Çanakkale’de 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk töreninde kriz çıktı. Törende konuşma yapmalarına izin verilmediğini ifade eden Tabip Odası üyeleri, ayrı bir tören gerçekleştirdi.
 
14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları Çanakkale’de gergin başladı. Dün sabah saat 10.30’da Cumhuriyet Meydanındaki çelenk sunumu öncesinde, törende yapılacak konuşmalarla ilgili kriz yaşandı. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, törende konuşma yapılacaksa Tabip Odası’nın da yapması gerektiğini söyledi. Bunun üzerinde Sağlık Müdürlüğü yetkilileriyle görüşen Erensoy, çelenkler sunulmadan bir duyuru yaparak, “Çanakkale Tabip Odası olarak törenimiz daha sonra olacaktır. Çünkü Sağlık Müdürlüğümüzle konuşmamızda, bize konuşma hakkı verilmemiştir.  Bu törendeyiz ancak sonrasında Tabip Odası olarak ayrı bir törenimiz olacak” dedi.
Yaşanan gerginlik sonrasında tören başladı ve Atatürk anıtına çelenkler sunulmaya başlandı. İl Sağlık Müdürlüğü çelenginin konulması ardından, Tabip Odası üyeleri Cumhuriyet Meydanında başka bir alana ayrıldı. Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Özel Medicalpark Hastanesi, Özel Atlas Tıp Merkezi çelenkleri sunulduktan sonra, Çanakkale Tabip Odası çelengi anons edildi. 2 özel güvenlik görevlileri Tabip Odası çelengini götürdüğü sırada Başkan Güleda Erensoy gelerek, ayrı tören yapacaklarını belirterek, çelengin konulmasına müsaade etmeyip geriye aldı. Sonra anons edilen Çanakkale Aile Hekimleri Derneği de çelengi koymadı. Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği’nin çelengi sunması ardından, Saygı Duruşu bulunarak İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasını Kamu Hastaneleri Hizmetleri  Başkanı Op. Dr. Halil Gürkan Çoban gerçekleştirdi.
 
Konuşmada Op. Dr. Halil Gürkan Çoban ; ‘’ Sağlık hizmeti yer yüzünde yaşayan herkesin en  temel hizmetlerden biridir. Sağlık  camiamız şeref dolu bir maziye sahiptir.  Öncelikle Çanakkale’mizde ve yurdumun dört bir yanında  büyük biz özveri ile görev yapan değerli meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.  Takvimler 1919!u gösterdiğinde İstanbul İngiliz işgali altındadır. Tıp öğrencileri de eğitimlerine işgal gölgesinde devam etmektedir.  O dönemde 3. Sınıf tıp eğitimine devam eden  Hikmet Boran da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencileri arasındadır. 14 Mart 1919’da  tıp öğrencileri Hikmet Boran önderliğinde  Üniversitenin kuruluş yıldönümünü kutlayacaklarını söyleyerek toplanmış ve sonrasında işgale karşı tarihi fakülte binasının önündeki direklere Türk Bayrağını asarlar. İşgal güçleri engel olmaya çalışsalar da tıp öğrencilerinin kararlılıkları ve vatan severlilikleri sayesinde, Karanlık işgal günlerinde   İstanbul semalarında dalgalanan Türk Bayrağı  bir umut ışığı gibi parlar.  O günden sonra da 14 Mart ülkemizde  Tıp Bayramı olarak kutlanıyor.  3 Kasım 1914’te Çanakkale Cephesinin açılması ile  tarihin belki de bir daha yazamayacağı  destansı zaferlerle dolu  vatan mücadelesi başlar.  Tıbbiye öğrencileri de silah altına alınarak cepheye gider.  Düşmana geçit verilmeyen memleketimizde  Tıbbiyeliler en ön saflarda yer alarak  1920 yılında  mezun olması beklenen Tıbbiyeler Çanakkale’de  şehit düşerler.  Tıbbiyeli Rasim Ferit Talay 13 Kasım 1918’de  Haydarpaşa Garı önünde  Mustafa Kemal’i karşılar. İki dost daha sonra limana doğru ilerler. İşgal Gemilerini gören Mustafa Kemal’in gözleri çakmak çakmak olurken şu cümleyi söyler ‘Geldikleri gibi giderler’ der. Tarihte olduğu gibi bugün de  her zaman milletimizin yanında, onlara şifa dağıtan el olmaya devam edeceğiz.   Sağlık Çalışanlarımız savaşta,  afette ve  Koronavirüs salgınında olduğu gibi hangi koşulda olursa olsun  ellerinden gelen en iyisini yapabilmek için  büyük bir özveri ile gece gündüz demeden çalışmaktadırlar.  Tüm bu zorluklara rağmen dün olduğu gibi, bugün de  bir canı kurtarmayı tüm canları kurtarmakla eşdeğer sayan  bir anlayışın sahipleri olarak, Covid-19 sürecinde de üstün gayret gösteren, ailesinden ayrı kalarak mücadele eden  tüm sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum.  İnsanımızı sağlıklı yaşatmayı, acısını azaltmayı , daha nitelikli bir yaşam sunmayı amaç edinmiş olan  tüm fedakar hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın  14 Mart Tıp Bayramını Yürekten Kutluyorum’’ dedi.
 
