Her seneye yeni umutlarla, yeni beklentilerle giren esnafın gerçekleşmeyen beklentilerini 2017'ye taşıdığı görülüyor. Geçtiğimiz senenin ülkemiz için tam bir kaos olduğunda hem fikir olan kent esnafı, terörün ekonomiyi gün geçtikçe vurduğundan şikayetçi. 2016'yı ekonomik çöküş olarak gören esnaf, yine de yeni yılda umutlarını kaybetmiyor.
 
Azalan tek şey müşterimiz
Muhammet Çetin(Berke Hediyelik):  11 senelik Aynalı Çarşı esnafı olduğunu belirten Muhammet Çetin, 2016'nın geçtiğimiz senelere göre daha zorlu geçtiğini, 2017'nin ise sürprizlere açık olduğunu ve geçtiğimiz seneyi aratmaması için dua ettiğini söyledi.
 
Doların yükselmesi kadar ülkemizdeki siyasi karışıklıkların da milletin alım gücünü olumsuz etkilediğini ifade eden Çetin, '' Dolar yükseldikçe ürünlerin fiyatı da artıyor. Azalan tek şey müşteri sayımız oluyor. Dolar normal seviyeye indiğinde her şeyin normale döneceğini düşünüyorum, ancak ülkemizde ve çevresinde yaşanan siyasi karışıklıklar devam ettiği sürece ülke ekonomisinin normale dönmesi zor gibi görünüyor '' şeklinde konuştu.
 
Nurdan Karakuş( Nur Saray Bebe):  Geçtiğimiz sene ülke genelinde yaşanan karışıklıkların milletin cebine yansıdığını belirten Nurdan Karakuş, insanların geçim kaygısından çok, yaşam kaygısı taşımaya başladıklarına değindi.
 
Artan terör olaylarından sonra her an ölüm korkusuyla yaşayan insanların alışveriş düşünecek hallerinin olmadığına dikkat çeken Karakuş, “insanların üzerime ne alsam, ne yesem, ne içsem sorusundan çok, bugünü sağ salim atlatabilecek miyim, bir terör saldırısına kurban gidecek miyim?” gibi sorularla meşgul olduklarını söyledi.
 
Esnafın kan ağlamasında sadece terörün değil, teknolojinin gelişmesiyle tüketim kültürünün oluşturduğu internetten alışveriş trendinin yaygınlaşmasının da etkili olduğuna değindi. İnternetten alışverişin daha ucuza, daha az zamanda, yormadan, oturdukları yerden yapıldığı için insanlara daha cazip geldiğini söyleyen Karakuş, ''Ucuz demek kalitesiz demek istemiyorum ama görmeden alınan bir şey ne kadar sağlıklı olur insanlar bunu düşünmüyorlar. Her şeye zam geliyor, doğal olarak biz de zam yapmak durumunda kalıyoruz. Ancak insanlar bunu küçük esnaf pahalıya satış yapıyor olarak algılıyor. Halbuki alacakları ürünün kalitesini hesaplasalar bu şekilde düşünmeyecekler'' şeklinde sözlerini sürdürdü.
 
Geçtiğimiz senenin diğer senelere oranla daha durgun olduğunu belirten Karakuş, sözlerine şu şekilde devam etti: ''Her sene bir önceki seneye göre daha da durgunlaşıyor. Açıklanan ekonomik rakamlar tersini söylese de insanların alım gücü günden güne zayıflıyor. Üreticisinden tüketicisine her sene bir önceki seneyi arar olduk. Asgari ücretle geçinen insanların durumu ortada. Kirasına, mutfak masrafına yetiştiremediği bütçesini zorlayarak ay sonunu bile getiremiyor. Ben esnaf olarak bu insanlardan çocuğuna oyuncak almasını nasıl beklerim? Asgari ücretle geçinen insanların çocuklarına oyuncak alması artık lüks haline geldi, insanlar bunu lüks olarak görmeye başladılar. Çalışanın, işçinin, memurun maaşı iyileştirilsin ki esnafın kapısını çalar hale gelsin.''
 
