Koronavirüs salgını başlamasının ardından uzun süre evlere kapanarak ekran başında online eğitim alan çocuklar, 1 Temmuz itibariyle sokağa çıkma kısıtlamalarının kalkmasının ardından sosyal yaşama adapte olabilme süreci başladı. Uzman Psikolojik Danışman Esen Acarer Kahya, bu dönemde çocukların en çok fiziksel olarak etkilendiklerini söyleyerek, bunun üstesinden gelmek için ebeveynlerin çocuklarını dışarıya çıkmaya teşvik etmesi gerektiğini vurguladı.
 
Pandemi döneminin en çok etkilenen kesimleri arasında çocuklar yer aldı. Arkadaşlarından uzaklaşarak, okullarını eve taşıyan bir çok çocuk ve ergen için, koronavirüs hastalığı tanımı ve sokağa çıkma yasağı gibi kavramlar hayatlarının içerisine girdi. Bu sürece adapte olmaya çalışırken bir buçuk sene boyunca tüm hayatlarını ekran başlarında geçiren çocuklar ve ergenlerin şimdi de sosyal hayata alışması için yeni bir süreç başladı. Uzman Psikolojik Danışman Esen Acarer Kahya, pandeminin başından beri bütün yükün çocuklara ve ergenlere kaldığını söyleyerek, bu yaş aralığını 0-18 yaş olarak belirtti. Kahya, “Bizler bir şekilde baş edebildik. Arkadaşlarımızla konuştuk, evlerimizde bir şeyler yaptık ama çocuklara bu derdi anlatmak ve onları evde tutmak gerçekten çok zordu, çok büyük bir yükün altına girdiler. Bir çocuğun bütün dünyası oyundur. Buna ergenleri de dahil ederek söylüyorum. Oyunun en güzel yanı da sosyalleştirmesidir. Bu dönemde çocukların elinden bunu aldık. Bunu alınca kalakaldılar ve uyku dışındaki bütün vakitlerini özellikle ergenler ekran başında geçirdiler. Sabah uyandılar okul diye açtılar ekranı, okul bitti ekranda oyun oynamaya başladılar. O bitti arkadaşlarıyla online olarak ekranda görüştüler. Sonra sosyal medyada dolaştılar ve uyudular. Her şeyi bir kenara bırakın psikolojik olarak bile, fiziksel çok büyük ağır etkileri oldu. Bir kere obezleştiler; yerlerinden hiç kalkmadıkları, hiç hareket etmedikleri ve abur cubur yemek ile beraber obez olmaya başladılar. Bu obezitenin getirdiği sırt, bel, göz, kol, kas gibi birçok hastalıklarla da karşılaştılar veya daha karşılaşacaklar. Henüz daha bunun sonuçlarını yaşamış değiliz” dedi.
 
“ŞU DÖNEMDE EN ÇOK ÇALIŞTIĞIM GRUP ANNE GRUBU”
Daha küçük yaşlardaki çocukların yasak boyunca evin içinde oyalamanın kolay bir durum olmadığını söyleyen Kahya, “Ebeveynler de bu arada boş durmadılar ve evden çalışmayı sürdürdüler. Çocuklarla birlikte bunu yapmaya çalıştılar. Bu dönemde hem eğitmenlik, hem doktorluk yapıp hem de bir taraftan çocukları rahatlatma görevi de onlara düştü. Erkeklere de haksızlık etmek istemem tabi ama büyük oranda kadınların sırtına kaldı. Şu dönemde en çok çalıştığım grup anne grubu çünkü kadınlar cinnetin eşiğine geldiler. Şöyle bir suçluluk duygusuyla geliyorlar; ‘Ben çocuğuma çok bağırmaya başladım’. Bağırmak bu koşullarda çok normal, taş değiliz ki” diye belirtti.
 
“AİLENİN PSİKOLOJİSİ İLE ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ ÇOK PARALEL GİDER”
“Çocukların psikolojisi, sosyallik elinden alınınca başka bir boyuta geldi. Kaygılar da var ve daha önceden birçok kez ifade ettim; ailenin psikolojisi ile çocuğun psikolojisi çok paralel gider. Ben çok kaygılı bir anneysem, benim çocuğum da kaygılı” diyen Esen Acarer Kahya, “Evde hastalık, Covid-19 çok gündemdeyse çocuklar için de o kadar gündeminde. Küçük çocuklara bir buçuk seneden beri, ‘yasak var, oraya dokunma çocuğum, parka gidemeyiz, virüs var’ dedik, şimdi ise dışarıya çıkmaya başladık. Çocuklara bu hastalığın bir çözümü bulunduğunu anlatmamız gerekiyor. ‘Biz yine kendimize dikkat etmeye devam edeceğiz, hastalıklardan kendimizi koruyacağız ama aşı diye bir şey bulundu ve eskisi gibi korkmamıza kaygılanmamıza gerek yok, önlemlerimizi alarak artık sosyalleşebiliriz’ dememiz gerekiyor” şeklinde tavsiyelerde bulundu.
 
“BIRAKIN SOKAKTA OYNASINLAR”
Kahya, bu süreçte ailenin çocukları sosyalleşmesi için teşvik etmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu süreçte gelen bütün ailelere önerim çocuklarınızı olabildiğince sosyalleştirin. Bırakın sokakta oynasınlar. Köyünüz, kasabanız, yazlığınız varsa çocuklarınızı oralara götürün. Çanakkale bu konuda çok konforlu. Denize, ormana çok kolay ulaşabiliyoruz. Çocukları mutlaka teşvik edin, küçük çocuklar bu anlamda çok kolay. Bisikletiniz, patenini alırsınız evin önüne inersiniz. Çocukları evde tutmayın. Evde tuttuğunuz her an ekran başında vakit geçirmek demektir. Ama ergenleri tekrar ekranların başından koparmak daha zor olacaktır çünkü bu aynı zamanda bir bağımlılık oluşturdu. Zaten buna çok yatkınlar, bu süreçte tamamen pekişti. Pek çok ergen ekran bağımlılığı ile boğuşuyor şu anda. Onları ‘hadi top oynamaya’ diye kandırmazsınız” ifadelerini kullandı.
 
“KONTROL EDİYORMUŞ DUYGUSUNU VERMEDEN ORGANİZASYONLAR YAPABİLİRSİNİZ”
Bu konuda Kahya, şu tavsiyelerde bulundu: “Burada ebeveynlerin çocukları ile nasıl ilişki kurdukları meselesi devreye giriyor. Sizin çocuklarınızla kaç yaşında olursa olsun iyi bir ilişkiniz varsa burayı da çatışmaz bir şekilde yönlendirebilirsiniz. Diğer ailelerle işbirliği yapılabilir. Çocukları buluşturup bir etkinliğe yönlendirebilirsiniz. Çaktırmadan, çok onları kontrol ediyormuş duygusunu vermeden bir takım organizasyonlar yapabilirsiniz. Ailede de böyle organizasyonlar yapılabilir. Pikniğe gitmek gibi. Toprakla temas etmek en önemlisi. Psikolojik olarak su ve toprakla temas etmek çok iyi gelir. İşin en önemli kısmı da model olmak, ben çocuğa ‘telefonu bırak elinden’ dersem ama kendi elimden telefonu düşürmüyorsam hiçbir anlam ifade etmez.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN