Boğaz TV’nin sosyal medya canlı yayın programına konulan olan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, gündemdeki siyasi konularla ilgili soruları yanıtladı. Çanakkale gündemine ilişkin konulara da değinen Ural, CHP olarak iktidara hazır olduklarını da kamuoyu ile paylaştı.
 
CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Boğaz TV’de yayınlanan programa katılarak, çeşitli konulara değindi. Ural, öncelikle herkesin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak, “Cumhuriyetin 98. Yıldönümünü kutladık. Cumhuriyet dediğimiz zaman öncelikle akıl, bilim, devrim, antiemperyalizm akla geliyor. Çünkü cumhuriyet çok zor koşullarda elde edildi. O günlerde yaşananlarda öküzün biri öldüğünde bile öküzün yerine geçip cepheye gidecek olan topu çekmeye çalışıyor. Bu ülke öğle zor günlerden geçti. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk aklı, zekası ve o kıvraklığı ile çok önemli bir süreç geçti. Bunları konuştuğumuzda insanın tüyleri diken diklen oluyor Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’de Conkbayırı’ndaki mücadelesi, 15 Mayıs 1919’ da İzmir’in işgali ile başlayan Kurtuluş Savaşı mücadelesi ve 4 yıl süren Kurtuluş Savaşı mücadelesi ardından 24 Temmuz 1923’ te Kurtuluş Savaşının son bulması ve ardından kısa bir süre sonra 29 Ekim 1923’te’de Cumhuriyetin kurulması çok önemli. Bu geçen süreçte yaşananları bizler kitaplardan okuduk, yaşamadık. Cumhuriyet kolay kurulmadı. Cumhuriyet bir aydınlanmadır. Cumhuriyet Milli Mücadele’nin sonucudur. Cumhuriyet Mücadeleye karar vermiş kararlı insanların mücadelelerinin bir sonucudur. Bu nedenle Cumhuriyetimiz çok değerli. Tabi bugüne geldiğimizde Cumhuriyetin Kazanımları nerede sorusunu soruyoruz. Geri dönüp baktığımızda hiçbir şey üretemeyen fabrikası olmayan, toprakları işgal edilmiş bir ülkenin ve toplumun tekrardan yaratılması ve Cumhuriyet döneminde elde edilmiş kazanımların tekrardan yok edildiği, üretim yerine tüketim toplumu yaratıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Oysaki Cumhuriyet dönemindeki gibi üreten bir toplum olmalıydık.  Maalesef üretim değil hızla tüketim toplumu oluyoruz ve ben bunu çok tehlikeli görüyorum” ifadelerini kullandı.
 
“ASKIDA GIDA PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJEYDİ”
Başkan Ural, pandemi dönemindeki parti olarak yaptıkları çalışmaları anlatarak, “Pandemi bizim il yönetimi görevine geldiğimiz döneme denk geldi. Koronavirüs pandemisi ile bir anda tüm ülke, hatta tüm dünya panikledi. Bu panik içerisinde maske ihtiyacı oldu ama maske yok. Bu panik içerisinde çalışma imkansızlıkları ortaya çıktı. Özellikle Çanakkale’de günlük yevmiye ile çalışan ve bu şekilde yaşamını sürdüren çok ciddi sayıda insanımız var. Bu insanlarımızın çok zorda olduğunu o gün hissettik ve bu konuda ne yapabiliriz diye düşündük. Oluşan bu durum ile ilgili ‘Askıda Gıda’ projemizi ortaya çıkardık. Askıda Gıda projesi çok önemli bir projeydi. Çünkü Askıda Gıda projesi vatandaşın, vatandaşa desteği amaçlandı. Yani bir yerden para bulup malzeme satın alıp ihtiyacı olana dağıtmak değil. İşte cumhuriyetin kazanımlarından bir tanesi olan yardım etme ve yardımlaşma değerlerini yaşatmak istedik. Bu projede destek veren vatandaşlar ve Çanakkaleli hemşehrilerimiz hiç tanımadığı vatandaşına yardım etti. Bu projeyi yaptığımızdan dolayı büyük bir mutluluk duyduk ve bu projemizde örnek teşkil etti. Projeye oluşturan ekibe ve bu projede yardımları ile zorda olan vatandaşına yardımda bulunan herkes çok teşekkür ediyoruz” dedi.
 
