Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı, Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Bünyamin Nami Tonka, son günlerde belediye meclisi kararıyla imara açılma ihtimaliyle gündeme gelen Gökçeada Yıldızkoy ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tonka, “Sahilleri kamunun hizmetinde olacak şekilde bırakmak lazım. Bırakmadığınız takdirde gelecek nesiller ‘dedelerimiz ne kadar akılsızca iş yapmış’ diyeceklerdir. Bugün doğayı çevreyi katledenleri hiç de hayırlı şekilde anmayacaklardır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Gökçeada ilçesinde bulunan Türkiye'nin ilk ve tek Sualtı Milli Parkı içerisinde kalan Yıldızkoy, Belediye Meclisi'nin aldığı karar ile yapılaşma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 1/1000'lik imar planı, Gökçeada Belediye Meclisi'nde İYİ Partili üyelerin oyuyla kabul edildi. Meclis kararı, Koruma Kurulu'ndan da geçerse, Yıldız Koy imara açılmış olacak. İlk olarak 2010 yılında imar süreci başlayan Yıldız Koy için 2015 yılında 100 binlik plan onaylandı. Geçen 4 Ekim tarihinde Gökçeada Belediye Meclisi'nde yapılan oylamada ise Yıldız Koy için 1/1000'lik plan oy çokluğuyla kabul edildi. Oylamada; CHP'li 2 üye ret oyu verirken, İYİ Partili 4 üye ise kabul oyu verdi. AK Parti'li 3 üyeden oylamaya katılan 1 üye de çekimser oy kullandı. Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından görüşülecek planın uygun bulunması halinde, koyda yapılaşmanın önü açılacak. Bu durum başta Gökçeada’da CHP ilçe başkanlığı tarafından eleştirilerek yargıya taşınmaya hazırlanırken, sivil toplum kuruluşları ve çevrecilerden de sesler yükseldi. Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı, Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Bünyamin Nami Tonka, konuyla alakalı değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin iki önemli adasının da Çanakkale sınırları içerisinde olduğunu anımsata Tonka, “Gökçeada Yıldızkoy, Bozcaada Akvaryum Koyu ile hep gündeme gelmektedir. Yıldızkoy’da, bundan yaklaşık 15 yıl kadar önce etrafına konut yapılmasıyla alakalı bir çalışma yapılmış. Fakat, yerel yönetimler değiştikçe bunlar hep kalmış. Son dönemde Yıldızkoy’un hemen alt tarafı Türkiye’nin ilk ve tek Sualtı Milli Parkı pozisyonundadır. Sualtı Milli Parkı olarak değerlendirdiğimiz bu yerde çok farklı canlılar, denizin de temiz olmasında dolayı varlıklarını devam ettiriyorlar. Biz bunun hemen arka tarafına konutlar yapmak suretiyle parkın görünürlüğü ve çevresinde de temizlik anlamında sıkıntılar yaratacağı kanaatindeyiz” dedi.

“ZARAR VERMEYECEK ŞEKİLDE DAHA GERİLERDE YAPILMALI”
Buralara yapılacak olan bütün yatırımların her birinin durdurulmasından yana olduklarını aktaran Tonka şöyle devam etti; “Buraya 150-200 tane konut yapığınızda, bu konutların kanalizasyon sistemi nereye gidecektir. Bunlar rögar olduğunu varsayalım, sızma suyuyla birlikte Sualtı Milli Parkı içine doğru gelecektir.  Yandaki Kaleköy’ün alt tarından bunları denize verdiğinizi varsayalım. Akıntı sürekli yön değiştirmekte olduğundan, Yıldızkoy yine kirlenecektir. Yani ne yaparsanız yapın, Yıldızkoy’un kirlenmesi hiçbir zaman önlenemeyecektir. Bu yüzden koya yapılacak olan yatırımların, ona zarar vermeyecek şekilde daha gerilerde Gökçeada’nın asıl konuşlandığı yerde yapılmasında fayda görmekteyiz. Sahilleri kamunun hizmetinde olacak şekilde bırakmak lazım. Bırakmadığınız takdirde gelecek nesiller ‘dedelerimiz ne kadar akılsızca iş yapmış’ diyeceklerdir. Bugün doğayı çevreyi katledenleri hiç de hayırlı şekilde anmayacaklardır diye düşünüyorum”
Ersan KÜÇÜKKURU