Çanakkale’de son yıllarda turizm açısından önemli bir değer olarak yükselen kültür rotaları hakkında Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO) Başkanı Cihan Müşterioğlu, açıklamalarda bulundu. Müşterioğlu, kültür rotalarının ne olduğunu ve önemine değinerek, kent için kazanımlarından da bahsetti.
 
ÇARO Başkanı Cihan Müşterioğlu, Çanakkale’ye kazandırılan ‘kültür rotaları’ hakkında değerlendirmelerde bulundu. Öncelikle kültür rotası kavramını açıklayan Müşterioğlu, “Kültür rotaları; bünyelerinde tarih, doğa, kültürel ve doğal miras öğelerini taşıyan ve önemini bu miras sayesinde kazanan, koruma, kırsal kalkınma ve turizmin geliştirilmesi gibi amaçlarla geliştirilebilen, yerelde, bölgesel ve ulusal değerlere sahip turizm ürünlerinden biridir. Bölgemiz üzerine yüzlerce kitaplar yazılmış kadim bir tarihe, muhteşem bir doğaya, birbirinden farklı kültürel değerleri yüz yıllardır içinde barındıran yaşayanlara sahip. Turizmde değişmeyen tek değer değişimin kendisidir, kendisine özgü trendler yaratır. Bazı turizm destinasyonlarının tek teması 3S olarak ifade edilen deniz, kum, güneştir. Bizim gibi bazı destinasyonlarında tarihlerinden gelen kadim değerleri vardır. Kültür Rotaları yüksek sezon olarak ifade edilen turizm hareketliliğinin yoğun olduğu tarihleri biraz daha uzatabilmek adına ilkbahar, sonbaharda ve hatta kış aylarında da turizm hareketliliğinin arttırılması noktasında katkı sağlayabilecek önemli turizm ürünlerinden bir tanesidir. Kültür rotaları genele bakıldığında ana trend turizm hareketliliğine oranla sayısal olarak nispi düşük ziyaretçi ağırlasa da bazı destinasyonların tanıtım yüzü ve ana turizm ürünü haline geldiğini görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

“DEĞİŞMEYEN TEK DEĞERİ ŞEHRİ VE BÖLGESİYLE AYRILMAZ BİR KİMLİĞİNİN OLMASIDIR”
“Dünyanın birçok noktasında olduğu gibi ülkemizin birçok şehrinde çeşitli temalarla kültür rotaları turizme değer katmaktadır” diyen Müşterioğlu, “Kültür rotaları kimi zaman tek bir temaya yoğunlaşmış olabilir, kimi zamanda birden fazla temaya yoğunlaşmış olabilir, ancak değişmeyen tek değeri şehri ve bölgesiyle ayrılmaz bir kimliğinin olmasıdır. Bu tema kimi zaman tarihinden gelir, kimi zaman doğasından gelir, kimi zaman yaşayan halkından gelir. Şehrimizin ve bölgemizin her değeri mevcut, hatta o kadar çok değere sahip ki bir tanesinin özelinde araştırmaya başlasınız sizi bir girdap misali kendine çekecek değerleri içinde barındırıyor. Yakından geçmişe doğru gidersek Çanakkale Muharebelerinden, Troya ve Granikos savaşlarına doğu ve batının tüm anlaşmazlıklarının kırılma noktası bu coğrafya ev sahipliği yapmıştır. Mehmet Akif Ersoy, Yahya Çavuş, Mehmet Çavuş, Cevat Paşa, Hasan Mevsuf ve nice çok önemli isim ve kahramanımız gibi bu coğrafya Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Atatürk ismini tarihe altın harflerle yazmıştır. Biraz daha geçmişe gidersek Padişahlar ve Kaptan-ı Deryaların değerlerini içinde barındıran bu şehir, daha geçmişinde dünya tarihini değiştiren iki savaş Troya ve Granikos savaşları sonrası adeta dünya haritası yeniden şekillenmeye başladığı yer olmuştur. Ozanlara ilham veren, efsanelere konu olan Kazdağları’ndan, Karamenderes Çayına, Biga’da bulunan Nilüfer Gölüne, Bayramiç’te bulunan Ayazma’ya  birbirinden kıymetli doğa güzellikleri ve kültürel değerlere sahip kadim tarihi olan bir şehirdir” diye anlattı.


