Ezine İlçe Müftüsü Mustafa Arda, Çanakkale İl Müftülüğü’nün sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği sohbette ‘Evlenmek: Hayatı Paylaşmak’ konusunu ele aldı. Evliliğin, dini açıdan öneminden ve eş seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında konuşan Müftü Arda, Bakara Suresi’nin 187. Ayet’inden alıntı yaparak, “Erkeğin kadın için, kadının erkek için bir elbise gibi olduğu, kendisini her türlü kötülükten koruyan, huzur içinde olacağı bir yer olarak tasvip ediyor: ‘Onlar sizin için, siz onlar için birer elbisesiniz’” hayatı eş olarak yaşamanın öneminden bahsetti.
 
Müftü Mustafa Arda, “Yüce Allah Celle Celaluhu (CC), insanları, hayvanları ve bitkileri eşdeğer olarak yaratmıştır. Erkek ve dişi olmak üzere mevcudatı, kâinatı yüce Allah eşdeğer yaratmıştır. İnsanları da erkek ve kadın olmak üzere yaratmıştır ve birbirlerine karşı sevgi, muhabbet hak eylemiş. İnsanlar birbirileriyle sevgiyle muhabbet ediyor, evleniyor ve nesil böylelikle kıyamete kadar devam etmiş oluyor” dedi.
 
“ERKEK VE KADIN ADETA BİRBİRLERİ İÇİN YARATILMIŞLARDIR”
Müftü Arda, “Yüce Allah Celle Celaluhu (CC) bu hususta, Rûm Suresi 21. Ayet’inde şöyle yazıyor mealen: ‘Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için kendi türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir merhamet ve sevgi var etmesi, onun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz ki, düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.’ Hakikaten insanoğluna baktığınız zaman, erkek ve kadın adeta birbirleri için yaratılmışlardır. Birbirlerine muhabbet ve sevgi duyarlar. Ve bu şekilde birbirlerine karşı bir çekim kuvvetiyle birleşirler, nesli devam ettirirler. Bu şekilde kurulan bağ ile insan neslinin türü, kıyamete kadar devam edecektir. Bize kendi varlığından, evlilik hayatını, eşlerin birbirleri için uygun yaratılmasını ve bunun düşünen beyinler için Yüce Allah’ın delillerinden biri olarak kabul ediyor. Baktığımız zaman, kadın erkeğe; erkek de kadına düşkündür. Aralarında ‘aşk’ dediğimiz özel bir duygu kurulur ve evlenmek suretiyle güzel bir aile kurma imkânı bulmuş olurlar. Ve bunda da güzel bir ibret vardır diyor Yüce Allah Celle Celaluhu (CC)…” ifadelerini kullandı.
 
‘ONLAR SİZİN İÇİN, SİZ ONLAR İÇİN BİRER ELBİSESİNİZ’
Müftü Arda, “Bakara Suresi’nin 187. Ayet’inde Erkeğin kadın için, kadının erkek için bir elbise gibi olduğu, kendisini her türlü kötülükten koruyan, huzur içinde olacağı bir yer olarak tasvip ediyor: ‘Onlar sizin için, siz onlar için birer elbisesiniz.’ Yüce Allah, güzel bir misal ile eşlerin birbirleri için ne anlam ifade ettiğini, görevlerinin, vazifelerinin ne olduğunu ‘bir elbisesiniz’ yani ‘koruyucusunuz’ buyurmak suretiyle beyan etmiş oluyor. İnsan hayatına baktığımızda, normal bir insan için dahi olsa, evlilik hayatı çok farklı bir hayattır. Sorumlulukların alındığı, güzel anların yaşandığı güzel bir ortamdır. Aynı zamanda dindar bir insan için evlilik çok önemlidir, dini bir kavramdır. Bu hayatın da Yüce Allah ile Resûlullah (s.a.v.)'ın prensipleri çerçevesinde gerçekleşmesi gerekir” şeklinde konuştu.
 
‘KİM EVLENİRSE, İMANIN YARISINI TAMAMLAMIŞ OLUR’
Evlilik hayatının ne kadar önemli olduğunu Resûlullah (s.a.v.)’ın alıntısıyla açıklayan Arda, “’Kim evlenirse imanının yarısını tamamlamış olur; geri kalan yarısı için ise Allah’tan korksun.’ Sadece evlenmek ile müminler kendilerini, dinin yarısını garanti altına almış ve büyük günahlardan korumuş oluyor. Evlenmek bir Müslüman için çok önemli bir husustur, evlenen insan adeta dininin yarısını garanti altına almış, korumuş olur. Diğer yarısı içinse artık Allah’tan korksun, dinin, İslam’ın görevi neyse onu yerine getirerek geri kalan dininin yarısını tamamlayarak, imtihan dünyasında başaranlardan, kazananlardan olsun demek istiyor ile Resûlullah (s.a.v.). Evlenmek yani nikâhlanmak, dini bir husustur ve insan hayatında mutlaka olması gereken bir husustur. Bu hususta Resûlullah (s.a.v.), nikâhı adeta kendisinin bir sünneti olarak şöyle beyan ediyor: ‘Nikâh, benim sünnetimdir, benim sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz çünkü diğer ümmetlere karşı ben, sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim.’ Bu hadise baktığımız zaman, ‘Ben iyi bir kul olmak istiyorum, kendimi ibadete vereceğim, tamamen dünya zevklerinden el eteği çekeceğim’ diyenler için bunun doğru olmadığını, yanlış bir düşünce olduğunu ‘Nikâh, benim sünnetimdir, nikâhlanmayan benden değildir’ diyerek dünyadan elini eteğini çekerek, kendini ibadete verenler için bunun doğru olmadığını, evlenmek gerektiğini beyan ediyor. Resûlullah (s.a.v.)’ın sünnetini yerine getirmek isteyenler için evlenmek gereklidir çünkü evlenip yuva kurmak, çoluk çocuk sahibi olmak, onun övüneceği şekilde ümmetimizin sayısını artırmak bize düşen görevlerden biridir sevgili kardeşlerim” dedi.
 
