Çanakkale İl Müftü Yardımcısı Mehmet Ali Bal, cimrilik ve israf konusunda açıklamalarda bulundu
 
Müftülük sosyal medya hesaplarından videolu paylaşımlarda farklı konularda vatandaşları bilgilendirmeye devam ediyor. Son olarak Müftü Yardımcısı Mehmet Ali Bal, cimrilik ve israf hakkında anlatım yaptı.
 
Bal, “Yüce rabbimiz bizlere dünya ve ahiret için bir çok nimetler bahşetmiştir. Ahiret nimetlerini kazanmak bu dünyadaki ömrümüzden geçiyor. Onun için rabbimizin bize verdiği nimetlerimizin farkında olmalıyız. Bize verilen nimetler asla sonsuz ve sınırsızca değildir. Üzerinde yaşadığımız bu dünyada bize hayat kaynağı olan ormanlarımız, aldığımız nefes, sahip olduğumuz evlatlarımız, sağlığımız hepsi birer emanettir.  Bunları kullanırken Rıza-i İlahi doğrultusunda kullanmamız lazım. Zira Allah Ayeti Kerimesinde ‘Onlar harcama yaptıklarında  ne israf ederler, ne de cimri davranırlar  bu ikisi arasında bir yol tutarlar’ der.  Yine başka bir ayette ‘fakire, yoksula, yolda kalmışa haklarını ver malını israf ile saçıp savurma, zira israf ile saçıp savuranlar şeytanların dostu ve kardeşleridir’ buyurur.  Bu ilahi beyanlar ve Peygamber efendimizin ikazlarından anlıyoruz ki mümin saçıp savurmaktan, israf etmekten, cimrilikten uzak durarak orta yol üzerinde durmalıdır. Özellikle iki nimetin israfında kaybımız çok daha büyüktür.  Bunların başında sağlık geliyor. Hiç düşündük mü ömrümüzü nerede harcıyoruz?  Bir günde kaç dakikamızı dinimize veya dünyamıza faydalı şeylerle geçiriyoruz. Saatlerce seyredilen filmler, terk edemediğimiz diziler, kahvehane köşelerinde kaybettiğimiz zamanlar, dedikodu meclisleri zaman israfı değil de nedir?  Alıp verdiğimiz her nefesin hesabı bizden sorulmayacak mı? Alkol, sigara ve dengesiz beslenme ile heba ettiğimiz yaşamımız israf değil midir?” ifadelerini kullandı.
 
“İSRAF NORMAL HALE GELDİ”
Özellikle son dönemlerde modern dünyada insanlığın kendi kabuğuna çekilerek, tamamen bencilleşmeye başladığını aktaran Bal, “Merhamet, başkalarının dertleri ile dertli olmak, yardım eli uzatmak gibi duyarlılıklar, kaybolmaya başlamıştır. Düzenlenen alış veriş güleri, indirim günleri,  yoğun reklamlar desteklenen kampanyalar neticesinde toplumlar kontrolsüz tüketim içerisinde yaşamaya başladılar. Dolayısı ile sorunsuz bir şekilde her şeyi tüketmeye başladık. Hayatımız ve ömrümüz akıp giden bütün değerlerimiz, gençliğimizi, sağlığımızı, zamanımızı israf yolunda sürüklemeye başladık. İsraf ve savurganlık hayatımızın her tarafını kuşatmış durumdadır.  Çocuklarımıza aldığımız oyuncaklardan en büyük nimet olan ekmeğe, evlerimizdeki mobilyalardan içtiğimiz suya varıncaya kadar her şeyimizde israf normal hale geldi. İçinde bulunduğumuz bu yaşantı halimizden dinimizin de israfı hoş görmediğini anlıyoruz. Bu israfında bir Müslümana, bil hassa olgun insanlara yakışmadığını buradan vurgulamak isterim. Her türlü ölçüsüzlükten ve israftan Müslümanın kaçınması gerekir. Malını, zamanını ve ömrünü dengeli bir şekilde harcaması gerekir. Ailesinin, içinde yaşadığı toplum için gerekli harcamaların da yapmaktan çekinmemesi gerekir” cümlelerini kurdu.
 
Seval KÜÇÜKKURU