Sendikaya bağlı sağlık çalışanları Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Hastanesinde de gerçekleşen iş bırakma eyleminde iktidara seslendi: ‘’Bizler hakkımızı istiyoruz, ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünmek istemiyoruz. Yurt dışına gitmek istemiyoruz. Bunları yalnızca kedimiz için değil toplumun eşit, ücretsiz, ulaşılabilir daha iyi bir sağlık hizmetine erişimi için de istiyoruz. Oyalamayın hakkımızı verin.’’ dedi.
 
SES Çanakkale Şubesi, Çanakkale Tabip Odası Çanakkale Diş Hekimleri Odası Sağlık emekçileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerin düzenlenmesi ve sağlıkta artan şiddetin son bulması talebiyle yurt genelindeki gibi iş bırakma eylemi yaptı. Sendikaya bağlı sağlık çalışanları Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Hastanesinde de gerçekleşen iş bırakma eyleminde iktidara seslendi. Basın açıklamasında CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural da partisi adına sağlık çalışanlarının taleplerine destek verdi.
Açıklamayı iş bırakma eylemine katılan sağlıkçılar adına okuyan SES Çanakkale Şube Eş Başkanı Canan Coşan; ‘’Sağlığı ticaret, hastaneleri işletme, hastaları müşteri, sağlık çalışanlarını köle olarak gören anlayışın yürürlüğe koyduğu sağlıkta dönüşüm programıyla emeğimiz ucuzlatılmış, koşullarımız kötüleşmiş, halkın sağlık hakkı elinden alınmış, sağlık sistemi işlemez hale gelmiştir. Siyasal iktidar haklarımızı görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de geçinemiyoruz. Koruyucu olmaktan çok tedavi edici sağlık hizmeti sunan, sevk zincirinin kalmadığı, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sistem, toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını elinden almaktadır. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım paylarıyla ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır. Tükenen bu sağlık sistemi, yetersiz istihdam ve kışkırtılmış sağlık talebiyle bizleri de hızla tüketmektedir.’’ diye ifade etti.
 
‘’Tasarılar, ek ödeme yalanlarıyla geçiştirilmektedirler’’
 
Coşan ücretler konusunda zor duruma dikkat çekerek; ‘’Hakkımız olan yoksulluk sınırı üzerinde bir temel ücret dahi, oyalama tasarılar, ek ödeme yalanlarıyla geçiştirilmektedirler. Ucube performans sistemiyle çalışma barışı bozulmakta, nitelik değil nicelik önemsenmektedir. Liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalarla, sağlığımızla oynanmaktadır. Bilinçli politikalarla topluma da sağlığa da yerleştirilen şiddet dili, canımızı almaya devam etmektedir. Güvenli işyerleri ve etkili-caydırıcı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası, bakanlığın gündeminde dahi değildir. Sağlık emek meslek örgütleri olarak, bu olumsuz tabloya karşı uzun süredir mücadele ediyoruz.’’ dedi.
 
‘’Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz-Emek Bizim-Söz Bizim”
 
‘’Sadece son 6 ayda gerçekleştirdiğimiz onlarca etkinlikten bazılarını hatırlarsak: 2021 Ağustos ayında görüşülmeye başlanan 2022-2023 Dönemi TİS öncesi Haziran, Temmuz, ağustos ayı boyunca il-ilçe sağlık müdürlükleri-hastane önlerinden ve alanlardan taleplerimizi haykırdık. Yandaş sendika ve muadili sarı sendikanın kabul ettiği Toplu Satış Sözleşmesi sonrasında, 2022 Sağlık Bakanlığı bütçesine yönelik eylem ve etkinlikler gerçekleştirdik. Bakanlığa, siyasi partilere ve TBMM’ye taleplerimizi ilettik. Aile Hekimleri ceza yönetmeliğine karşı 3 büyük il ve başkaca illerde mitingler düzenledik, defalarca kez iş bıraktık. Asistan hekimler başta olmak üzere angarya çalışma koşullarımıza karşı “Çalışırken ölmek istemiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!” şiarıyla eylemler yaptık. İş bıraktık. “Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz-Emek Bizim-Söz Bizim” diyerek başlattığımız yürüyüş sonrasında BEYAZ FORUM ile taleplerimizi duyurduk.’’ diye devam eden açıklamada ekonomik sıkıntılar üzerinde duruldu.
 
 
‘’Ekonomik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini istedik’’
 
Coşan; ‘’Yalnızca hekim ve diş hekimlerinin gelirlerinde düzenleme yapan, diğer sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine karşı 6 Aralık ve 15 Aralıkta da G(Ö)REV’deydik.26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasındaki ‘NÖBET’ imizde tasarının tüm sağlık çalışanları için derhal Meclis’e getirilmesini talep ettik. 4 Şubat’ta Meclis önündeydik. Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması, sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi, sermayeye değil sağlığa bütçe ayrılması, ekonomik ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini istedik.’’ şeklinde devam etti.
 
‘’Bugün bir kez daha uyarı G(Ö)REV’indeyiz. Taleplerimiz açık’’ diyerek sağlık çalışanları  açıklamada taleplerini sıraladılar.; İnsanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret, eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörlerle belirlenmiş bir ücret skalası, Etkili ve caydırıcı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası, güvenli işyerlerinin oluşturulması, Sağlık çalışanı sayısının kadrolu güvenceli istihdamla OECD ortalamasına çıkarılması,COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir Meslek Hastalıkları Yasası çıkarılması, Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi, Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi, Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb. ücretlerin iptal edilmesi, Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’larla dayatılan antidemokratik uygulamaların son bulması, Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi, Sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması, Sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeden daha fazla pay ayrılması, Tüm sağlık çalışanı emeklilerine insanca yaşamaya yetecek emekli maaşı.’’ olarak yer aldı.

Son olarak açıklamaya; ‘’Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Dayatılan çalışma koşullarının, sefalet ücretlerinin kader olmadığını biliyoruz. 14 Mart Sağlık Haftasına doğru büyük sağlıkçı buluşmaları gerçekleştireceğiz. Hakkımız olanı istiyoruz, alacağız!’’ ifadeleri ile tamamladılar.


İbrahim Akın KAZANCI