Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, adanın ulaşım sorununa sağlıklı bir çözüm bulamadığını söylediği Gestaş genel müdürlüğünü protesto ederek, yaptıkları 2,5 metrelik bir maket gemiyi kendilerine ilham olması temennisiyle hediye etti.
 
Sık sık Gökçeada’nın ulaşım sorunlarını dile getiren Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, değişik bir protestoya imza attı. Başkan Çetin adada yaptırarak tekerlek üzerinde Çanakkale’ye kadar getirdikleri adını da ‘Gökçeada’ koydukları 2,5 metrelik bir maket gemiyi Gestaş’a hediye ederek açıklamalarda bulundu.  Çetin’in Çanakkale iskelesinde gerçekleştirdiği basın açıklamasına, İYİ Parti İl Başkanı Selahattin Yıldızlar, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Necati Gapran, İYİ Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Taner Mutlu, İYİ Parti Çanakkale Belediye Meclis Üyesi Ahmet Uslu ile çok sayıda partili ve Gökçeadalılar da katılarak destek oldu.
 
Türkiye'nin en büyük adası Gökçeada'nın yıllardır ulaşım problemlerine çözüm getirilemediğini ifade eden Başkan Ünal Çetin açıklamasında, “Daha önce birçok defalar olduğu geçtiğimiz dört gün içerisinde de yaşanan sefer iptalleri, hava muhalefetinin yanında Gestaş'ın elinde yeterli donanıma sahip gemilerin olmayışındandır. Hali hazırda uzun yıllar Gökçeada'ya hizmet eden Gökçeada- 1 gemisi 1993 Norveç yapımı olup; tek motorlu gemi iki kez karaya oturmuş, ekonomik ömrünü tamamlamış ve 2 aydır bakım ve onarımları tamamlanmadığından sefer alamamıştır. Dolayısıyla Gestaş'ın elindeki mevcut gemilerle sağlıklı ve güvenli taşımacılığın mümkün olmadığı aşikardır. Gestaş genel müdürünün il genel meclisinin, şirketin 100 milyon TL borçlanmasına onay, vermesi durumunda yeterli donanımlı gemi alınamayacağını söylemesine rağmen, o gün CHP il genel meclis üyesi olan Nejat Önder beyin karşı çıkması üzerine borçlanma gerçekleşmemiştir. Sonucunda Nejat Önder beyin, Ak Parti’ye geçmesi ile borçlanma onaylanmış ama Gökçeada yine unutulmuştur.
 
Bunun sonucunda; yeterli donanıma sahip geminin olmaması Gökçeada'nın kritik doğal afet ve sağlık problemlerini de çözümsüz bırakmaktadır. Sonuç olarak; gelinen noktada finansmanında onaylanmasına rağmen sağlıklı bir ulaşıma çözüm bulamayan Gestaş genel müdürlüğünü protesto ediyor ve kendi imkanlarımızla yapmış, olduğumuz bu tekneyi kendilerine ilham olması temennisiyle hediye ediyoruz” cümlelerini kurdu.
 
“BU HATTIN ÇALIŞMA HAKLARINI BİZE DEVRETSİNLER”
Gökçeada’nın ulaşımla alakalı yıllardan beri devam eden problemini dile getirmek için burada olduklarını kaydeden Çetin açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Lozan’dan sonra boğazın çıkışında, stratejik anlamda iki tane adamız bulunmaktadır. Bunların bir tanesi Bozcaada, diğer de Gökçeada’dır. Bozcaada ana kara ile 4 mil uzaklıktayken, Gökçeada 14 mil uzaklıktadır ve hava sirkülasyonu itibari ile havanın çok sert estiği, iklim koşullarının daha zor geçtiği bir alanda, 297 kilometrekare Türkiye'nin en büyük adasında yaşayan insanlarız. Bu insanlarımızın, sağlık problemleri ani doğal afetler derken daha 3 gün önce yaşadığımız yangında, Gökçeada yansa, bitse, kül olsa maalesef ana karadan hiç bir ulaşım sağlanamayacaktır. Dolayısı ile bu coğrafyada bu kadar stratejik, bu kadar önemli bir adamızın, ulaşımının sağlanması noktasında, Gestaş’a kendi imkanlarımızla yaptığımız bu gemiyi hediye ediyoruz. Onlara ilham kaynağı olur inşallah. Eğer bundan ilham almazlar ise bu hattın çalışma haklarını bize devretsinler, ben Gökçeadalıların ulaşımın en konforlu şekilde en güvenli şekilde yapacağımdan kimsenin endişesi ve şüphesi olmasın. Gözden uzak ulan gönülden ırak oluyor. Ders kitaplarında açtığımızda ilk sayfalarında bulunan, Türkiye haritasında zaman zaman Gökçeada’yı koymayı bile unuttular. Ama Gökçeada Türkiye’nin en büyük adası. Su kaynakları itibari ile dünyanın dördüncü büyük zenginliğine sahiptir. Bizden 3 kat küçük olan, Yunanistan'ın Santorini adası, Yunanistan'ın gayri milli hasılasına yüzde 1.5 oranında katkı sağlar ve Yunanistan’ın ürünlerini pazarlarken biz Gökçeada gibi bir alanda, bu kadar doğal zenginlikleri ile anılan coğrafyada, ulaşım nedeniyle maalesef istenilen düzeyde turizm gelirlerine dahi ulaşamadık.”
Mehtap ŞAHİN