Beklentiler ne kadar yükselirse hayal kırıklıkları o derece artacak
Recep Sarıoğlu(Umut çay ocağı):Küçük esnaf olarak beklentilerini yüksek tutmamak için uğraştığını söyleyen Recep Sarıoğlu, beklentiler ne kadar büyürse hayal kırıklıklarının da o derece artacağını, bu sebeple de fazla beklentilere kapılmadan yeni yıla başladığını belirtti.
2017'nin geçtiğimiz senelerden çok farkı olmayacağını düşündüğünü ifade eden Sarıoğlu, ''2016 bizim gibi küçük esnafın beklentilerini çok olmasa da karşıladı. Fazla beklenti içerisinde olsaydık tabiki de karşılamazdı. Borçlanmadan, kıt kanaat geçirdiğimiz bir yılı geride bıraktık. Yeni yıla da çok fazla hedef büyütmeden, faza beklentilere kapılmadan giriyorum. Gönül ister ki hedeflerimiz büyük olsun, ama içerisinde bulunduğumuz durumda olabileceğimizin en iyisi budur. 2017'yi yine orta halli bir yıl olarak geçireceğimizi ümit ediyorum. Gelen senenin geçtiğimiz seneyi aratmamasını temenni ediyorum'' şeklinde konuştu.
 
Birgül Atan(Akın Dekorasyon): Umutlu olmak için epey çaba harcadıklarını belirten Birgül Atan,
2016'nın zorlu bir yıl olduğunu, yeni yılın da aynı şekilde gümbür gümbür geldiğini söyledi. 3 senelik bir firma olarak yılın belirli dönemlerinde yoğunluk yaşadıklarını, işlerinin nisan, mayıs aylarından sonra arttığını dile getiren Atan, 2016 yılının her döneminde işlerinin durgun olduğundan, gidişatın çok iyi görünmemesinden, 2017'den umutlu olmamalarından şikayetçi oldu.

Genel olarak her sektörde sıkıntılar yaşandığını ve her sektörün zincirleme olarak birbirini olumsuz etkilediğini belirten Atan, ''Köklü firmalar bile ayakta durmakta zorlanıyorken 3 senelik bir firma olarak çok daha fazla zorlanıyoruz. Kışı biran önce atlatıp yaz sezonuna odaklanmaya çalışıyoruz'' dedi.
 
Darbe girişimi herşeyin tepe taklak olmasına sebep oldu
Gülcan Sezen(Pembiş Maviş): Geçtiğimiz temmuz ayının küçük esnaf için bu yılın dönüm noktası olduğuna vurgu yapan Gülcan Sezen, insanların önemli ve acil ihtiyaçları dışında harcama yapmaktan kaçındıklarını ve çarşıya alışveriş amaçlı daha az çıktıklarını söyledi. 

2016'ya hızlı başladıklarını belirten Sezen sözlerine şu şekilde devam etti: ''Geçtiğimiz senelerde bol kazançlı olamasak da dükkanımızı döndürmeyi başarabiliyorduk. Dükkanımızın kirasını, faturalarımızı, toptancı paramızı çıkarabiliyorduk, işerimizi rahatlıkla yapabiliyorduk. Tüm bu harcamaların yanında ufak da olsa kar yapabiliyorduk. 2016'ya da bu şekilde girdik, beklentilerimiz daha da iyi olması yönündeydi. Ancak temmuz ayında yaşadığımız talihsiz olay her şeyin tepetaklak olmasına sebep oldu. Yaz ayları özellikle küçük esnaf için bu yılın dönüm noktası oldu. Ümidimizi kaybetmiyoruz, zor görünse de her sene olduğu gibi bu sene de yeni yıldan umutluyuz, beklentilerimiz büyük.''


 
Evren Öçal(Bargello Perfume):  2010 yılından beri çarşı esnafı olduğunu belirten Evren Öçal, tarihi çarşının hak ettiği değeri görmediğinden dolayı işlerinin her geçen sene daha da kötüye gittiğini söyledi.
 
Çanakkale'nin en yoğun caddesinin çarşı caddesi olması gerektiğine vurgu yapan Öçal, ''Burası Çanakkale'nin tarihi çarşısı, tarihi caddesi. Turistler de, yerel halk da gün içinde buradan geçmekte. Sürekli gelgitin olduğu caddede alışveriş hareketliliği pek olmuyor. Cadde hak ettiği değeri görememesinden dolayı tüketici çekiciliğini kaybetmiş durumda. Birçok şehir gezdim, her şehir kendi tarihi, kültürel özelliğine göre geliştiriyor çarşılarını. Burada ise maalesef şehircilik anlayışından dolayı mağazalar müşteri çekmekte zorlanıyor, esnafın yüzü gülmüyor. Hem şehircilik anlayışından dolayı, hem de ekonomik sebeplerden dolayı çarşı esnafı kötü durumda. İnsan kalabalığının yoğun olduğu saatlerde bile esnaf alışveriş yüzü göremiyor. Bunun dışında her şeyin döviz bazında olmasından kaynaklı sıkıntılar da söz konusu. Bize gelen boş şişeler bile döviz üzerinden geliyor. Döviz arttıkça ürünlerimizin fiyatı da artıyor. İnsanlarda para yok ki gelip bizden alışveriş yapsınlar. Geçtiğimiz senelerle 2016'yı kıyaslıyorum. Ekonomik büyüme verilerine bakıyorum, kendi dükkanıma bakıyorum, yüzdelik oranda hiçbir büyümem yok, kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz'' dedi.
 
