Pehlivan; "Ben peynir alamasam da ekonomi iyi", "Çocuğum da süt içmeyiversin", "Pazardan limon alamadım ama hayatımdan memnunum" dediğini duymadım insan denen canlının. Bilen, duyan varsa söylesin’’ dedi.
 
Sosyal medyasından bir paylaşım yaparak dünyada yaşanan siyasal gelişmeleri sıralayıp örnek vererek Türkiye’deki siyasi ve ekonomik değerlendirme yapan Çanakkale İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanı Güneş Pehlivan "Ben peynir alamasam da ekonomi iyi", "Çocuğum da süt içmeyiversin", "Pazardan limon alamadım ama hayatımdan memnunum" dediğini duymadım insan denen canlının. Bilen, duyan varsa söylesin’ diyerek tepkisini gösteri. İşte Pehlivan’ın o paylaşımı; ‘’Dünya siyasi tarihinde, hiç yaşanmaması gereken nice görüş ayrılıkları yaşandı. Srebrenitsa Katliamına katılan bir Sırp, röportajında "Ben insan hakları savunucusuyum, öldürdüklerim insan değildi, bu nedenle bu bir insan hakkı ihlali değildi" diyebildi. SSCB'nin yıkılmasını destekleyen bir kadın, bu başlık altında ifade edebileceği birçok haklı gerekçesi olabilecekken, muhabire, artık çeşit çeşit portakal suyu markası satıldığını sevinçle anlattı. Hitler işgali altındaki Polonya'daki Varşova gettosunda Naziler adına yönetim ve asayiş işlerini yürüten Judenrat (Yahudi Konseyi) ve Yahudi getto polisleri, aynı gettoda yaşıyor ama nispeten kayrılıyorlardı. Kendi halklarına işkence ederken, gözaltına aldıkları Yahudileri öldürürken Nazileri hiç aratmadılar ama ‘İşlerin buraya varacağını düşünemediklerini, yalnızca görevlerini yaptıklarını’ söylediler.2. Dünya Savaşı'nda Almanya çoktan teslim olmuşken ve Japonya ile de barış görüşmeleri yapılırken, Hiroşima'ya atom bombası atan pilot, sonraki bir röportajında pişman olup olmadığı sorulduğunda "Hayır pişman değilim, doğru bir iş yaptığıma inanıyorum, birçok insanı öldüreceğimizi biliyordum ama birçok hayatı kurtaracağımızı da biliyordum. Japonya'yı işgal etmek zorunda kalmayacaktık”demişti. Bu örnekleri çoğaltırız ama ne yazanın ne okuyanın ömrü yetmez. Her türlü sapkınlığı gördük anlayacağınız. Asla yaşanmaması gereken anlayış ve yorum farklılıklarını gördük. İnsan öldürmenin insan haklarına aykırı olup olmadığı konusunda bile tam bir mutabakata varamayan; birden fazla marka portakal suyu içebilmenin Gulag kamplarından, yargısız infazlardan daha önemli olmayabileceği konusunda bile birleşemeyen; atom bombasıyla hayat korunamayacağı konusunda fikir birliğine varamayan, sivilleri gaz odalarına götüren trenlere bindirmenin görevle bağdaşıp bağdaşmayacağı gibi konuları tartışmasız bir sonuca bağlayamayan bir canlı türü bu insan. Bunu biliyoruz” dedi.
 
Tepkisini örnekler ardından veren Türkiye ile ilişkilendiren Güneş Pehlivan; “Ama hiçbir tarihsel dönemde ve toplumda "Ben peynir alamasam da ekonomi iyi", "Çocuğum da süt içmeyiversin", "Pazardan limon alamadım ama hayatımdan memnunum" dediğini duymadım insan denen canlının. Bilen, duyan varsa söylesin. Gerçekten örnek veriyorum, biri desin ki; "Sen duymamışsın ama vakti zamanında Fujimori iktidarında Peru'da bir kesim halk kendi yoksulluğundan şikâyet etmemek bir yana, buna alkış tutmuştu" desin. Desin ki, bu iki sosyal vakayı mukayeseli inceleyelim, birlikte çözümleyelim. Yukarıda birçok sarsıcı örneği verilen anlayış ve yorum farkı, herhangi bir insanın, ailesinin açlık çekmesini destekleyen bir politik anlayışa kadar hiç düşmemişti. Bunun mantıklı bir izahı nasıl yapılır?” dedi.
 
İbrahim Akın KAZANCI