayaklar daha fazla oturabilir. Onun için bence yani karayolları bunu söylediğim için kızacaktır ama benim tabii umurumda değil. Çünkü ben bilim insanıyım. Doğruları söylemek zorundayım. Kaymalar devam edebilir. Beş yıl sonra yine bir yerlere kazık yaparız. Yine para harcarız. Ama ben kesin çözüm olduğunu düşünmüyorum bu yapılanların. Uzun vadede ben bunun sonuç vereceğini düşünmüyorum. Yani bir yıl daha para harcayacağız. Ama zamanında önerdiğimiz zaman tüneli yapsaydık. Bu fore kazık çakmayacaktık. Ve Z şeklinde bir viyadük yapmayacaktık. İki giriş ve çıkışı doksan dereceye yakın olan bir viyadük bu" dedi.

"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BÖYLE BİR VİYADÜK YOK"
Viyadüğün tehlike arz etmeye devam edeceğini söyleyen profosör "Bakın bunu iddia ediyorum. Yani Avrupa'da birçok otobanlarda seyahat ettim. Yani başka ilçelerde Arap ülkelerinde bile böyle bir şey yok. Yani oralarda da hiçbir şekilde böyle bir doksan derece veya altmış derece girişiyle çıkışı olan bir viyadük yok. Bu viyadük dünyada tek örnek. Yani böyle bir hatalı viyadük yapmışız. Hala ısrar ediyoruz. Yani bir bu kara yollarının bir tane jeolojik mühendisi yok mu? Yani bunun en başta önerdiğimiz şekilde tünelle halletmeyi yani ve de bakın diyalog bir şekilde zarar görürse bizim alternatifimiz yok alternatif yolumuz yok. Yani sahile inebiliriz ama sahilde de heyelan tehlikesi olan yerler var. Yani bu İntepe'ye varmadan önce benzin istasyonunun yanından sola dönüp sahile bir iniş yapabilirsiniz. Oradan da Dardanos Güzelyalı yoluna girebilirsiniz. Oradan kente ulaşabilirsiniz. Ama orada da deprem olduğunda heyelan yapacak yerler var. Ve de yağmur çok aşırı yağmur yağdığında da bu heyelanlar tetikleniyor. Yani şu andaki yoldaki yarılmaların nedeni biraz yağmur yağdı. O yağmurdan sonra bunu yaşadık. Şimdi bu yağmurlar devam ediyor. O çatlak daha da büyüyecektir. Ve de bitirmeden önce belki de daha da açılacaktır. Daha da büyük problemler yaratacaktır." diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Haber: Senem Erdem İnal