Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Çanakkale Şubeler Platformu, düzenlediği basın toplantısında son dönemde skandallarla gündeme gelen Kızılay’ın yöneticilerini sert bir dille eleştirerek, sorumluların istifa etmesini istedi.

Basın açıklamasını Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan okudu. Ülkemizde Kan Bankacılığı ve Transfüzyon Tıbbı uygulamalarının, Sağlık Bakanlığı’nca 5624 Sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu ile alt mevzuatı çerçevesinde yürütüldüğünü ifade eden Coşan, kan temininin sağlıklı bireylerin gönüllü olarak yaptıkları bağışlarla sağlandığını anımsattı.

Kan ve kan ürünü bağışlarını toplama yetkisinin, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında Türk Kızılay’ına verildiğini hatırlatan Soan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “155 yıl önce ‘İnsanlık, Ayrım Gözetmemek, Tarafsızlık, Bağımsızlık, Gönüllü Hizmet, Birlik, Evrensellikten’ oluşan 7 temel ilkeyle kurulmuş olan Kızılay, AKP-MHP iktidarının yarattığı ‘yardım ve biat düzeni’ nedeniyle ilkelerinden uzaklaşmış, rant devşirme alanına dönüştürmüştür.
Kızılay’a yönelik güvensizlik hiçbir dönemde olmadığı kadar artmıştır. Bağışlanan kanların parayla satılması, deprem sürecinde çadır, yiyecek  satılması nedeniyle artan güvensizliğin olumsuz etkileri, sağlık kurumlarında daha iyi gözlemlenmektedir.
Kan bağışlarındaki ciddi azalma, kan merkezlerindeki stokları kritik düzeye indirmiştir. Ülke genelinde olduğu gibi ilimiz hastanelerinde de onkoloji, diyaliz, yoğun bakım hastalarının ihtiyacı dahi adlarına bağış yaparak karşılanmaktadır. Hayati önemdeki kalp ameliyatları kan sıkıntısı nedeniyle zamanında yapılamamakta, hasta yakınları yana yakıla bağışçı aramaktadır.
Kızılay’ın yönetim kurulu başkan ve üyelerinin bağlı şirketlerden aldıkları maaşlar ve huzur hakkı, yüzbinlerce TL’yi bulurken, bu durum kurumun ‘Gönüllü Hizmet’ ilkesini hiçe saymış, bağış yapılmasını da olumsuz etkilemiştir.
Kızılay’ın şeffaf, bağımsız ve denetlenebilir bir kurum olması için; sorumlular bir an önce istifa etmeli, haklarında soruşturma başlatılmalı, kurumda yeniden yapılanmaya gidilmelidir. Devlet kademelerinin her alanında yaşanan aşırı merkezileşmenin yansımaları, Kızılay meselesinde doğrudan insan sağlığını tehdit etmektedir.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen kan bağışı sürekli olmak durumundadır. Bizler, toplumsal sağlığı ve insan yaşamını önceleyen ilkesel duruşumuz gereği ve kan bağışının hayat kurtardığı bilinciyle; üyelerimiz başta olmak üzere halkımızı, bir başkası için yaşama yeniden tutunma mutluluğunun önemli dayanışması olan kan bağışı yapmaya devam etmeye çağırıyoruz.
Bir yandan eleştirilerimizi yapıp şeffaf ve toplum yararına faaliyet yürütecek bir Kızılay’ı yaratmaya çalışırken, diğer yandan yaşamak ve yaşatmak çabamızı dayanışma ile büyüteceğiz.”

Haber: Veysel Akın Salkın