“EVLİLİK, GÖZÜ HARAMDAN KORUR VE İFFET İLE NAMUSU EN GÜZEL ŞEKİLDE MUHAFAZA EDER”
Denk birini bulunca ve gücü yetiyorsa insanın evlenmesinin önemini aktaran Arda, “Bir başka Hadîs-i şerif’te üç şeyi geciktirmeyin diyor Resûlullah (s.a.v.), ‘Vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi ve denk birini bulunca evlenmeyi…’  Namaza, cenaze namazına ve evliliğe dikkatimizi çekiyor sevgili Resûlullah (s.a.v.), dikkatimizi bu hususun önemli olduğuna çekiyor. Yine bir başka Hadîs-i şerif’te, ‘Kimin evlenmeye gücü yetiyor ise evlensin çünkü evlilik, gözü haramdan korur ve iffeti en iyi şekilde muhafaza eder’ deniliyor. İmkânı olan, aklı başında olduktan, işi, gücü bulduktan sonra evlenmeye gücü yeten, şartı oluştuktan sonra evlenmelilerdir. Yaşın ilerlemesi çok doğru bir davranış değildir. Bir an önce insanın gücü yetiyorsa insanın evlenmesini gerektiğini tavsiye ediyor Resûlullah (s.a.v.). Çünkü evlilik, gözü haramdan korur ve iffet ile namusu en güzel şekilde muhafaza eder. Değerli kardeşlerim, genellikle insanlar evlenirken, güzelliğe, mevkiiye, makama, bazı dünyevi şeylere bakıyorlar ama yuva kurarken, özellikle Müslümanların dikkat etmesi gereken husus, dindar ve ahlakı güzel olanı tercih etmektir, hem erkek hem de kadın için bu durum böyledir. Sevgili Resûlullah (s.a.v.), genellikle erkek isteyen, kadın talep edilen taraf olduğu için şöyle bize aktarmıştır: ‘Kadın dört şey için nikâhlanır, malı için, güzelliği için, soyu sopu için, dindeki ahlakının güzelliği için… Siz dindar olanı tercih ediniz ki, elleriniz hayır görsün, yuvanızda hayır ve bereket olsun.’ Günümüze baktığımız zaman erkek veya kadın karşı cinsi güzelliği için, malına mülküne göre, ailesine göre tercih ediyor. Ama Resûlullah (s.a.v.), Siz dindar olanı seçin ki yuvanızda saadet olsun ve böyle Allah’a karşı olan sorumluluğunuzu beraber yerine getirebilin. Özellikle günümüzdeki evlenecek olan gençleri, bireylerin aradığını en önemli kriter dini hassasiyet olmalıdır. Günümüzde nikâhlar çok masraflı oluyor hâlbuki nikâhın külfetsiz olanıdır diyor Resûlullah (s.a.v.). Nikâhları külfetsiz yapmak ve evlenen kardeşlerimizi daha sonrasında çok borç içinde bırakmamak gerekiyor. Evlenmek çok güzeldir, dinimizin önem verdiği bir husustur ama maalesef boşanmalar da olabilmektedir. Bu noktada dikkat etmek gereklidir. Mümkün mertebe aile yuvasını korumak gerekiyor. Evleniniz, boşanmayınız değil ancak Resûlullah (s.a.v.)’in tavsiyelerini dikkate almak, evlilik hayatımızı Allah’ın ve Resûlullah’ın rızasına uygun bir şekilde sürdürmek ve boşanmaya imkân vermeyecek şekilde birbirimizin hakkına hukukuna riayet ederek, bu geçici dünya hayatını Cenab-ı Hakk’ın hoşnutluğu ile tamamlamak bizim en önemli gayemiz olmalıdır. Kadın, dünya hayatının en önemli varlığı olarak zikr ediliyor. Dünya geçici bir faydadan ibarettir, ondan fayda sağlayan da dindar bir kadındır’ diye buyuruyor Resûlullah (s.a.v.). Aynı zamanda eşler birbirlerine, bu imtihan dünyasından Allah rızası elde etmek için birbirimize yardımcı olmak, hoşnut olmak ve Cenab-ı Hakk’ın hoşnutluğunu alabilmek için beraberce çalışmak en güzel davranış olarak zikr ediliyor. Sahip olunanların en güzeli, ‘Zikr eden bir dil, şükr eden bir kalp, kocasının imanına yardımcı olan saliha bir eştir’ buyuruyor Resûlullah (s.a.v.). Yüce Allah, evlilik hayatlarımızda bize huzur versin, sağlık ve afiyet nasip eylesin…” diyerek sözlerini sona erdirdi.
 
Sevi Gözay UĞURLU