Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri; ülkenin çeşitli yerlerinde gerçekleştirdiği ortak basın açıklamaları ile geçtiğimiz gün AYM'ye seslenerek, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na kırmızı kart gösterdi.
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçtiğimiz Şubat ayında kabul edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı sendikalar, kanunun iptal edilerek yeniden düzenlenmesine yönelik taleplerini yinelemeye devam ediyorlar. 14 eğitimci sendikasının aylardır sürdürdükleri açıklamalarında belirtilen ‘2 Kasım’da bir günlük iş bırakma eylemini’nin ardından Eğitim-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklaması ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın ÖMK’ye yönelik ‘bütün eleştirilere kulaklarını tıkadığını’ ileri sürdü. Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar; 9 Kasım’da Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) görüşülecek olan ÖMK için taleplerini yeniden dile getirerek, “Eğitim emekçilerinin beklentisi, ÖMK’de yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir” AYM’nin vereceği kararın önemini vurguladı.
 
CHP, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali için 8 Nisan 2022'de Anayasa Mahkemesi’nde dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, 9 Kasım’da başvuruyu esastan görüşecek. Eğitim Sen’in, kanuna bağlı olarak Millî Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı yönetmeliğe karşı açtığı davada ise Danıştay incelemesi sürüyor.
 
Hacımusalar’ın okuduğu metinde şu ifadeler yer aldı: “14 Şubat 2022 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve ardından çıkarılan ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’ Anayasa’ya ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle yoğun tepkiyle karşılanmıştır.
 
Gerçek bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ düzenlemesi, yasalaşmasının hemen ardından ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınmış ve AYM konuyu ‘esastan görüşmek’ üzere gündemine almıştır. Benzer bir şekilde ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle sendikamız tarafından Danıştay’a dava açılmıştır. Açılan davalara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimini işletmekte ısrar etmesi anlaşılır değildir.
Eğitim Sen olarak gündeme geldiği ilk günden itibaren yaptığımız eylem ve etkinliklerde AYM gündemindeki düzenlemenin öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu ifade edilmiştir. Son olarak 2 Kasım tarihinde 14 eğitim sendikasının ülke genelinde yaptığı iş bırakma eylemiyle öğretmenler, kitlesel olarak itirazlarını dile getirmiştir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, ÖMK’ye yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkamakta ve bildiğini okumaya devam etmektedir.
 
AYM’NİN VERECEĞİ KARAR ÖNEMLİDİR
Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içeren ÖMK’yi 9 Kasım 2022 Çarşamba günü esastan görüşecektir. Eğitim emekçilerinin beklentisi, ÖMK’de yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir. Bu anlamda AYM’nin vereceği karar önemlidir.  
 
KIRMIZI KART GÖSTERDİLER
Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Nitelikli eğitim için öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alındığında anlamlı olacaktır. Gerçek bir meslek kanunu hazırlanmak isteniyorsa ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’ temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir kanun yapılmalıdır. Eğitim emekçilerinin AYM’den talebi hukuka uygun karar alması, eğitim alanında oluşacak kaosa izin vermemesidir. Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemizi gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir. Eğitim-Sen ve üyeleri olarak Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal etmesini ve öğretmenlik meslek kanununa karşı kırmızı kart gösteriyoruz.”
 
Öte yandan; Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı mücadele eden 14 eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali istemiyle açılan davayı yarın esastan görüşecek olan Anayasa Mahkemesi’nin önünde ‘meslek nöbeti’nde bulunacaklarını duyurdu.
 
Kanun uyarınca, kariyer basamakları sınavı ise 19 Kasım’da yapılacak. Öğretmenler bu sınava göre; uzman, başöğretmen ve öğretmen olarak ayrılacak, öğretmenleri maaşları ise buna göre belirlenecek.
 
Enishan KESKİN