Çanakkale Müteahhitler Birliği Derneği Başkanı Salih Yıldız, inşaat sektöründeki 2022 yılında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, " 2022'de her şeyde olduğu gibi krizler problemler, imar mevzuatları, katlar derken ve maliyetlerin üst üste gelmesi, inşaat sektörünü ister istemez 7şiddetindeki bir deprem gibi sarstı. Bize her ne kadar binaları sağlam da yapsak bu çerçevede baktığımızda ciddi bir sarsıntı geçirdik" dedi.
 
Çanakkale Müteahhitler Birliği Derneği Başkanı Salih Yıldız, inşaat sektöründeki 2022 yılında yaşanan gelişmeler hakkında açıklamalar bulundu. 2022'de her şeyde olduğu gibi krizler problemler, imar mevzuatları, katlar derken ve maliyetlerin üst üste gelmesi, inşaat sektörünü ister istemez yedi şiddetindeki bir deprem gibi sarstığını ifade eden Başkan Yıldız, "Bize her ne kadar binaları sağlam da yapsak bu çerçevede baktığımızda ciddi bir sarsıntı geçirdik. Ama ona göre yurt dışındaki talepler Türkiye genelinde ciddi bir alım kar yapı olduğu için ve kendi paralarına göre de bizim buradaki fiyatlarımız ucuz olduğu için konut fiyatları özellikle. Hem vatandaşlık almak hem de bina sahibi olmak kolaydı. Ama kendi vatandaşı Türkiye'nin ne yazık ki bu şartlarda ev alması şansını hemen hemen yitirmiş durumda. 2022'de ciddi bir maliyetlerin artışı ve özellikle akaryakıt enerji fiyatları hepimizi ciddi sarstı. Yani sırf konut almanın ötesinde girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı hem sanayici zorda kaldı hem üretici hem de yapıp satan ve kendi işini yapan hem esnaf ve bizim sektör özellikle müteahhitlik sektörü her konuda ciddi bir şekilde yüzde iki yüz, yüzde üç yüz, yüzde dört yüzlere varan maliyetler olarak karşı karşıyaydık. Normalde yüzde elli satışlar varken yüzde otuzlara, kırklara düştü. Düşüşler var. Fakat Çanakkale'nin bir avantajı var" diye konuştu.
 
"BİZLER DE DAİRE KALMADI"
Çanakkale'nin bu konuda kendine bir cazibe ortamı yarattığını ifade eden Başkan Yıldız, "Bir köprünün yapılması. İki bu Kaz Dağları'nda yapılan Troya ve Asos tünelleri ciddi bir yaşam kalitesinin de yüksek olduğu bir yıl olduğu için satışlarımız bizim oldu. Bizler de daire kalmadı. Tabii bu arada bu işin spekülasyonunu yapan artı Ahlaksızlığını yapan kesim de var. Yapanlar da şunlar. Bir ara gene biliyorsunuz faizler yüzde 69'lara bir çekildi. Bu arada rakamlara yüz, iki yüz arttıran insanlar oldu. Bunlar aracı kurumlar da olabiliyor. Diğer müteahhitler de oluyor. Biz müteahhitler birliği olarak kendi arkadaşlarımıza şunu hep söyledik. Biz iki milyon liraya satıyorsak böyle bir faiz düşüşünde kalkıp iki yüz yapmak ahlaksızlıktır. Yapmayın. Böyle bir olayı da zaten hiçbir arkadaşımız tenezzül etmedi. Çünkü olan hep tüketiciye oluyor ne yazık ki. Tüketici almaya kalktığında avantajlı alayım derken bu boyutu düşürdü. 2022 böyle ciddi bir sarsıntıyla geçti ama 2023 ne olacak göreceğiz şimdi" dedi.
 
