Yaşanan ekonomik sorunlar sonrası ailelerin durumunda yaşanan değişiklikler öğrencilerin beslenme çantasına da yansıdığını ifade eden Hacımusalar, "Derinleşen ekonomik krizle çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir.  Eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır" dedi.
 
Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılının ilk dönemini değerlendirmesinde bulunularak, eğitim ve  öğretimdeki sorunlara ilişkin açıklama yaptı.
Görev yapan personel istatistikleri hakkında bilgi veren Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar,  "Ülkemizde okula devam eden 17,5 milyon öğrenci bulunmaktadır. Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 578 bin 233 (yüzde 8) olmuştur.  Açık öğretimde okuyan 1 milyon 738 bin 198 öğrenci bulunmaktadır.  Türkiye çapında devlet ve özel okullarda toplam 1 milyon 139 bin 673 öğretmen görev yapmaktadır. Çanakkale ilimizde ise 5 bin 973   kadrolu  öğretmen, 50 sözleşmeli  öğretmen, bin 235   özel okul öğretmeni olmak üzere 7 bin 258 öğretmenimiz 379 okulda 82,356 öğrenci ile  tatile başlayacaktır. Ayrıca Açık Öğretimde lisesinde  sadece merkezde 5200 öğrenci bulunmaktadır. Gün geçtikçe de öğrenciler yüz yüze eğitimden uzaklaşmaktadır” şeklinde konuştu.
 
"Yüzde 35’i eğitim hakkından yararlanamamıştır"
Ülkenin eğitim sistemini ve sisteme bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar hakkında açıklamalarda bulunan Hacımusalar, eğitimde sorunların giderek arttığını ifade etii.
"Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür" diyen Hacımusalar, şöyle devam etti:
"Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocukların, etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir. Özellikle farklı kimlik ve inanç kökenine sahip çocuklara yönelik ayrımcı uygulamaların artmış olması düşündürücüdür. Milli Eğitim Bakanlığının resmi verilerine göre 2022 yılında eğitim çağında bulunan 1 milyon 124 bin Suriyeli çocuğun ancak yüzde 65’i, yani 730 bini okula giderken, yüzde 35’i eğitim hakkından yararlanamamıştır."
 
Yaşanan ekonomik sorunlar sonrası ailelerin durumunda yaşanan değişiklikler öğrencilerin beslenme çantasına da yansıdığını ifade eden Hacımusalar, "Derinleşen ekonomik krizle çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir.  Eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir" dedi.
 
"Eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir"
 Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında da açıklamalarda bulunan Hacımusalar, “Türkiye’deki bütün eğitim kurumlarında 15 Ocak 2023 itibariyle ‘eşit işe eşit ücret’ uygulaması bizzat siyasi iktidar ve MEB eliyle kaldırılmıştır. Normal bir öğretmen 12 bin 500 TL alırken  ‘başöğretmen’ 19 bin TL maaş almaktadır.  Bu kadar yüksek maaş farklılığının olduğu bir eğitim sisteminde eşitlikten, adaletten ve nitelikli eğitimden bahsetmek mümkün değildir.  Eğitim sistemi, her geçen yıl daha fazla paralı hale getirilirken milyonlarca öğrenci velisi çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakılmaktadır. Siyasi iktidar, yıllardır kamu istihdamında liyakat yerine, siyasal-ideolojik yakınlık, sadakat ve yandaşlık ilişkilerine göre istihdam uygulamalarını benimsemiş, ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşma geçtiğimiz 20 yıl içinde yaşanmıştır. İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile sözleşmeli öğretmen alımında yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler artarak sürmektedir.  Geçtiğimiz kasım ayında 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında yapılan sözlü mülakat sonuçları açıklandığında yazılı sınavdan yüksek puan almasına rağmen çok sayıda öğretmenin düşük sözlü sınav puanı verilerek elendiği görülmüştür. Sonuç Olarak Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.  Bu kadar yaşanan derin sorunlara rağmen biz Eğitim Sen olarak öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, aileleri ile birlikte dinlenerek, mutlu bir şekilde tatillerini geçirmesini diliyoruz” şeklinde konuştu.
Gülçin AKIN