Çanakkale İl Müftülüğü tarafından başlatılan bilgilendirme videoları kapsamında Çan Müftüsü Mustafa Korkmaz, alışveriş bağımlılığı ve bunun neticesi olarak israftan bahsetti. Günümüz teknolojisinin alışveriş yaptırmak üzerine kurulmaya başladığını söyleyen Korkmaz, kişilerin bazı soruları kendisine sorarak alışveriş bağımlısı olup olmadığını düşünmesi ve öyle olduğunu düşünüyorsa maddi ve manevi olarak zarar görmemek için psikologlar yardımıyla tedavi alması gerektiğini tavsiye etti.
 
‘Alışveriş Bağımlılığı ve İsraf’ konusuna değinen Çan Müftüsü Mustafa Korkmaz, “Yüce Allah, insanla birlikte dünya hayatında tüm canlılara yetebilecek ölçüde nimet yaratmıştır. Öyle ki Kuran-ı Kerim’de insanın bu nimetlerin sayısal olarak tespitine bile gücünün yetmeyeceği ifade edilmekte, ‘Eğer siz Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız’ buyurmakta ve yine kainatta her canlı rızkının Yüce Allah tarafından lütfedildiği bildirilmekte, ‘ Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı, yalnızca Allah’a aittir’ diye buyurulmaktadır. İnsanoğlunun dünya hayatında elde ettiği ve sahip olduğunu bütün nimetler Cenab-ı Hakk’ın insana lütfudur. Zira nimetleri yoktan var eden de onları elde etmek için kulun muhtaç olduğu kuvveti veren de Allah’tır. Bu bakımdan insanoğlu sahip olduğu nimetlerin aslında sırf Allah’ın bir lütfu olduğunu hatırından çıkarmamalıdır. Bunların günün birinde hesabı verilecek emanetler hükmünde olduğu içerisinde yaşamalıdır” şeklinde anlattı.
 
“İSLAM’DA HER ÇEŞİDİYLE İSRAF HARAM KILINMIŞTIR”
Müftü Korkmaz, “Sahip olduğumuz maddi ve manevi nimetleri kullanırken, tamamen serbest bırakılmadığımızı ve bunları Allah’ın istediği bir şekilde kullanmak mecburiyetinde olduğumuzu her zaman bilmemiz gerekir. Cenabı Hakk lütfettiği nimetleri elde etme yolunda olduğu gibi onları kullanmada ve harcamada uyulması gereken birtakım kurallar ve ölçüler tayin etmiştir. İslam’da helalinden kazanmak ve bu kazancı uygun şekilde ve gereği gibi kullanmak temel hedeftir. Dinimiz de haram kazanç yerildiği gibi, helal kazancın da gerekli ölçüler çerçevesinde kullanılmaması yasaklanmıştır. Kazancın ve sahip olduğumuz diğer nimetlerin gereği gibi kullanılmaması israf kavramı ile ifade edilmektedir ki İslam’da her çeşidiyle israf haram kılınmıştır” ifadelerini kullandı.
 
“İSLAM’IN EMRİ İKTİSATTIR”
“İsraf herhangi bir konuda aşırı gitmek, doğru ve gerçek olandan sapmak, meşru sınırlar ötesine geçmek, imkanlara ve sahip olunan değerleri gereğinden fazla harcama anlamına gelmektedir” diyen Korkmaz, “İsraf, lüzumsuz yere harcama yapmak, ihtiyaçtan fazla tüketmek saçıp savurmaktır. Cimrilik ise imkan olduğu halde gerekli harcamayı yapmamak demektir. Tüketim ve harcamada en aşağı derece cimrilik, ortası iktisat, aşırısı ise israftır. İslam’ın emri iktisattır. İktisat, lüzumludan fazla ve noksan harcamaktan kaçınmaktır. Fakat şu bir gerçektir ki insan denilen varlığın sınırsız arzuları vardır. İktisadi prensip olarak ihtiyaçlar, arzu ve istekler sınırsızdır. Buna karşılık yeryüzü ve yeraltı servetleri, ihtiyaçlara kıyasla göreceli olarak sınırlıdır. Dolayısı olarak insanlar seçimlerini iktisadi ve ahlaki kurallara uygun olarak yapma mecburiyetindedirler” dedi.
 