"ÜRETİP SATAMADIKTAN SONRA STOK YAPACAK HALİMİZ YOK"
İnsanların ürettiği ifade eden Yıldız, "Üretiriz biz. Üretip satamadıktan sonra stok yapacak halimiz yok. Yani binayı üst üste koysanız ne olur? Yaptınız. Satamazsanız belli bir iki sene sonra zaten o binalar harabeye dönüşüyor. İnsan yaşarsa güzelleşiyor. İnsan yaşarken binada yaşıyor. Çünkü her şey bir hareketli bir dediğimiz biçimde. Ne yazık ki biz bunu değiliz ama alım gücü düşük olan bizim toplumumuzda ne yazık ki bundan sonraki konut üretimi ister istemez kısıtlı olacaktır. Bunun en büyük sebeplerinden biri de arsa olayıdır biliyorsunuz. Özellikle bizim Çanakkale'ye mahsus. Daralmış bir alanda arz talep olayı dengeleri eğer sağlanmazsa yüzde elliyle aldığınız bir arsada sizin alacağınız binanın değeri yüzde yüz artıyor. Düşünün, yüz tane bina yapıyorsunuz, ellisini arsa sahibine yapıyorsunuz, ellisini kendiniz de yapıyorsunuz. Sizin yaptığınız elli dairenin maliyeti yüz dairelik maliyeti. Arsa olarak düşündüğümüzde. Bunu sattığınızda bir milyon liraya mal ettiğiniz bir daire iki milyon liraya mal etmiş oluyorsunuz. Paranızı kullanıyorsunuz, risklere giriyorsunuz, artı çevre düzenlemesi, otoparklar vesaire ciddi rakamlarla karşı karşıya geliyorsunuz. Şimdi bugün sıfır altmış dokuzla gelen bir olayda almaya kalksanız bir milyon lira kullandığınızda on dört küsür, on beş bin lira civarında aylık taksit ödemek zorundasınız. Şimdi on beş bin lirayı ödemek için getirilen şartlar var Kirada olacaksın, evin olmayacak. Böyle bir olayda çocuğun olacak bir de olursa, okuyorsa hele, masrafları görüyorsunuz. Böyle bir olayda en az 70 bin lira bir maaşın girdiğin olacak ki, 15-20 bin liralık bir taksit, artı diğer giderlerin kira fiyatları malum. Bu da ciddi bir belirsizlik getiriyor ve şu an flu" şeklinde konuştu.
 
"NASIL OLACAK BU İŞLER? "
Birçok arkadaşlarının, birliklerindeki üyelerinin akıllarında tek bir soru olduğunu aktaran Yıldız şunları söyledi: "Nasıl olacak bu işler? Diğer müteahhit arkadaşlar da soruyor bize sık sık. Şu an belirsizlik var. Hem kredi kullandırmada bankalar kararsız. Hem kredi alacak vatandaş kararsız. Tapu harçları ciddi bir olay. Ben sık sık gündeme getiriyorum. Diyorum ki devlet sosyal devlet yapısını eğer koruyorsa ve böyle olduğunu iddia ediyorsa vatandaşın ev sahibi olabilmesi için imkanları daha da genişletmesi ve alabildiğine alım gücünü destekleyecek ve tetikleyecek olaylar olmalı. Başta KDV'ler var. KDV yüzde sekize indirdik dediler. Halbuki biz yüzde birle fatura kesiyorduk. Şimdi yüzde yedi Bir daha yük geldi. Sanki avantajmış gibi gösterildi ama değil. Ha nerede büyük? Yüz elli metrekare üzerindeki binalarda  İstanbul'da, büyük şehirlerde, Adana'da, İzmir'de, Antalya'da, Bursa'da bunlar ciddi rakamlar avantaja dönüştü. Ama orta sınıfın alacağı, yüz elli metrekarelik ekonomik konutların rakamı yüzde yedi artı KDV düşmedi. Bunu bir kere anlatmamız lazım. Böyle olunca da bu bir maliyet arttı. Tapu harçları biz şunu sık sık gündeme getiriyoruz. Diyoruz ki tapu araçlarını uygun olması halinde insanlar reel değerlerini göstereceklerdir, satış değerlerini. O zaman bir milyon lira gösteriyorsa eğer bire indirilirse, iki milyon satmışsa iki milyona gösterir. Bugün ne yazık ki birçok insan aldığı fiyata gösteremiyor. Çünkü çıkamıyor. Harçlar ve vergiler yüksek olduğu için mecburen bu olaya gidiyoruz."
 
Mehtap ŞAHİN