Assos Antik Liman’da gerçekleştirilen kaya ıslahı projesi kapsamında yapılan çalışmalara son zamanlarda büyük tepki geldi. Bölgede çalışmaların başlamasından bu yana adım adım takip eden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek yaptığı açıklamalarda, Assos'ta yapılan çalışmanın kaya düşmesini önleme projesi olmadığı iddialarında bulunarak, bu projenin antik kente zarar vereceğini söyledi.
 
ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi’nden emekli olan Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek, Assos Antik Kenti ile ilgili araştırmalar yapmaya devam ederken, bir yandan burada yapılan kaya ıslahı projesi hakkında da düşüncelerini dile getirmeye devam ediyor. Doğan Perinçek, son yaptığı açıklamada “Assos Antik Kentinde ahırlar arasında ikinci bir tiyatro olduğunu bilen var mı? Assos Antik Kentinin bilinmeyen ikinci bir tiyatrosu ya da odeonu mu var?” başlığı altında burada ikinci bir tiyatro bulunduğunu iddia etti. Böyle bir bölgede yapılan ‘kaya ıslahı projesinin’ idam ile eşdeğer olduğunu söyleyen Perinçek, Antik Kent ile ilgili endişelerini dile getirdi.
 
Perinçek, paylaştığı iki fotoğrafta Assos antik tiyatrosunu ve Troia da bulunan Odeonu (Parlamento toplantı yeri) görüldüğünü söyleyerek, “Yakın zamanda yaptığım gözlemler; Assos antik kenti yakınında kaderine terkedilmiş, ahırlar arasında kalmış ikinci bir tiyatro ya da Odeon olduğunu işaret ediyor. Bu buluntunun büyük kısmı toprak altında olduğu için büyüklüğünü kesin bilebilmek an itibarıyla mümkün değil fakat Google görüntüsünden yaptığım bir ölçüye göre söz konusu tiyatro ya da odeon 60-70 metre çapında olabilir. Mevcut tiyatronun çapı ise fotoğrafta görüldüğü gibi yaklaşık 71 m çapında. Assos antik kentinin toprak altında bulunan değerlerini yeryüzüne çıkarıp halkımıza ve dünya haklarına kazandırmak yerine Assos'u katlediyoruz. Antik liman üzerinde taş ocağı açıyoruz. Türkiye'de hiçbir antik kentte olmayan katliam ASSOS antik kentinde hayata geçiriliyor” dedi.
 
“KAYGILARIMIZI DİLE GETİRMİŞTİK”
“Kasım 2020; AFAD iki kişiden oluşan ve sahipleri Arap olan bir şirkete görev veriyor. Ülkemizde sanki bu işi yapabilecek hiç şirket yokmuş gibi söz konusu proje Arap şirketine verilmiş” diyen Perinçek, “Kendi ülkelerinde karayollarını köprüleri bizim müteahhitlerimize yaptıran Araplar gelmiş, antik kentimizin sorunu olan kaya düşmesi ıslahı projesini yapmaya layık görülmüş. Geçtiğimiz Şubat ayında bu şirket ile yapılan projenin içeriği konusunda endişelerimiz belirtmiş ve bu şirket ve planın arkasında bir takım gizli planlar olduğu yönündeki kaygılarımızı dile getirmiştik. Bu kaygılarımız yerel basında aynı ay içinde yılın başlarında yer aldı” ifadelerini kullandı.
 
“BU BİR KATLİAMDIR”
Üniversitede heyelan ve kaya düşmesi dersi veren bir öğretim üyesi olduğunu söyleyen Perinçek, “Kaya düşmesi nedir nasıl ıslah edilir az çok biliyorum. Assos'ta şu an yapılan kaya düşmesini önleme projesi değil; bu bir Assos antik limanını ve kentin muhteşem görüntüsünü karaya boyama projesidir. Bu bir katliamdır. AFAD kaya ıslahı projesi yaptırmamıştır. Proje ile Assos Antik Kentinin idam fermanı çıkarılmıştır. Assos için mahkeme kurulmuş AFAD ve Araplardan oluşan bir mahkemede Assos için idama karar verilmiş kalem kırılmıştır. Ülkemizde idam kararı kaldırıldığı halde Assos'un idamına karar verilmiş ve idam hayata geçirilmiştir” diye düşüncelerini dile getirdi.
 
“İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARINA HEMEN BAŞLANMALIDIR”
Perinçek, ayrıca açıklamasında bazı önerilerde bulunarak şunları sıraladı: “Assos ta en kısa zamanda gerçek manada kaya ıslahı projesi hayata geçirilmelidir. Bunun için yerli ve milli olan ve bu işi hakkıyla yapabilecek firmalar devreye sokulmalıdır. Alanda çalışmak üzere konusunun ehli arkeolog, jeolog, İnşaat mühendisi, mimar vb mesleklerden oluşan bir ekip hemen göreve başlamalıdır. Yörede bulunan işletmelerin ve geçimini Assos'a gelen turistlerden sağlayan köylülerin zararının daha çok büyümemesi için acil tedbirler alınmalıdır. Hafriyat yapılan taş ocağı açılan 350 metre uzunluğundaki alanda iyileştirme (ıslah - rehabilite) çalışmalarına hemen başlanmalıdır. Kazılan ve eğimi 70-75 derece yüksekliği 15-25 m olan hafriyat yamacına boyu uzun yetişmiş ağaçlar getirilip dikilmelidir. Böylece ağaçlar yardımıyla görüntü kirliliği kısmen de olsa giderilmiş olacaktır. Assos'un bu acınacak duruma gelmesinde ihmali olan kimseler hakkında soruşturma açılmalıdır. Assos'un yerin altında bekleyen kısmının gün yüzüne çıkarılması için bölgedeki kazıya daha fazla parasal destek sağlanmalı ve kazı başkanlığı bir heyet tarafından yürütülmelidir. Assos antik kentimizin yamacında açılan 30-70 metre enindeki 350 m boyundaki alan rehabilite edildikten sonra halka açık alanlar olarak değerlendirilmelidir. Sağlanan düzlüklerin birilerine servis edilmesini önleyecek tedbirler alınmalıdır. Gizli anlaşma var ise iptal edilmelidir.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN