Çanakkale Rotaract Kulübü Unesco haftası icin Truva Antik Kenti'ni ziyaret etti. Antik Kent'te kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Rüstem Aslan eşliğinde alanı gezen kulüp üyeleri aynı zamanda bilgilerini de tazelediklerini söyledi.
 
TROYA ANTİK KENT
Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir. Troya’da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır. Troya’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Troya katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir. Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir. Troya ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir. İlk olarak 1871’de Heinrich Schliemann, daha sonra W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde kazılar halen sürdürülmektedir.
Truva atı, Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odysseus'un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Bu ata da askerlerini doldurmuştur. Atı bir asker ile Truvalılara göndermiş ve savaş ganimeti olduğunu bildirerek almalarını istemiştir. Truvalılar savaşı yendiğini düşünerek atı almış ve kutlamalara başlamışlardır. Geceye doğru alkol almaya da başlayan Truvalılar iyice kendilerinden geçmiştir. Bunu anlayan Odyseus ve askerleri attan çıkmış ve sınırda bekleyen askerleri de içeri almışlardır. Ardından şehri talan ederek savaşta yöntemleri sayesinde galip gelmişlerdir.
 


Kaynak: Haber Merkezi