Çanakkale’ye 2016 yılında yerleşerek arkeoloji eğitimine başlayan, 2020 yılında mezun olarak arkeolog olan arkeoloji konusunda makale ve köşe yazıları ile çalışmalarına devam eden ve son olarak ‘Ölümsüzün Aşkı’ kitabını yazan Devrim Demir kitabında değişklikler yapılarak üzerine sim, kapak, yayınevi değiştirilerek ve içine farklı konularla birlikte dokuz bin kelime ilave edilerek profesyonel olarak hazırlanan Athene kitabı hakkında sorularımızı yanıtladı.
 
1. Bu kaçıncı kitabın ve bu ne hız geçtiğimiz aylarda bir tene çıkmıştı?
İlk baskısı yapılan romanımız bazı sıkıntılardan dolayı ham haliyle ve hatalarla basılmıştı. Her işte acemilik olduğu için bizim ve ilk yayınevinin acemiliğine denk gelmişti. Bu baskı ise isim, kapak, yayınevi değiştirilerek ve içine farklı konularla birlikte dokuz bin kelime ilave edilerek profesyonel bir baskı oldu. İki editörlü, düzeltisi yapılmış bir eser ortaya koyduk ve gönül rahatlığıyla herkesin beğenisine sunduk.
2. Kitabın hikayesi ne anlatıyor bize
Kitabımız konunun uzmanlarından alınan bilgilerle bilimsel ve kurgusal mitoloji, yine kurgusal ilahi varlıklar, kısmen teoloji, kısmen okült bilim ve gelecek güzel günleri içeren ‘kusursuz düzen’in temellerinin Tanrıça Athena ve sürgün prens Zolnar’ın hikayesini anlatıyor. Çok zamanlı bir roman yani en eski antik dönemlerden tutun günümüzde de yaşayan karakterler. Çanakkaleliler için en değerli kısmı ana konunun Assos ve Çanakkale Merkez’de geçiyor olması. Çoğu yazarın yaptığı gibi bizde ilk romanımızda kendimizden ve sosyal çevremizden doğan anılara fantastik bir kurgu ekledik.
3. Neden mitoloji ağırlıklı? Arkeoloji mitolojik yaşamdan arındırılıp ele alınması çok mu zor?
Mitoloji önemli bir konu. Neden önemli? Çünkü mitoloji dediğimiz antik atalarımız inanışlarıydı bir nevi dinleriydi ve günümüz inanışlarıyla bağlantılı çok ortak noktası bulunmakta. Bunları kitabımızda da yazdım. Mottom ‘Bir tanrı ölüp, bir tanrı doğmaz’ olduğu için romanın omurgasını da bu temel üzerine oturtturdum. Arkeoloji neden mitolojisiz olmaz hususuna gelirsek eğer antik dönemden günümüze yansıyan bir sürü maddi buluntuda mitolojik tasvirler bulunmakta. Heykeller, tapınaklar, mozaikler, freskolar, sikkeler, firizler vb. gibi. Antik atalarımız için çok önemli olan bir inanış sistemi arkeolojinin temeli olan maddi kültür miraslarına da yansıdığı için arkeoloji mitolojisiz olamaz.
4. Yeni kitap çıkacak mı?
Yeni kitabı şu anda yazıyorum ve konunun uzmanlarından bazı bilimsel bilgilere ihtiyacım olduğu için biraz ağır ilerliyor ama tahminim yıl sonu yada yılbaşında basılacak olması. Athena kitabımızla bağlantılı yine fantastik mitoloji romanı ama bu sefer çok daha öncelerine Üst Paleolitik Dönem’e dayanacak olması. Modern atalarımızın yaratılışını yazıyorum. En az bu kitabımız kadar beğenileceğini umuyorum.
5. Kitabın en etkili bölümü neresi?
Aslında zor bir soru bu çünkü çok etkileyici bölümü var. Fakat kitabın misyonunu taşıyan bölümü söyleyeyim. 33 bölümden oluşan kitabımızın 23. Bölümünde yer alıyor. ‘Kader Defteri’başlıklı bölümde günümüzde yaşayan karakterimiz, hakimiyeti eline alan Tanrıça Athena adına bir liste çıkarıyor ve adım adım kusursuz düzenin temelleri atılıyor. Bir maddesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk eserinden bir pasaj referans alınıyor. Burada söylemek yersiz olur, onu da okuyucularımızın merakına bırakalım. Çok teşekkür ediyorum bu röportaj için ve okuyucularıma saygılar sunuyorum.
 
İbrahim Akın KAZANCI