“FARK YARATACAK BİR ÇALIŞMA OLACAK”
Müşterioğlu, Çanakkale’de bulunan kültür rotaları ile ilgili olarak ise, “Çanakkale’nin geçmişinden gelen bu çok kıymetli mirası koruyarak yarınlara aktarma noktasında kültür rotaları çok önemlidir. Tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi adeta birer kültür elçisi gibi yurtdışından şehrimize ziyarete gelenlere ülkemizin yüzü, yurtiçinden gelen misafirlerimize şehrimizin yüzü olan turist rehberleri sürekli paylaşmaktadır. Ülkemizin birçok yerinde kültür rotaları çalışmalarının hayata geçmesi noktasında daima turist rehberlerinin önemli rol oynadığını görürüz.  Örneğin Akdeniz bölgesinde Likya Yolu çalışması alternatif turizmde fark yaratan bir çalışmadır ve sürdürülebilirlik noktasında yine turist rehberleri önemli roller üstlenmektedir. Çanakkale’de yine meslektaşlarımızın katkı ve kıymetli çalışmaları birçok kültür rotası ve yürüyüş yollarının şehrimize kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır. Gerek geçmişte hazırlanmış olan yaklaşık 120km’lik Troya yürüyüş yolu olsun gerekse kısa zaman içinde tamamlanmasını öngördüğümüz yaklaşık 300km lik Troas Kültür Rotaları çalışmaları şehrimizin kültür rotaları olarak alternatif turizm ürünleri olacaktır. Yakın zamanda tamamlanması öngörülen Troas Kültür Rotaları çalışması geçtiği her noktasında şehrimizin kadim değerleriyle özdeşleşmiş olmasıyla fark yaratacak bir çalışma olacaktır. Yine Biga ilçemizde Nilüfer Gölü ve çevresinde eko turizme yönelik çok kıymetli bir çalışma kısa zamanda tamamlanmış olacaktır” dedi.
 
“TREND OLUŞTURABİLEN TURİZM ÜRÜNÜDÜR”
Müşteroğlu, ayrıca şu bilgileri verdi: “Yakın zamanda yine Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası olarak paydaşı olduğumuz Avrupa Konseyi Kültür Rotaları Enstitüsüne bağlı 35 ülke tarafından oy birliğiyle kabul edilmiş olan ve Sayın Kültür ve Turizm Bakanımızın lansmanını yaptığı Aeneas Kültür Rotası çalışması da Troya’lıların Roma’ya kadar süren serüvenini konu alan 5 ülkenin içinde yer aldığı kültürel miras değeri olarak farklı bir kültür rotasıdır. Yine yaklaşık 3 yıldır çalışmalarını sürdürdüğümüz Avrupa ile entegre olan Avrupa Bisiklet Kültür Rotaları Ağı Eurovelo çalışmaları da farklı bir alternatif turizm ürünü olan kültür rotası çalışmasıdır. Tüm bu çalışmaların sonucunda birbirinden farklı temaları içinde barındıran her kitleye hitap edebilen çok yönlü yeni alternatif turizm ürünlerimiz olacak, ziyaretçi sayısı artacak, daha fazla köy turizmden pay almaya başlayacak, herkes bu güzel çalışmaların sürdürülebilmesi noktasında aktif rol oynayacaktır. Tüm bu kıymetli çalışmalar tamamlandığında yepyeni turizm ürünlerinin Çanakkale’nin tanıtımına güç kattığını, şehrin tarihi ve değerlerinin herkes tarafından daha iyi bilindiğini göreceğiz. Kültür Rotaları; alternatif turizm, eko turizm, agro turizm, tarihi doğayı kültürel miras değerlerini içinde barındırabildiği ölçüde başarılı olur ve bu çalışmalar her gün kendini yenileyen, geliştiren adeta yaşayan  bir şekilde trendleri yakalayabilen, trend oluşturabilen turizm ürünüdür.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN