Jeolog ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı bir televizyon programında deprem beklenen bölgeler ve iller hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 99 yılından beri alarm verip uyarılarda bulunduklarını ifade eden Görür, Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale yöresinin de dikkatli olunması gerektiğini dile getirerek, “Deprem görüşü bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer" dedi.

"GELECEĞİ BİLİNEN BİR DEPREMDİ"
Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, bir televizyon kanalının canlı yayınına katılarak, kendisine yöneltilen sorular hakkında açıklamalarda bulundu.3 günlük süreyi değerlendirerek, bölgede yaşayan insanların ne yapması konusunda bilgi veren Prof. Dr. Naci Görür, " Yani bu peş peşe iki deprem doğrusu bölge için şanssızlık. Bilim dünyası olarak biz Maraş yöresinde büyük bir depremi bekliyorduk. Bunu da ağlar halinde vermiştik. Yani ilgilileri de uyarmıştık. Hem yerel yönetimleri hem merkezi yönetimi Maraş'ın büyük bir depreme gebe olduğunu. Yani senelerdir en azından yani çok net kayıtlarda üç dört senedir söyleniyordu. Yani geleceği bilinen bir depremdi. Önlem alınması gerektiğini, hazırlık yapılması gerektiğini de söylüyorduk. Bu son durum tabii depremin büyüklüğü göz önüne alınırsa yeterince önlem alınmamış olduğunu maalesef bir anlamda gördük. Yani muhakkak bir şeyler yapılmıştır ama yapılması gereken oraları deprem dirençli yapabilecek dönüşümleri yani deprem dirençli yapacak kentsel dönüşümleri maalesef yeterince becerememişiz demektir. Özellikle yıkılan binalara yıkılış şekline, dağılımına bakıldığı zaman yani binaların yaşına ne zaman yapıldığına, özelliklerine bakıldığında  özellikle yapı stokunun da olması gerektiği gibi olmadığı yani o da tabii üzüntü verici bir durum. Çok sayıda insanımızı kaybettik. Bilim dünyası olarak da çok üzgünüz. Millet olarak da üzgünüz" dedi.
"YAPI KUSURU ARAMAK GEREKİR"
Üç apartmanlı bir sitenin bir tane apartmanı çökmesinin, diğer ikisinin ayakta kalmasının nedeni hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür," Şimdi böyle bir durumda yani genel olarak bu söylediğiniz şekliyle ben inşaatçı değilim ama yani bir tecrübeme dayanarak söylüyorum. Yapı kusuru aramak gerekir. Aralarında mesafe olsa yani bir semt farklılığı olsa o zaman zeminin veya deprem dalgalarının işte deprem kaynağına olan uzaklık vesaire bağlı olabilir. Ama şimdi yan yana hemen yakın üç bina bir yerde duruyor. İkisi sağlam, biri yıkılmışsa o yıkılan binada yeterince sağlam mühendislik hizmeti yapılmamıştır. Muhtemelen betonda veya kolon kiriş bağlantılarında işte demir kullanımında veya projeye uyulmada bir yani yapılmamıştır, uyulmamıştır. Veya kolonuna bir hasar verilmiştir. Veyahut da proje dışı bir uygulaması vardır. Yani hata o durumda genellikle biz inşaat kalitesinden, işçiliğinden ve inşaat malzemesinin kalitesinden kuşkulanırız" diye konuştu.
Kendisini şuanda en ürküten yer hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, "Yani şimdi bilimsel olarak bilim insanı yani düşmez tabii insan olarak korkarız, çekiniriz, üzülürüz, ağlarız. Yani ilişki yönlerimiz olur ama halka, yönetime bilimsel gerçekleri hissiyat katmadan söylemek. Şimdi şu anda Maraş civarında olan bu depremler ve o depremleri oluşturan fayların karakteri ve stresi bir yerden başka yere iletme niteliği göz önüne alırsan bilimsel olarak Adana havzasıyla İskenderun yöresinin biraz dikkatli ele alınmasını öneririz. O bu depremle ilgili yer. Ama bunun dışında Türkiye'nin biliyorsunuz zaten 99'dan beri biz alarm veriyoruz. Sürekli de uyarıyoruz. Diğer öngörü yaptığımız deprem hususundaki Marmara Bölgesi'dir. Şimdi Marmara'da da yani Marmara Bölgesi deyince sadece Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu, Marmara'yı boydan boya kesen fay için demiyoruz. Aynı zamanda Marmara Denizi'nin güneyinde karada Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini, deprem öngörüsünü bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer. Keza İzmir yarımadası ve o çevre yine Akdeniz kıyılarımızda özellikle Antalya, Muğla bölgesindeki bölge kıyı kesimleri dikkatli olmamız gereken yer. Yine Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Erzincan'la özellikle bu Bingöl Karlıova arasında bizim yedi su fayı dediğimiz kesim. Yani Erzincan'ın doğusu Karlıova'ya kadar o kesimde büyük bir deprem bekliyoruz ve yani endişe ettiğimiz bir saha. Hakkari bölgesinde sıkıntı olabilir" şeklinde konuştu.

"GENELDE BÜYÜK DİYEBİLECEĞİMİZ DEPREMLER"
Söylediği bölgeler ve illerde beklenen depremlerin 7 ve üzerinde mi olacağı sorusuna açıklık getiren Prof. Dr. Naci Görür, "Genelde büyük diyebileceğimiz depremler. Zaten biz dört beş idi depremleri pek yani öyle dile getirmiyoruz. Yani bizim dediğimiz büyük depremler. Yani altı ve üstü diye düşünebilirsiniz. Şimdi bunların dışında da elbette ki yani Türkiye canlı faylarla dolu. Her an, herhangi bir deprem olabilir ama bilimsel olarak, jeolojik ve jeofizik özelliklerine göre yani bizlerin öncelikle deprem olma ihtimalini yüksek gördüğümüz alanda işte bu saydığım yerler diyebiliriz. Aşağı yukarı yer bilimciler bu konularda mutabakat sağlamışlardır. Yani belki diri biraz farklıdır arkadaşımız daha değişik düşünebilir ama çoğunlukla sıkıntı hissettiğimiz, gördüğümüz yerler içindeyiz aklıma gelenler buralar" dedi.

"GERÇEK BEKA PROBLEMİ, BEKA SORUNU BUDUR"
"Bizim memleketimizde bu depremler depremi oluşturan mekanizma on üç milyon sene önce oluştu" diyen Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi: "Daha milyonlarca senede devam edecek. Biz ülkemizi terk edemeyeceğimize göre depremleri de durduramayacağımıza göre ülkemizi, ülkemizdeki kentleri deprem dirençli hale getirebiliriz. Ve depremin zararlarını azaltabiliriz. Bu mümkündür. Bunun için bilgimiz de var, becerimiz de var, insanımız da var. Gücümüz de var. Yeter ki ülkeyi yönetenlerle, halkla kol kola girip bu işi başaralım ki ebediyen kendi nesillerimizin bu kendi hayatlarını bekayı idame ettirsin. Gerçek beka problemi, beka sorunu budur. Depremle mücadelenin özü de budur. Yoksa nerede deprem olacak? Hangi fayda olacak? O fay böyle mi? O fay da böyle mi? Bu tartışmaları bırakalım. Türkiye'nin her tarafı faylı, deprem bölgesi. Artık biz deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturalım ve mekanizmasını çalıştıralım."
Mehtap ŞAHİN