CHP Milletvekili Öz, Çanakkale’nin bütün şehir olması halinde 21 Belde ve 565 Köyün tüzel kişiliğinin sona ereceğini dile getirdi.
 
CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, Çanakkale’nin bütün şehir olacağı tartışmalarının bir müddet daha yürüyeceğini belirterek, bütün şehir uygulamasının nereden çıktığına bakmanın faydalı olacağını söyledi.
 
CHP Milletvekili Öz:” 10.07.2004 yılında 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu ile İstanbul ve Kocaeli’yi içine alan bir düzenleme yapılmış ve il mülki sınırı Büyükşehir Belediyesinin sınırı olarak tanımlanmış ve pilot uyguma bu anlamıyla bu iki ilimizde hayata geçirilmişti. 12.11.2012 tarihinde ise pilot illerde gerçekleştirilen uygulamayı olumlayan bir pratik ortada yok iken Ana Muhalefet olarak bütün haklı eleştirilerimize rağmen bütün büyükşehirler ve yeni ilan edilen 13 Büyükşehir belediyesini de kapsayacak şekilde kamuoyunda bütün şehir yasası olarak bilinen yasa kabul edilmişti” dedi.
 
Köy ve Beldeler İle İl Özel İdarelerinin Tüzel Kişiliği de Kaldırılmıştı
Bu yasa ile bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırıldığını dile getiren Öz:” köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmışlar ve il özel idarelerinin tüzel kişiliği de kaldırılmıştı” şeklinde konuştu.
 
21 Belde ve 565 Köyün Tüzel Kişiliği Sona Erer
Konuya Çanakkale özelinde bakacak olur isek; 2013 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre 502 328 kişidir. Nüfusun %57,5'i 288 770 kişi İl ve İlçe merkezlerinde yaşarken, %42,5'i 213 558 kişi belde ve köylerde yaşamaktadır. İl merkezi nüfusu 116 078, ilin nüfus yoğunluğu ise km² başına 51 kişidir. Çanakkale’de Merkez ilçe ile birlikte 12 ilçe, Çanakkale il sınırları içinde 21 Belde ve 565 Köy bulunmaktadır ifadelerini kullanan Öz sözlerini şu şekilde sürdürdü:” Dolayısıyla Çanakkale’nin Büyükşehir olması durumunda; il sınırları içinde yer alan 565 köy ve 21 belde belediyesi tüzel kişiliğini yitirecektir. Köyler mahalle olacak, belde belediyeleri de mahalleleriyle birlikte bağlı bulundukları ilçeye katılacaklardır.
 
Söz konusu yerel yönetim birimlerinin sadece tüzel kişilikleri kaldırılmayacak aynı zamanda malları da tasfiye edilecektir. Bu durum mülkiyet hakkına aykırı olmasına rağmen 2012’de yasa marifetiyle uygulandı. Demek ki bir madde eklemek suretiyle Çanakkale’mizi de bu kervana katmak istiyorlar.
Belde Belediyeleri Ve Köyler, Halka En Yakın Yerel Yönetim Birimleridir.
 
Hiç kuşku yok ki belde belediyeleri ve köyler, halka en yakın yerel yönetim birimleridir. Belediyelerde ve köylerde yaşayan halka sormadan bu yönetim birimlerinin tüzel kişiliklerini ortadan kaldırmak, ve bunu daha iyi hizmet daha fazla demokrasi masalıyla anlatmak pek gerçekçi bir durum olmasa gerek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bakış açımız, belde düzeyinde yerel halkın yönetim yetkisini ortadan kaldırmak yerine, bu yönetim birimlerini idari ve mali açıdan güçlendirmenin daha yerinde olduğudur.
 
Bütün Şehir mi? Bütünleşemeyen Şehir mi?
Tabi işaret ettiğim şey salt Çanakkale olarak bizim karşı karşıya kalacağımız bir tablo değil bugün idari olarak büyükşehir olan illerde yurttaşlarımızın yaşadığı temel sorun alanlarından sadece bir kaçı. Uygulamadaki büyükşehirlerde, ölçeğin genişlemesi, demokrasinin gelişmesine değil, kontrol ve devasa büyüklükteki kent rantlarına vesile olmuştur. Bu rantlar uğruna o kentte otoritenin yoğunlaşması ve ulaşılamayan büyükşehir belediye başkanları gerçeğine yol açtığını izliyoruz. Şimdi bu modelin Çanakkale’ye de getirilmek istendiği anlaşılıyor.
 
Bugün Türkiye’de halkın ihtiyacı olan daha fazla otorite değildir, iktidarın tek elde daha çok yoğunlaşması ise hiç değildir. Aksine, halkımızın ihtiyacı, daha fazla demokrasidir.
Dolayısıyla ilimizin de kapsama alınması halinde Çanakkale il belediyesi, il yönetimi ve köyler üzerinde sarsıcı etkiler yaratması söz konusu olabilecek bir uygulama olacağını kıymetlendiriyorum. Halk arasında Bütünşehir olarak bilinse de bütünleşemeyen bir Çanakkale yaratması söz konusu olabilecektir.
 
Köylü Yaşam Alanı Üzerindeki Tasarruf Haklarını Kaybedecektir.
Bütünşehir köylü için ne ifade edecek kısaca ona da değinmek istiyorum. İlk etapta şunu ifade edebilirim, köylü yaşam alanı üzerinde tasarruf haklarını kaybedecektir. Bütün şehir olan kentlerde köy tabelası sökülerek mahalle tabelası asılmıştır. Bu Çanakkale içinde geçerli olacaktır yasalaşması halinde, Peki köyün mahalle haline getirilmesi köylünün yaşamını iyileştirecek mi? Aksine kötüleştirecek mi?
 
Bütünşehir olunması durumunda Çanakkale köylüsü için ne değişecek birkaç örnek vereyim: konutlarda binde 1 olan vergi, 5 yıllık muafiyet süresi geçtikten sonra binde 2’ye katlanacak, yani yüzde 100 artacaktır. Konut dışı binalarda binde 2 olan vergi binde 4’e çıkacak, yüzde 100 artacak; arsalarda binde 3 olan oran, binde 6 olarak uygulanacak, bu vergi de yüzde 100 artacaktır. Demek ki 5 yıl sonra köylülerimizin sadece bu yasadan kaynaklanan vergi yükü yüzde yüz artacaktır.
Köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve belediye sınırlarına alınması ile bu alanlarda yabancılara toprak satışının da önü de açılacaktır ki zaten Çanakkale’de yoğun bir arazi el değiştirmesi yaşanmaktadır. Köprü projesinden sonra bir de bütünşehir olunur ise bunun nerede duracağını kimse kestiremez.
 
2003 yılında 4916 Sayılı Kanun ile Köy Kanunu’nun 87’nci Maddesi değiştirilmiş, yabancı gerçek kişilerin köy arazilerinde taşınmaz edinmeleri yasağı kaldırılmıştı. Ancak bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmişti. Çıkarılmak istenen bu kanun ile bütünşehirler de bu kararın geçerliliği de ortadan kalkmış olacaktır.
 


Kaynak: Haber Merkezi