Basın Kanunu'nda yapılacak değişikliğe tepki gösteren meslek örgütleri adına ortak metni okuyan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmı Bilgin, “Yasayı geri çekin, basın yasalarını gazetecilere danışarak yapın” ifadeleriyle, yasanın geri çekilmesi taleplerini iletti.
 
Gazeteciler; geçtiğimiz gün saat 13.00’de Ulus’ta bulunan Atatürk heykeli önünde biraraya gelerek, ‘Sosyal Medya Yasası’ olarak bilinen ‘Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı açıklama okudu. Açıklamaya; Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası katılım sağladı.

Basın örgütleri tarafından hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Türkiye Büyük Millet Meclisinde Basın Kanunu yenileniyor. Adı Basın Kanunu ama içinde basın yok baskı var. Adı Basın Kanunu ama içinde gazeteciliği geliştirmek yok hapis cezası, kapatma, internet basınına ağır denetim ve basın kartı iptalleri var” ifadelerini kullandı.
 
“GAZETECİLERİ DİNLEMEDİLER”
Açıklamayı okumaya devam eden Bilgin, “Haftalarca Meclis’te iktidar ortaklarına ‘Gazetecileri dinlemeden basın yasası yapılmaz’ dedik, öneriler verdik, itiraz ettik ama nafile. Tek bir cümlemizi bile dikkate almadılar. Bu nedenle ülkemizin en büyük basın meslek örgütleri olarak Türkiye’nin dört bir yanından buraya, milletin meclisine geldik. Yasayı geri çekin, basın yasalarını gazetecilere danışarak yapın diyoruz” dedi.
 
ÇÖZÜMÜN YOLU HAPİS CEZASI DEĞİL
“Sanmayın ki bizler dezenformasyonun önlenmesini istemiyoruz” diyen Bilgin, “Ama bunun yolu yasadaki gibi hapis cezasından geçmez. Yargıtay Hâkimi de Adalet Komisyonunda açıkça uyararak, bu yasanın uygulama sırasında yargıda karmaşa ve keyfilik yaratacağını söylemiştir. Ama dinlemediler… Yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacaktır. Basın ilanlarının dağıtımına ilişkin değişikliklerle yazılı basına kilit vurduracak olan düzenleme, meslektaşlarımızın özlük haklarında da hiçbir iyileştirme içermiyor. Bunları söyledik, anlattık, yazdık ama dinlemediler. Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Bu yönüyle sadece gazetecilerin özgürlüklerine değil tüm toplumun özgürlüklerine engeldir” şeklinde konuştu.

SORULARA YANIT ALINMADI
Yanlış bilgiyi alenen yayma suçu oluşturup 3 yıl hapis cezası getiren bu yasanın, tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten, sosyal medyada mesaj paylaşmaktan alıkoyacağını aktaran Bilgin, ”Bu yasa toplumsal bir otosansür dalgası yaratacaktır. Bu nedenle sadece gazetecilerin sorunu değildir.  Neden getiriliyor bu hapis cezası? Bu nasıl uygulanacak? Seçimlere bir yıldan az bir zaman kalmışken çıkarılan bu yasayla sağlıklı siyasi tartışma ortamı nasıl sağlanacak? Yargıtay’ın görüşündeki gibi uygulamada doğacak karmaşa ve keyfilik nasıl önlenecek? Bu soruları defalarca sorduk ama Meclis’te bizlere hiçbir yanıt verilemedi” dedi.
 
YASANIN GERİ ÇEKİLMESİNİ İSTİYORLAR
Basın örgütleri olarak, tünelden önceki son çıkışta burada olduklarını belirten Bilgin, “Atatürk Anıtı önünden hep beraber sesleniyoruz.  Bu yasada gazeteciler yok, gazetecilerin görüşleri yok, basın özgürlüğü yok diyoruz.  Bir kez daha bu yasada susturma, korkutma ve hapsetme var diyoruz. Biz gazeteciler bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
 
Açıklamanın ardından gazeteciler, ‘Basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz’ yazılı pankartın önüne kalemlerini bırakarak, yasayı protesto etti.
 
Sevi Gözay UĞURLU