UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Çanakkale Eğitim Koordinatörü Neslihan Karadaş, ‘aile içi şiddetin şiddet davranışına etkisi’ konusu hakkında bilgilendirmede bulundu. Karadaş, “İstismar edilen ve şiddete maruz kalan çocuk ise ileride şiddet göstermeyi normal karşılayan bir eş, bir sevgili, bir patron ya da bir babaya dönüşebilir” şeklinde uyarıda bulundu.
 
Son yıllarda birçok uzmanın ele aldığı aile içi şiddet konusu özellikle çocukların geleceği için büyük tehlike yaratıyor. Aile içi şiddete maruz kalan çocukların gelişiminde olumsuz etkiler bıraktığını söyleyen uzmanlar, bu konuda yaptıkları çalışmalar ile şiddetin önüne geçmeye çalışıyor. UCİM Çanakkale Eğitim Koordinatörü Neslihan Karadaş, aile içi şiddettin, şiddet davranışına olan etkisini değerlendirerek, “Hepimizin üyesi olduğumuz ve toplumun en küçük yapı taşı olarak tanımladığımız aile, insanların bakım ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında kendilerini en güvende hissetmesi gereken topluluktur. Ancak bazen aileler, bireyler için en güvende oldukları topluluk olmaktan çıkar ve hatta onlar için tehlikeli bir hal alabilirler. Aile içi şiddet günümüzde oldukça fazla rastladığımız en büyük toplumsal sorunlardan bir tanesi, hatta en büyüğüdür demek doğru olur. İnsanlar ilişki kurmayı, birlikte yaşama kurallarını, toplumsal hayata uyumu hep ailede öğrenerek davranış geliştirirler. Örneğin ailede hoşgörüyü öğrenen birey, olaylar karşısında hoşgörülü davranmayı öğrenirken, şiddet altında büyümüş başka bir birey sorunlarını şiddete başvurarak çözmeye çalışabilir. Bireylerin ailede gördükleri davranışlar ve olaylar onların kişiliklerinin belirlenmesinde çok önemli rol oynar. Ailesinden sevgi gören çocuk doğal olarak sevmeyi öğrenecektir. Ancak istismar edilen ve şiddete maruz kalan çocuk ise ileride şiddet göstermeyi normal karşılayan bir eş, bir sevgili, bir patron ya da bir babaya dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
 
“DURUMU NORMALLEŞTİRME EĞİLİMİ İÇİNDE OLABİLİRLER”
Karadaş, “Şiddet dediğimiz eylem genellikle bir döngü şeklinde ilerler. Bugün babasından ya da annesinden şiddet gören erkek ileride eşini döven bir erkek olma olasılığı içindeyken, şiddet gören kız çocuğu da kendi çocuğuna şiddet göstermekten çekinmeyen bir anneye dönüşebilir. Babasının annesine gösterdiği şiddete tanık olan kız çocukları, ileride kendi eşleri ya da hayatlarındaki herhangi bir erkekten şiddet gördüklerinde bu durumu normalleştirme eğilimi içinde olabilirler. Yapılan bilimsel çalışmaların bu durumu desteklemesiyle birlikte, tam tersi yönde sonuçlanmış çalışmalar da mevcuttur” dedi.
 
“ŞİDDETE MARUZ KALAN BİREY, KARŞISINDAKİNE ŞİDDET UYGULAMAKTAN ÇEKİNMEYECEKTİR”
Şiddet kavramının sadece fiziksel şiddetle sınırlandırılmadığını belirten Karadaş, “Şiddetin türlerini sıralayacak olursak; başta fiziksel şiddet; duygusal şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddeti sayabiliriz. Yine fiziksel şiddette olduğu gibi aile üyelerinin birbirlerine uyguladıkları diğer şiddet türlerine maruz kalan birey, karşısındakine şiddet uygulamaktan genellikle çekinmeyecektir. Yine tam tersine baktığımızda kendi de maruz kaldığında davranışı normalleştirecek ve bu konuda destek istemeye bile ihtiyaç duymayacaktır. Çevremizde ya da haberlerde rastladığımız ve çoğu zaman şaşkınlıkla karşıladığımız, gördüğü şiddet karşısında sessiz kalan, şikayetçi olmayan tavır çoğu zaman bundan kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
 
“UCİM OLARAK MAĞDUR ÇOCUK VE AİLELERİN YANINDAYIZ”
Karadaş, son olarak çocuklara yapılan her türlü istismarı ve şiddeti engellemek için UCİM’in var gücüyle çalıştığına vurgu yaparak, “Şiddeti ve istismarı önlemek istiyorsak işe toplumun en küçük yapı taşı olan aileden başlamalıyız. UCİM olarak şiddet ve istismar mağduru olan çocuklarımızın ve ailelerin her zaman yanındayız” vurgusunda bulundu.
 
Sevi Gözay UĞURLU