“PANDEMİ DÖNEMİNDEKİ BAŞARILARINDAN ÇOK MEMNUN OLDUK”
Pandemi sürecinde Çanakkale’ de yerel yönetimlerimizin de neler yapıp neler yapamadığını gördük.  Bu tespitte bizim için çok başarılı geçti” diyen Ural, “Bu durum topluma bir örnekte oluşturdu. Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimler Cumhuriyet Halk Partinin iktidarında çok çok daha başarılı olabileceklerini kanıtladı. Çünkü CHP’li yerel yönetimler ekmeği ve yemeği olmayana ekmek ve yemek, maskesi olmayana maske ulaştırdılar. Maske üretimi yaptık. Bu dönemde tabi ki Covid-19’a yakalanan vatandaşlarımızın da desteğe ihtiyacı vardı onların bakımına kadar yardımcı olundu. Yasak ve kısıtlamalar ile karantina altında olmalarından dolayı evlerinden çıkamayanlara sosyal dayanışma ile yardımcı olundu ve yardımlar götürüldü. Çanakkale’de ki yerel yönetimlerin pandemi dönemindeki başarılarından çok memnun olduk ve gurur duyduk. Yerel yönetimde olmadığımız ilçelerimiz’ de de bu çalışmaları ilçe ve belde örgütlerimizde büyük bir başarı ile yürüttü” şeklinde konuştu.   
 
“SANAYİCİLERİMİZ ÇOK DERTLİ”
CHP il yönetiminin geçtiğimiz haftalarda sivil toplum örgütleri ile bir araya geldiği programı sonrasında gözlemlediklerini aktaran Metin Ümit Ural, “Biz siyasete söyle bakıyoruz. Siyaset dokunmaktır. Siyaset dar bir grubun istediğini yapması değildir. Siyasetin bence toplumsallaştırılması gerekir. İnsanlar ne istiyor, insanların sorunları neler, o insanların istediklerine biz nasıl yerine getirebilir dertlerine nasıl derman oluruz. Biz özellikle Türkiye siyasetinde şu anda ciddi bir kutuplaşma ve ayrışma var. Bu kutuplaştırılmış ve ayrıştırılmış siyasetin içinden çıkılması lazım. Kutuplaştırılarak bir yere varmak mümkün değil.  Bizim CHP olarak yaptığımız ziyaretlerde Sanayi ve Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Esnaf Odalar, Ziraat Odaları, Sivil toplum örgütlerinin kapılarını çaldık ve onların sorunlarını dinledik. Bu ziyaretler sonrasında ki tespitlerimiz söyle, sanayicilerimiz çok dertli. Doların artması kredi kullanımı sonrasında yaşanan ödeme zorlukları yüksek enflasyon ve pandemi koşullarında verimli çalışamama gibi sorunlar var. Ticaret Borsalarında yeni çıkarılmış düzenlemelerin çalışma hayatlarını etkilemesi sıkıntısı var. Buğday satışından elde ettikleri gelir ile yeni dönemde buğday ekmekte çok zorlanılması gibi, çok ciddi ve önemli sorunlar var. Bunun nedeni girdi maliyetleri mesela gübre fiyatlarının iki katına çıkması gibi yüksek girdi maliyetlerinin oluşması ve bu girdi maliyetlerinin sürekli artması. Yine Ziraat Odalarına gittiğimizde durum daha da vahim hale geliyor. Çünkü üreticinin üretirken kullandığı A’dan Z’ye tüm ürünlerin yani girdi fiyatları artmış durumda. Türkiye’ de yaşam koşulları zorlaşmış durumda ve her gün zorlaşmaya da devam ediyor” diye konuştu.
 
