2021 Tüm Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi üyeleri, TBMM'de kabul edilen 2023 Merkezi Hükümet Bütçesi'ne tepki göstererek, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması yönündeki taleplerini basın açıklamasıyla duyurdular.
 
Cumhuriyet Meydanı'nda dün öğle saatlerinde gerçekleşen açıklamada emekliler ses yükseltti. 2021 Tüm Emekliler Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Emin Ergun, Meclis’te kabul edilen 2023 merkezi hükümet bütçesinde 14 milyon emeklinin ekonomik ve sosyal durumunu düzeltecek hiçbir çözüm olmadığını ifade ederek, “Milyonlarca emekçinin, çalışanın, kamu görevlisinin yaşamına yönelik bir çalışma yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün, çiftçinin sorununa yönelik çözüm yok. Milyonlarca gence bir umut yok.  Bu bütçe borç bütçesidir, zam bütçesidir, cezalarla ekonomik açıkların kapanmasına yönelik bir bütçedir. İktidarın, seçimde harcamak için düzenlenmiş olduğu bir bütçedir. Memleketin kaynaklarının, halkımızın vergilerinin, uluslararası sermayeye ve işbirlikçi sermaye çetelerine sunulduğu bir rant bütçesidir. Açlık sınırının 8000 TL, yoksulluk sınırının 27 bin TL’yi aştığı bir dönemde, milyonlarca emekliyi ve asgari ücretliyi yine açlığa ve yoksulluğa mahkûm etme bütçesidir. Seçim dönemi diye ulufe olarak verilen ve gerçekte hiçbir alım gücü yaratmayan 8500 TL’lik asgari ücret bile 2 ay içinde enflasyon, hayat pahalılığı ve döviz yükselişi karşısında eriyip gidecektir” dedi.
 
“Emekliler iktidarla toplu sözleşme yapmadan, statü yasasını kazanmadan, yüzdelik zamlarla açlık sınırından kurtulamayacaktır” diyen Başkan Ergun açıklamalarına şöyle devam etti; “Açlık sınırının altındaki maaşlarla sefalete ve yoksulluğa mahkûm edilen milyonlarca emekli, dul ve yetim banka kuyruklarında yaşam savaşı veriyor. Günlük hayatlarında Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı kullanarak yaşamak zorunda bırakılan biz emekliler bankalara borçlanarak, icra ve haciz tehdidi altında yaşıyoruz.  Gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları sürekli artıyor. Emekli maaşı kiraya bile yetmiyor. Ev kiralarımızı, elektrik ve doğal gaz faturalarımızı ödeyemez hale geldik.
Ülkemizde uygulanan yeni politikalar başta biz emekliler olmak üzere tüm emekçileri, küçük esnafı ve hatta çiftçileri gittikçe yoksullaştırmaktadır. Yüzde 20'lere kadar düşürülmüş aylık bağlama oranı ve yıllardır çözülmeyen intibak sorunundan dolayı tamamen sadakaya dönüşen maaşlarımızla, TÜİK'in sahte enflasyon oranları kadar yapılan ve milli gelir artışının da eklenmediği zamlarla, ömrümüzün son yıllarında çocuklarımızın- torunlarımızın eline bakarak yaşamak istemiyoruz. Bunlarla beraber ilaç ve sağlık kesintileri gibi diğer tüm taleplerimizin de tartışılacağı toplu sözleşme masasına oturmamız acilen gereklidir. Bunun için de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılması kaçınılmazdır. Seçimlerde emekli sendikaları statü yasasını kabul etmeyen partilere oy verilmemesi konusunda çağrı yapacağımızı şimdiden bildiriyoruz”
 
Açıklamanın sonunda talepler şöyle sıralandı; “En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı.  Emeklilere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye ödenmeli. İkramiyeler dul ve yetim maaşı alanlara da aldıkları maaş oranı kadar değil, tam ödenmeli. Temel gıda maddeleri ile elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle düşen satın alma gücümüzde meydana gelen kaybın telafisi için seyyanen zam yapılmalı.  Anayasadaki ilgili kısım uluslararası tüm metinlerde geçtiği gibi ‘herkes sendika kurabilir’ şeklinde düzeltilmeli, emekli maaşlarının iktidar tarafından tek taraflı belirlenmesi yerine, TBMM de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılmasının ardından toplu sözleşme masasında belirlenmesi sağlanmalı. EYT Yasası bir an önce çıkarılmalı, yasanın geriye doğru işletilmesi ile emeklilik hakları gasp edilen EYT’lilerin yaşadığı ağır mağduriyet giderilmeli ve aylık bağlanma oranı eski sisteme döndürülmeli. İntibak yasası derhal çıkarılarak eski ve yeni emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilmeli.  Emekli maaşlarından yapılan muayene, ilaç gibi tüm kesintilere son verilmeli. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılmalı. Hastanelerde Geriatri bölümleri açılmalı. Var olanlara takviye yapılmalı. Emekli ve yaşlılar için devlete ait huzurevi sayısı artırılmalı, evde bakım hizmetlerini kolaylaştırıcı çalışmalar yapılmalı.”
Gülçin AKIN