Çelenk sunması töreni sonrasında Çanakkale Tabip Odası ayrı bir tören gerçekleştirdi. Oda Başkanı Güleda Erensoy ve yönetim kurulu üyeleri Atatürk anıtına çelenk bıraktı. Sonrasında bir açıklama yapan Erensoy, “14 Mart Tıp Bayramı çelenk töreni, Tabip Odasının etkinliğidir. Yıllardır bu böyledir. Geleneksel, kültürel olarak böyle gelmiş. Biz ilk defa Sağlık Müdürlüğü ile birlikte yapmak istedik. Birlikte yapmak isterken de hep birlikte konuşalım istedik. Yalnız bazı yanlış anlaşılmalar olmuş, biz herhangi bir konuşma hazırlığı ile gelmedik. Çünkü genel olarak konuşma yapılmayacak şeklinde anlaştığımızı düşünmüştük. Bazı yanlış anlaşılmalar olmuş. Bizim ileten arkadaşlarımızın da hatası olmuş. Yani burada Müdürlüğün de bir hatası yok. Ama 14 Mart Tıp Bayramı çelenk töreni, yıllardır Tabip Odasının sorumluluğundadır. Dolayısıyla biz en azından konuşma yapıyor olmayı istemiştik” dedi.
 
“BİZE DE ONLARA DA YAKIŞMAYAN BİR GERGİNLİK YAŞANDI”
Tabip Odası eski Başkanlarından Ersin Gin de Erensoya’dan sonra söz alarak, “Gelenek olarak Türkiye’de Tıp Bayramlarını yerelde Tabip Odaları organize eder. Diğer sağlık kurumu ve çalışanları davet edilir. Yıllardır bu Çanakkale’de de böyle olmuştur. Maalesef son 10 yılda Sağlık Müdürlüklerimiz siyasi anlayışı nedeniyle bu organizasyona katılmamışlardır, ‘biz başka tören yapacağız’ demişlerdir. Ayrılık ve huzursuzluk buradan kaynaklanmıştır, Tabip Odası’ndan kaynaklanmamıştır. Buradaki herkes Çanakkale Tabip Odası’nın misafiridir, protokolü Tabip Odası organize eder. Ama bugün maalesef bugün hiç hoş olmayan bize de onlara da yakışmayan bir gerginlik yaşandı. Bunun anlamı yoktur. Çelenk töreninde gördünüz, Tabip Odası’nın çelengi en son sıraya konulmuştur. Bunda bir kasıt aranması gerekiyor. Bu bizi rahatsız etti. Konuşan kişi de hekim ama böyle bir ayrılık Tabi Odası’ndan kaynaklanmamıştır. Bu durum hepimiz üzmüştür, keşke yaşanmasaydı” ifadelerini kullandı. 
  
Gülçin AKIN