Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde Doktor Öğretim Üyesi olarak görev yapan akademisyen sanatçı Güliz Baydemir Katkar, insan ve doğa ilişkisini irdelediği ‘Arka Bahçe’ isimli çok disiplinli güncel sanat sergisini Anadolu Hamidiye Tabyası’nda bulunan Hangar Salonu’nda sanatseverlere sundu. Sanatçı; tuval resimleri eşliğinde çeşitli inşaat ve dekorasyon ürünlerini içeren hazır nesnelerle oluşturduğu asamblaj, kolaj, enstalasyon ve fotoğraf gibi farklı medya yapıtlarındaki doğal/yapay ikiliğini aktarmayı amaçladı. Baydemir, malzemenin manipüle edilmesiyle dönüşen bağlamını temsil, taklit, benzerlik, inşa ve entropi kavramlarıyla ele aldı.
 
Serginin temel mantığının ‘alan yaratmak’ üzerine olduğunu ifade eden Baydemir, “İnsanlık yerleşik hayata geçtiğinden bu yana kendi alanını genişletirken aslında bir taraftan kendini sınırlıyor ve doğaya yabancılaşıyor. İlk köyler inşa edildiğinde bile o kadar çok ağaç tüketiyor ki insanlar, bir süre sonra kendi kurdukları yapıları terk edip, başka bölgelere taşınmak zorunda kalıyorlar. Sergi, insanın alanını genişletirken doğayla kurduğu ilişki üzerine. Yapay çimi çok fazla kullanıyorum. Yapay çim, endüstriyel bir doğa taklidi, aslında petrol ürünü. Bu öğeler düzen yaratmak üzerine, doğayı taklit ederek kurduğumuz düzenin. 3 farklı seriden seçilmiş işler var, bu sergi eklektik bir yapıya sahip. Sessiz bölge, 2010’da başladığım bir seriydi. Nuh’un Gemisi adlı bir serim olmuştu. Aslında hepsi ortak bir noktada buluştu” dedi.
 
Ressam Ahmet Sayar da sanatçı gözünden sergi üzerine bir değerlendirmede bulunarak, “Öncelikle böyle bir zamanda post modernizmin de etkisiyle at izinin it izine karıştığı, tutunacak bir çıpa aradığımız zamanda, akademisyen menşeili bir sanatçının perfeksiyonundan taviz vermediği pentürel resimlerini görmek umut verici. Güliz Baydemir kimi zaman malzemeyi de alet etmiş resmine. Resmin baştan beri temel sorunsalı olan espasa ön emli katkısı olmuş bu malzemelerin. Doğal malzemelerle aynı arketipten oluşturulmuş yapay malzemeleri pentürlerine katıp öz olana, esas olana atıfta bulunmuş. Bazen kadrajdan taşan resimleri her şeyin devam ettiğine referans veriyor. İzleyiciye sınır kavramını sorgulatıyor. Ayrıca mekânın bu şekil işlevsel kullanılışı, görsel zenginliği,  izleme mesafesi tok bir algı sağlamış. Bu yerleştirme ve mekân kullanma tarzı aynı resmi defalarca izleme isteği doğuruyor insanda. Eserlerin her biri kendini istediğiniz mesafede algılamanıza adanmış. Küçük kadrajlı resimlerin bölünmüş alanda sergilenmesi de bunu destekliyor gibi. Güliz Baydemir’in gerek minimal anlatıyla ortaya koyduğu doğa motifleri gerek se doğaçlama heykellerden oluşan sergisi izlemeye ve eserlere kendi fantezilerinizle yaklaşıp yanlış ve alt okumalar yapmanıza teşne. Herkese tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.
 
Daha önce karma sanatçılı bir sergi yapılan Hangar Salonu’nda gerçekleşen ilk kişisel sergi olan ‘Arka Bahçe’, 13 Kasım tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak. Öte yandan, sergiye gelen sanatseverler, Hangar’ın ambiyansını sergi için çok uygun bulduklarını belirterek, mekâna ve sergiye ilişkin övgülerini dile getirdi.
 
Sevi Gözay UĞURLU