Halide Göçmen(Gönen Çeyiz): Ülkece işimizin zor olduğunu ancak problemlerin aşılamayacak problemler olmadığını ifade eden Göçmen, yaşanan terör olaylarının satışlarını kötü anlamda etkilediğini, 2016 yılının durgun geçtiğini belirtti.

İnsanların üzerlerindeki tedirginliği atması gerektiğini, milletçe psikolojik rahatlamaya ihtiyacımız olduğunu söyleyen Göçmen, siyasi ve ekonomik belirsizliğin insanları temkinli olmaya ittiğini vurguladı.





 
Çanakkale’nin bu kadar AVM’yi kaldırması mümkün değil
Nabi Gök(Nabi Giyim):2017'den beklentileri olduğuna ancak umutlarının olmadığına değinen Nabi Gök, büyük alışveriş merkezlerinin küçük esnafı sıkıntıya soktuğuna dikkat çekti. Son senelerde AVM üzerine AVM açıldığına, Çanakkale'nin bu kadar AVM’yi kaldırmasının mümkün olmadığına değinerek büyük mağazaların varlığının küçük esnafı olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
 
Gök, sözlerini şu şekilde sürdürdü: ''AVMler ve dünyaca tanınmış firmaların mağazaları bizim küçük esnafımıza göre ucuzcu. İnsanlar sadece gezmek amaçlı gitseler bile ufak da olsa bir şeyler almadan çıkmıyorlar. Küçük esnaf, özellikle çarşı esnafı kaliteye önem verir, ucuza kalitesizi satmak istemez. Böyle olunca da aldığı ürünün sadece fiyatıyla ilgilenen, kalitesinden haberdar olmayan insanlar küçük esnaf yerine büyük markaları tercih ediyorlar. Bu da bizlere fazlasıyla zarar veriyor, satışlarımız azalıyor. Geriye dönüp baktığımızda yıllar geçtikçe aldığımız zararın arttığını görüyoruz. Ürünlerimizin rakamları diğer mağazalara göre yüksek, satışlarımız düşük olunca ödeme dengelerimiz değişiyor. Bunun dışında terör olayları da satışlarımızı etkiliyor. İstanbul'da birinin eli kanasa acısı Çanakkale'ye yansıyor, insanlar çekingen davranıyor. Yeni yıldan beklentilerimiz olmasına karşılık, beklentilerimizin olacağına dair umutlarımız pek yok. Herkese hayırlı işler diliyor, geçtiğimiz sene bulamadıklarımızı 2017'de bulmayı umut diyorum.''
 
Çimen Bostancı(Oyun Arkadaşım): Çarşı Caddesi'nde 2 senelik esnaf olduğunu, kısacık 2 senesinde bile ekonominin ne hale geldiğini görebildiğini belirten Çimen Bostancı, insanların alım gücünün tükendiğini yakından gözlemlediğini ifade etti. 

Eskiden yılbaşında satışlarda artışın olduğuna dikkat çeken Bostancı, bu sene yılbaşının geldiğini bile anlayamadıklarını belirterek; '' Her şey olağan seyrinde devam etti, insanlar ihtiyaçları dışında alışveriş yapmaktan kaçınıyorlar. Eşim ayrı sektörde başka bir işte çalışmasa geçinemeyiz. Dükkan sadece kendini döndürmeye çalışıyor, evimizin, ailemizin geçimine yetmiyor. 2017'ye umutla girmeyi isterdik ancak içinde bulunduğumuz durumda pek mümkün görünmüyor. Milletçe tereddütteyiz, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Biz de esnaf olarak umutlansak mı, umutlanmasak mı bilemiyoruz'' dedi.

 
Haber: Fehmi Şenyiğit
 


Kaynak: Haber Merkezi