“TÜKETİM ÇILGINLIĞI, ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI OLARAK DA TANIMLANABİLİR”
Korkmaz, “Günümüzde alışverişin sanal ortamdan yapılma imkanının var olmasıyla israf konusunda alışveriş bağımlılığı dediğimiz bir olgu meydana gelmiştir. Bu aynı zamanda psikolojik bir hastalıktır ve dikkat edilmediğinde birçok kişiyi etkiler, sonucu hüsranla biter. İlk önce bağımlılık nedir onu tanımlamalıyız. Bağımlılık, bir maddenin ya da davranışın olumsuz sonuçları olmasına rağmen ısrarla yapılması durumudur. Psikolojik durumunda ise bağımlılık karşılanamayan ihtiyaçlar sonucu ortaya çıkabilir ve zor durumlarda kendi kendini iyi etme hali olabilir. Alışveriş her ne kadar gündelik bir ihtiyaçmış gibi ve sorun değilmiş gibi gözükse de anlık istek ve hazlarla ihtiyaç olmadığı halde satın alma bir bağımlılık biçimidir. İletişim teknolojilerinin hızlandığı ve toplum sağlığının olumsuz etkilendiği çağımızda, tüketim çılgınlığı büyük oranda artış göstermektedir. Tüketim çılgınlığı, alışveriş bağımlılığı olarak da tanımlanabilir. Alışveriş bağımlılığı da sigara, alkol, madde bağımlılığı gibi ciddi bir bağımlılık türüdür. İletişim sektörü ve teknoloji ilerledikçe, satışların artması hedefleri doğrultusunda topluma sürekli tüketim duygusu aşılanmaya çalışılmaktadır. Reklamlarda tüketim arttırmak için kullanılan teknikler, psikolojik yöntemler ile uygulanan sübliminal mesajlar, internet alışverişinin sağladığı haz ve konfor, alışverişte nakit para kullanımı gerektirmeyen kredi kartlarının kullanımı, boş zamanlarda gezme amaçlı tercih edilen AVM tarzı sosyal alanlar, kişileri alışveriş bağımlılığına hızlı bir şekilde iten faktörlerin başında gelmektedir. Alışveriş bağımlılığı, genellikle ihtiyaç dışı kontrolsüz bir şekilde aşırı alışveriş yapma arzusu, aşırı para harcama şeklinde kendini gösterir. Kişi artan miktarda ve sıklıkla, çoğunlukla planladığından daha fazla alışveriş yapar ve kendini durduramaz” bilgisini verdi.
 
“KİŞİNİN TEDAVİYE BAŞLARKEN ALIŞVERİŞ BAĞIMLISI OLDUĞUNU KABULLENMESİ GEREKİR”
Hem kadınlar hem erkeklerde görülen alışveriş bağımlılığının psikolojide ‘oniomania’ olarak tanımlandığını söyleyen Müftü Korkmaz, “Alışveriş bağımlılığı olan kişiler, başta bunun bir bağımlılık olduğunu kabul etmekte güçlük çekerler çünkü onlara göre bu bir bağımlılık değil, tamamen ihtiyacın karşılanmasıdır. Fakat zamanla bu durum kendilerini de maddi olarak zora sokmaya başladığından tedavi olmayı düşünmeye başlarlar. Bu tarz durumlarda öncelikle kişinin tedaviye başlarken alışveriş bağımlısı olduğunu kabullenmesi gerekir. Kişi bu durumu kabullendikten sonra tedavi süreci başlamaktadır. Kişi fazla tüketerek, doyum sağlamaya çalışacak ve peşinden gelen maddi zorluk, borçlanma gibi sorunlar kişide depresyon ve anksiyete yaratacak ve rahatlatmak için tekrar tüketime odaklanacaktır. Bu durum kısır bir döngüye dönüşür ve kişide ciddi bir bağımlılık oluşturabilir” şeklinde konuştu.
 
“BU SORULARIN BİRKAÇINA EVET DEDİYSENİZ…”
Korkmaz, bu konuda herkesin kendisine dikkatlice bakması gerektiğini söyleyerek, şunları söyledi: “Moralimiz bozuk olduğunda alışveriş mi yapıyorsunuz? İhtiyacınız olmayan ya da ödeyemeyeceğiniz şeyler mi alıyorsunuz? Dolabınızda bir çorap koyacak bir yer kalmadığı halde her zaman giyecek bir şeyiniz olmadığını mı düşünüyorsunuz? Eviniz dekordan ve süslerden görünmeyecek halde mi?  Alışveriş yapmayı durdurmak istediğiniz halde durduramadığınız oldu mu? Kendinizi daha iyi ve güvenli hissetmek için mi alışveriş yapıyorsunuz? Alışverişi öfkenizi ifade etmek, içinizdeki yalnızlık ve intikam duygusu için mi kullanıyorsunuz? Güçlü ve varlıklı birisiymiş imajı çizmek için para harcamaya mı ihtiyaç duyuyorsunuz? Görüntü konusunda takıntılı bir topluma uyum sağlamak için mi alışveriş yapıyorsunuz? Alışveriş tutkunuz yaşadığınız stres, kayıp veya travmaya tepki olabilir mi? Eğer bunlardan birkaçına evet dediyseniz, siz de bir alışveriş bağımlısı olabilirsiniz. Alışveriş bağımlıların profesyonel yardım almaları ya da destek gruplarına katılmaları önerilir. Tedavi yöntemlerini psikologlar ve psikiyatristler ile mutlaka görüşmeleri gerekir.  Aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmek için boş zamanlarımızı daha farklı aktivitelerle değerlendirebiliriz.”
 
Gülçin AKIN