“HERKES SORUNLARINI NET VE KORKMADAN İLETİYOR”
Ural, yaklaşan genel seçimlerde iktidar olmaya hazır olduklarını söyleyerek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak yıllardan beri verdiğimiz bir mücadele var. Hep emeğe saygılı olmayı savunduk. Üretime saygılı olmayı savunduk. Emek harcayan üreten karşılığında hak ettiğini alamıyorsa bunu düzeltecek projeleri geliştirmek zorundadır. Özellikle son dönemde ülkemiz çok farklı noktalara geldi. İktidardaki parti ülkeyi yönetme yetkisi isterken ne dedi? ‘Biz iktidara geldiğimizde 3Y ile mücadele edeceğiz’ dedi. 3Y neydi; yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar. Şimdi baktığımızda yoksulluk had safhada, yasaklar konusuna baktığımızda bu ülkede Kanun Hükmünde Kararnameler ile yeni yasaklar getirildi. Yolsuzluk konusunda ülkemiz şu an öğle bir noktaya geldi ki yolsuzluklar ile ilgili içişleri bakanı bile ihbarda bulundu. Bu ihbarın ardından bir şey yapıldı mı, yapılmadı. Tüm bu yaşananlar nedeni ile biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara hazır olmamız gerekiyor. Ülkede bir değişime ihtiyaç olduğu görülüyor bu değişim içinde vatandaşın talebi var, bize soruyorlar tüm bu ziyaretler seçime hazırlık için mi, hayır. Bizim bu çalışmalarımız iktidara hazır olmamız için halka esnafa iş insanına dokunup bizden ne beklediklerini net olarak görmemiz için yaptığımız bir çalışma. Ziyaretlerimizde şunu gördük, artık herkes sorunlarını net ve korkmadan iletiyor. Şunu herkes bilsin ki Cumhuriyet Halk Partisi kadroları seçimlere hazır, Cumhuriyet Halk Partisi kadroları seçim sonrasında iktidara hazırdır. Cumhuriyet Halk Partisi kadroları iktidara geldiğinde neler yapacağının planlarını yapmıştır” şeklinde belirtti.
 
Ural, ayrıca AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas’ın sosyal medya hesabından CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural’a yönelttiği ‘Siz bu 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünden geçerken gözleriniz kapalı mı geçeceksiniz’ paylaşımı ile ilgili şunları söyledi: “Hiçbir şey yokken AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas sosyal medyadan şahsımı hedef alan bir açıklama yapınca, ben de karşılık verdim. Aslında halkımıza 1915 Çanakkale Boğaz köprüsü ile ilgili şunu anlatmamız gerekiyor. Kamu Özel sektör işbirliği nedir? Bunlara biz KÖİ diyoruz yani Kamu Özel işletmeleri projeleri. Türkiye’de o köprüyü elindeki imkanlar ile kendi başına yapacak bir özel sektör tabi ki yok. KÖİ projelerinin en önemli noktası yap işlet devret, yap işlet, yap kirala devret ve işletme devir hakkı olmasıdır. 1915 Çanakkale boğaz köprüsü projesinde yap işlet devret modeli uygulanmış. Peki nasıl uygulanmış bu sistem, işlet nasıl işletilecek köprü. Köprümüzden 1 aracın geçişi 15 Euro artı KDV. Şu an köprü açık olsa bir araç köprüden 200 TL’ye geçecek. Şöyle bakalım olaya 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünün temeli atılırken 15 Euro’nun TL karşılığı belki de 130-140 TL idi. Kur ülkemizde sürekli arttığı için köprü geçiş ücreti de artıyor. Bir başka konuya daha değinmek istiyorum bugün Çanakkale’de deniz ulaşımını sağlayan GESTAŞ’ ın bayramlar dahil ki bayramlarda inanılmaz bir yoğun geçiş yaşanıyor,  bayramlar dahil yılda karşıdan karşıya denizi geçirdiği araç sayısı 3.5 milyon. Bu yılda geçen araç. Bu rakamı 365’e bölersek 9500 civarında günlük araç geçişi çıkıyor ortaya. Yoğun bayram günlerini çıkardığımızda günlük 5-6 bin araç geçişi yapıldığın ortaya çıkıyor. Peki biz 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünden günlük kaç adet araç geçişi taahhüt etmişiz. Günlük 45 bin araç. 45 bin günlük geçiş garantisi vermek çok tehlikeli bir konu. Bu ne demektir. Ülke kendi köprüsünü yerli işbirlikçiler ile birlikte yabancılara yaptırıyor, karşılığında da 11 yıl süre ile köprünün bedelini yine kamu ödüyor. Bu nasıl bir iştir. Ben küçük bir hesaplama yaptım. 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünün kara yollarından yapılan maliyet rakamı 7.1 Milyar TL. Bizim buradan ortalama günlük 9 bin geçişi iki kat arttırsak bile ki böyle olunca günlük geçiş 18 bin araç olacak. Hadi rakamı yuvarlayalım 20 bin günlük araç geçsin köprüden. Bu köprü 4 yılda maliyetini karşılıyor. Peki biz bu köprü için geçiş garantisinden dolayı 11 yıl para ödeyeceğiz. Nasıl bir iş bu? Bir yanda köprünün maliyeti var, bir yandan kamu bu köprünün parasını ödenecek. Kamu bu parayı nerden bulacak tabili vergi gelirlerinden ödenecek bu para. Yani tüm vergi verenler olarak bizler geçiş garantisinden dolayı geçmeyen araçların parasını ödeyeceğiz. Bu arada yanlış anlaşılmasın biz CHP olarak yol, köprü, baraj, enerji yatırımı yapılmasına karşı değiliz. Biz bunların yapılma şekline karşıyız.  Aynı 1915 Çanakkale Boğaz köprüsünde olduğu gibi.”
 
“BU KÖPRÜ AK PARTİ ÇANAKKALE İL BAŞKANI NAİM MAKAS’IN DEĞİL”
Konuşmasının devamında Ak Parti İl Başkanı Naim Makas’a seslenen Ural, “Sayın Makas siz inşaat mühendisisiniz bende inşaat mühendisiyim. Sahada teknik insanlarız. İhale nedir biliriz. Ödeme nedir biliriz gel dedim istiyorsan yanımıza da iki tane hukukçu alalım. Sen grup başkanvekili Sayın Bülent Turan’ı yanına al, ben de Genel başkan yardımcım Sayın Muharrem Erkek’i yanıma alayım. Her ikisi de Çanakkale milletvekili. 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünün üzerine birlikte çıkalım. İstediğiniz belgeleri de getirin bu belgeler ile köprünün maliyetini, sözleşme şeklini, bu köprüye ülke olarak ne kadar para ödeyeceğimizi görelim bu konuda bilgilenelim. Şu anda 1915 Çanakkale boğaz köprünün yapımına ödenecek para ile 2.5 ila 3 1915 Çanakkale Boğaz köprüsü yapılıyor biliyor musunuz? Sosyal medyadan bu durumu köprüde konuşalım dedim Ak Parti Çanakkale il Başkanı Naim Makas’a. Bu buluşmadan sonrada ‘köprüden aşağı indiğimizde kimin anlı açık başı dik yürüyecek, kim yere bakacak görürüz’ dedim. Herkes şunu unutmasın bu köprü bizim, bu köprü Türk Milletinin, bu köprü halkımızın. Bu köprünün parasını biz ödeyeceğiz. Biz ne zaman, hangi saatte, 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünden nasıl geçeceğimize kararını biz veririz.  Bu köprü Ak Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas’ın değil” dedi.
 
Gülçin AKIN